Özdal, yazısında gelen mesajı şöyle aktardı:
Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saim Kılavuz’u çok severim.
Eleştiriye tahammülü vardır, son derece naif bir insan, demokratik bir idarecidir.
Ancak bu, Uludağ Üniversitesi’ndeki sorunları görmemize engel değil.
Umarım bana bir mektupla isyanını dile getiren öğrenci velisinin yazdıklarından sonra, üniversitedeki fiziki şartlar düzeltilir.
“Sayın Mustafa Özdal, merhabalar. Öncelikle aydınlatıcı yazılarınız için teşekkür ederiz. Bu seneki sınavda kızım Uludağ Üniversitesi Gıda Mühendisliği bölümünü kazandı. Geçen cuma okula bir bakalım dedik. Hazırlık sınıfları üniversite içerisinde değil, uzun bir mesafesi var. Ya otobüs ile ya da 300 lira servis parasıyla bir saatlik mesafeye gidip gelecek. Neden bu kadar mesafe var? Sonra aman Allah’ım Ziraat Fakültesi dökülüyor. Okulun önünde yol var. Yol geçen hanı gibi, insanlar, arabalar, gelen, geçen giriyor üniversiteye. Köklü bir üniversitenin hazırlık sınıfı nasıl bu kadar uzak bir mesafede olabilir, fakülteler nasıl bakımsız kalabilir ve insanlar nasıl böyle elini kolunu sallaya sallaya girebilir anlamadık? Kızımın morali çok bozuldu, ağladı, üzüldü ve ‘burası ne biçim üniversite ben gitmeyeceğim’ dedi. Kızımızı zor ikna ettik. Yani demem o ki şehir dışından gelenler için bu üniversiteye kayıt yapmak büyük masraf. Bu üniversitenin haline bakan bir öğrenci tercihlerinde Uludağ Üniversitesi’ni yazmaz. Bizim hatamız önceden gelip bakmamak oldu. Bir de tercih listesini hatalı doldurduk. Bir anne olarak bunları yazıyorum. İlgililere iletirseniz memnun olurum Saygılarımla. Aysel Dökmecioğlu.”
Siz bir de hasta olarak oraya düştüğünüzü düşünün tam bir rezillik fiyasko kimsenin kimseden haberi yok oraya düşeceginize ölün daha iyi en azından acı çekmezsiniz
Birde Çanakkale binadaki iibf ye baksın rezilliği o zaman görür
Beğenmediysen taksi tut!