TAHA TÜTÜNCÜ
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulan ve tarım ile orman arazilerinde madencilik faaliyetlerine ilişkin düzenlemeler içeren teklif, bu alanlarda yatırım yapacak şirketlere çeşitli kolaylıklar ve muafiyetler getirilmesini öngörüyor. Kamuoyunda “ihanet yasası” olarak adlandırılan teklife yönelik eleştiriler, çevre örgütleri, meslek odaları ve sivil toplum temsilcilerinden yükseliyor. Bu kapsamda Bursa Kent Konseyi, Nilüfer Kent Konseyi, DOĞADER, TMMOB, KESK ve çeşitli meslek örgütleri ile çevre gönüllüleri, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü önünde bir araya gelerek ortak bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Zeytinliklerin, tarım alanlarının ve doğal kaynakların madencilik faaliyetlerine açılmasına tepki gösteren katılımcılar, “İhanet Yasasına Hayır” pankartları taşıyarak düzenlemeye karşı itirazlarını dile getirdi. Zeytin bahçesi olan bir vatandaş ise “Zeytinliklerimiz gitti. Biz çamur mu yiyeceğiz” diyerek yasaya tepki gösteri.
“ZEYTİNLİKLER YANDAŞ ŞİRKETLERE AÇILIYOR”
Eylemde konuşan Kent Konseyi Başkanı Ertuğrul Aksoy, yaptığı açıklamada TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda iktidar milletvekillerinin oylarıyla kabul edilen yasa teklifinin doğa ve tarım alanlarında geri dönülmez tahribatlara neden olacağını belirterek, “Geçtiğimiz Perşembe günü TBMM’de kabul edilen yeni yasa teklifi, bazı bölgelerdeki zeytinliklerin yandaş şirketler tarafından madencilik faaliyetlerine açılmasına neden olacak bir düzenleme getiriyor. Maden şirketlerine tanınan ayrıcalıklar yetmiyormuş gibi bu Truva atı niteliğindeki düzenleme ile birçok alanda şirketlere daha fazla kolaylık, daha fazla ayrıcalık sunulmakta” dedi.
“ZEYTİN AĞAÇLARI BAŞKA YERE TAŞINAMAZ”
Aksoy, yasa teklifinin zeytinliklerin korunmasıyla ilgili bugüne kadar alınmış tüm kararları boşa çıkaracağını vurgulayarak, “Ruhsat alıp zeytinlik alanlara giren şirketler hakkında verilecek olan durdurma ve faaliyetten men kararları artık idare tarafından uygulanmayacak. Mevcut yasada yer alan tesis kapatma, mühürleme, yıkım gibi cezai yaptırımlar da devre dışı bırakılıyor” dedi. Yasa teklifinde zeytinliklerin sökülüp başka yerlere taşınabileceğine dair bir önerinin bulunduğunu hatırlatan Aksoy, bu yaklaşımı eleştirerek, “Tarımı bilmeyen, zeytinciliğin köylüler için ne anlam taşıdığını kavramayanlar, ağaç söküp başka yere dikmeyi bir çözüm gibi sunuyor. Bu bilimsel olmayan bir yöntemdir. Zeytin, bulunduğu iklim ve toprakla uyumludur. Taşınan ağaçlar ya da yeniden dikilen fidanlar aynı kaliteyi veremez. Zeytin ağaçları başka yere taşınamaz” ifadelerini kullandı.
“BU BİR HAK İHLALİDİR”
Aksoy, 2022 yılında yapılan benzer bir düzenlemenin Anayasa’ya aykırı bulunarak yürütmesinin durdurulduğunu ve 2024’te Danıştay tarafından tamamen iptal edildiğini hatırlatarak, “Zeytincilik Kanunu 2003’ten bu yana 10’dan fazla kez değiştirilmeye çalışıldı ancak her seferinde geri püskürtüldü. Mart 2022’de çıkarılan maden yönetmeliği de Danıştay tarafından iptal edildi. Bugün yine aynı hukuksuzluk yeniden dayatılıyor” dedi. Ertuğrul Aksoy, zeytinlikleri, tarım topraklarını, ormanları ve suları korumaya kararlı olduğunu dile getirerek, “Bu yasa teklifi bilim insanlarının, çiftçilerin, sivil toplumun itirazlarına rağmen dayatılmaktadır. Bu bir hak ihlalidir. Tarım ve Orman Bakanlığı ile Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nı görevlerini yapmaya, bu yasaya karşı durmaya çağırıyoruz. Halkımızı da bu teklif geri çekilene kadar mücadeleye davet ediyoruz” diye konuştu.