Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, basın mensuplarıyla yaptığı bilgilendirme toplantısında deprem ve kentsel dönüşüm konusunda önemli açıklamalarda bulundu…

Özdemir, “En önemli sorunumuz kentsel dönüşüm ve deprem meselesi. Depremi hiç dikkate almadan yapılaşma oldu. 1980’li yıllardan beri risk var. Nilüfer, toprak yapısı olarak depremden en çok etkilenecek ilçelerden bir tanesidir. Yumuşak toprakları var. Etkisi çok yüksek. Yeni planlamalarda işler kolay. Fay hatları belli. Planlamalar yapılabilir. Geçmiş yapılaşmaların ancak bütüncül kentsel dönüşüm organizasyonu yapabilirsek bölge bölge, planlamalarda dikkate alınabilir.

KONUT TALEBİ YÜKSEK

Mevcut şekliyle bina bina yaparsak bunları dikkate alma şansımız yok. Hepimiz yaşıyoruz. Deprem gerekçesiyle Nilüfer’de kentsel dönüşüm alanı ilan edildi birçok yer. Rantı yüksek olduğu için kolay dönüşülür diye bakıldı. Konut talebi yüksek. Buraya yönlendirildi kentsel dönüşüm işi. Esasında Yıldırım’da daha çok yaşamış birisiyim. Yıldırımın dörtte üçü kentsel dönüşüme uğramak zorunda. Buradakiler oradakilere göre Yıldırım ve Osmangazi’nin birçok yerine göre sağlıklıydı.

ATAEVLER’İN NÜFUSU ÜÇ KAT ARTACAK

Ataeveler bölgesinde bütün bittiğinde nüfus tam üç kat artıyor. Yeşil alanımız artmıyor. Otopark alanı eğitim sağlık alanı sosyal donatı alanı artmıyor. Bir arabanın park edeceği yere 27 araç denk geliyor. Ataevler’in planları 1984-1989 Meclisi’nde yapılmış. Ev hane başına araç çok düşüktü. 3 eve bir araç otoparkı talep ediliyordu. Hiçbir şey değişmese her evde 3 araba var. Bir arabalık yere 9 araba park etmek yerindeydik. Bir daire 3 kata dönüştüğü için bir araçlık yere 27 araç park etmek anlamına geliyor. 30 kişilik sınıflarda 90 kişi veya ikili eğitimde 45 kişi okumak zorundayız. Veya her sınıftan 60 kişiyi başka sınıfa götürmek zorundayız. Kent rantı kamu yararına kullanılmadır. Bu mücadeleye devam edeceğiz.

İNSANLARIN ORADA YAŞAMASINI SAĞLAYACAK PLAN YAPMAK LAZIM

Bir süre sonra Ataevler, Nilüfer’in standartlarının çok altına inmiş ve kimsenin yaşamak istemediği bölge haline gelecek. Bu modelden hızlıca vazgeçmek gerekiyor. Bölgesel bütüncül planlar yapmak gerekiyor. Bina yükseltmek yerine az yükseltelim, hakları küçültelim, başka imar planından haklar vererek genel yapıyı bozmadan otopark, okul alanını planlayalım. Oradaki insanların orada yaşamasını sağlayacak plan yapmak lazım.”