Yılmaz, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Gittiğimizde… Okullarının renkleriyle oluşturulan yelekleri giymiş anaokulu ve ilkokul öğrencilerinin cıvıl cıvıl manzarası ile karşılaştık.
Bu tabloyu…
Kızılay Haftası nedeniyle hazırlanan özel organizasyonda yaşadık.
Yakın Çevre Yolu üzerinde, AKOM’un arka tarafındaki lojmanların yanında Kızılay İl Merkezi’ne ait depo, Kızılay Haftası etkinlikleriyle dolup boşalıyor.
Giriş bölümü…
Kızılay’ın tarihini anlatan mini sergi, çadır sohbeti için düzenlenen alan, Müge Anlı ve Dostları kampanyasıyla Kızılay’a kazandırılan mobil mutfaklardan biri, Kızılay arazi aracının yer aldığı bölüm küçük bir Kızılay Müzesi olmuş.
Gruplar halinde gelen anaokulu ve ilkokul öğrencileri bölümleri gezerlerken, her bölümde Kızılay anlatılıyor, faaliyetleri hakkında bilgi veriliyor.
Köşede de…
Üzerinde boya kalemleri ve kağıtların olduğu iki masa var. Çocuklar müze ortamını gezip burada oturuyorlar ve Kızılay hayallerini çiziyorlar, duygularını yazıyorlar.
Yazdıkları ve çizdikleri de duvardaki panoda sergileniyor.
Bir yandan…
Başlarındaki Kızılay yazılı karton taçlar giymiş çocuklar Kızılay araçlarına binip inerken, bir mobil mutfağın içinde dolaşıp nasıl yemek yapıldığını anlamaya çalışırken, Kızılay logolu yapbozları düzenlerken ve Kızılay Gönüllüsü olup erzak kolisi doldururken, bir yandan da afet bilinci öğreniyorlar.
Zaten…
Kızılay Bursa İl Merkezi Mali ve Destek Hizmet Müdürü Semih Aksoy ve Genç Kızılay Başkanı Ayşegül Tancun’la birlikte çocukları izlerken en çok bu eğitimi önemsedik.
Nedeni ortada…
Bir deprem kenti olan Bursa’da her an büyük afet yaşanabilir. Elbette kimse dilemez, ama afet farkındalığı ve bilinçlendirmesi de küçük yaşta başlıyor.
Kısacası…
Her gün 25 anaokulu ve ilkokulun öğrencilerinin ağırlandığı müze gibi sergide küçük çocuklar Kızılay’ı tanırken afet bilinci ediniyorlar.
İyi ki Kızılay var.
Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz’ın yazısının tamamı için tıklayın…