Aydın, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Dolandırıcılığı meslek edinmişler vatandaşı kandırmakta sınır tanımıyorlar.
En son Büyükşehir Belediyesi’nin ulaşım şirketi BURULAŞ’ın toplu taşıma kartları üzerinden kendilerine kazanç kapısı aralamışlar.
Sosyal medyaya sponsorlu reklamlar girerek, güya BURULAŞ’ın ödülüymüş gibi, vatandaşa 77 liraya BURSAKART dağıtarak bir yıllık toplu taşıma hizmetinden faydalanacakları duyurulmuş.
BURULAŞ durumu fark etmiş ve hemen bir resmi açıklamayla vatandaşı bu tür dolandırıcılık girişimlerine karşı uyarmış.
Sözde BURULAŞ’ın 25. kuruluş yıldönümü ilanıyla vatandaşı kandırmak isteyenler burada da yakayı ele vermişler.
Biz de o ilanlarda fark ettik. BURULAŞ’ın Bursakart hizmetleri başlayalı 25 değil 22 yıl oldu.
Bu durumu biz de BURULAŞ Genel Müdürü Fahrettin Beşli’ye ve Genel Müdür Yardımcısı Remzi Çınar’a sorduk.
Onlar da bu dolandırıcılık girişimini fark ettiklerinde hemen bir açıklamayla vatandaşları uyardıklarını söylediler.
Sosyal medyada bu ilana inanıp, anketi doldurarak kart bilgileri üzerinden posta ücreti aktaranlara geçmiş olsun. Resmen dolandırılmışlar. Bu yolla haksız kazanç elde edenlerin Emniyet birimlerine bildirilmeleri istenmiş.
Şirket kendisi de bu girişime karşı hukuki işlem başlatmış.
BURULAŞ Yönetimi, 31 Mart seçimleri sonrası biriken vergi ve SGK borçlarını eritmek, var olan sorunları çözmek ve Bursalılara kesintisiz ulaşım hizmeti sunmak için olağanüstü bir gayret gösteriyor. Şirket, kenti ve sistemi bilen iki deneyimli isim tarafından yeniden ayağa kaldırılmaya çalışılıyor.
Bunlar devam ederken, kısa yoldan köşeyi dönmek isteyen üçkağıtçılar, dolandırıcılar da vatandaşı kandırmanın derdine düşmüşler.
Yurttaş olarak bizler de, sosyal medyada önümüze çıkarılan sözde avantajlı, ucuz ve cazip gibi gösterilen her şeye kanmamamız gerekiyor. Aksi halde, o dolandırıcıların değirmenine su taşımış oluruz.
Hiç bir hizmet, bedelinin çok altında ilelebet sürdürülemez. 77 liralık kart kargo ücreti ile 500 kişiyi bir yıl toplu taşıma hizmetinden faydalandırma vaadinde bulunanların bizi değil, kendilerini düşündükleri ortada.
Peki, bütün bunlar yapanın yanına kâr mı kalacak?
Bursa Emniyet Müdürlüğü’nün Siber Suçlar Birimi bu işin peşine düşüp o uyanıkları enselemeli ve yargıya teslim etmeli.
Yargıçlarımız da, vatandaşı dolandıranları ifadelerini alıp salmamalı. Halkı kandıranların vatandaşlık hakları, onları bu işten vazgeçirecek kadar süre ellerinden alınmalı.
Topladıkları haksız kazanç ücretleri de misliyle kendilerinden geri alınmalı, varlıklarına el konulmalı.
Olay Gazetesi Yazarı İhsan Aydın’ın yazısının tamamı için tıklayın…
Türk insanı öylesine zeki ki, kafayı dolandırıcılığa çalıştırmak yerine bilime çalıştırmış olsaydı şimdi dünyadaki tek süper güç olurduk