Gökkuşağı Koleji Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Gayretli, eğitimi, bireyin kendini tanıma ve inşa etme süreci olarak görüyor. Bursa, İstanbul, Ankara, Antalya ve İzmir’de toplam 8 kampüs ile uluslararası eğitim standartlarında altyapıya sahip grubun okullarında parlak bir gelecek kentimizin gençlerini bekliyor.

IB (International Bachelory), Cambridge, SAT ve uluslararası geçerliliği olan “The Duke of Edinburgh’s Award (DofE)” gibi programlarla sunan Gökkuşağı Koleji Özlüce’de tam donanımlı bir kampüse sahip… Abdülkadir Gayretli, öğrencileri hayata nasıl hazırlayacaklarını ve okulun eğitim felsefesi üzerine kapsamlı açıklamalar yaptı.

Sayın Abdülkadir Gayretli, öncelikle Bursa’ya hoş geldiniz demek istiyoruz. Türkiye’deki 8 kampüs ile eğitime önemli bir katkıda bulunuyorsunuz. Bursa’daki yeni kampüsünüz birçok açıdan yenilikler içeriyor. Ben üniversite çalışmalarınız ile başlamak isterim. Yükseköğretim alanındaki deneyiminizin Gökkuşağı Kolejleri’ne katkısı olacak mı?

Eğitim sektöründe edindiğimiz 28 yıllık tecrübe, Gökkuşağı Kolejleri’nin güçlü altyapısını daha da ileri taşımak adına büyük bir avantaj sunuyor. Bu süre içinde hem okul yönetimi hem üniversite kurma süreçlerinde edindiğim deneyim, Gökkuşağı Kolejleri’nin her kademesinde sağlam bir altyapıyı mümkün kıldı. Yükseköğretimde edindiğimiz tecrübe de yalnızca üniversite düzeyinde kalmadı; aynı zamanda genç bireylerin hayata, kariyerlerine ve dünyaya nasıl hazırlandıklarını gözlemleme fırsatı sundu. İstanbul Gelişim Üniversitesi’nde yıllar boyunca binlerce öğrencinin ihtiyaçlarını, eksik kalan yönlerini, potansiyelini nasıl ortaya koyduğunu gördük. Bu gözlemler bizim için önemli bir birikim sağladı. Bursa Özlüce Gökkuşağı Koleji’nde bu birikimi, daha erken yaşlara aktarmayı amaçlıyoruz. Öğrencilerimiz üniversiteye geldiklerinde değil, çok daha önce; ana okulu, ilkokul, ortaokul ve lise döneminde akademik disiplini, analitik düşünceyi, özgüveni ve yön duygusunu kazanmalı. Bu nedenle Gökkuşağı, sadece sınavlara değil; hayata, dünyaya ve geleceğe hazırlayan bir okul olacak. Yükseköğretimde kazandığımız vizyonu, ortaöğretim öğrencileriyle paylaşarak onların güçlü temellerle büyümesini sağlamak istiyoruz.

Hem üniversite hem de ortaöğretim için eğitim felsefenizi nasıl tanımlarsınız?

Ben eğitimi, bireyin kendini tanıma ve inşa etme süreci olarak görüyorum. Bu süreçte bilgi kadar yönelim, karakter ve emek de çok belirleyici. Şuna yürekten inanıyorum: Kişinin kendisini hayatın neresinde görmek istediği kadar, oraya ulaşmak için ne kadar gayret gösterdiği de eğitim yolculuğunun esasıdır. Biz bu ikisini birleştirecek bir sistem kuruyoruz. Ortaöğretimdeki temel amacımız; öğrencilere merak duygusu kazandırmak, keşfetmelerini sağlamak ve özgüven aşılamak. Üniversite düzeyinde ise bu kazanımları daha da genişleterek eleştirel düşünce, araştırma kültürü ve toplumsal sorumlulukla bütünleştirmek. Yani biz öğrenciyi sadece sınavlara değil, hayata hazırlıyoruz. Sınav başarısı önemli, ama yeterli değil. Biz genç bireylerin, iç disiplin sahibi, vizyoner ve topluma katkı sağlayan bireyler olarak yetişmesini önceliyoruz.

Bursa’da yatırım yapma kararını nasıl aldınız?

Bursa, yalnızca ekonomik gücüyle değil, köklü kültürel ve eğitim geçmişiyle Türkiye’nin önemli şehirlerinden biri. Aynı zamanda gelişen nüfus profiliyle birlikte kaliteli ve vizyoner eğitim talebinin hızla arttığı bir kent. Bu nedenle Gökkuşağı Okulları’nın uluslararası programlarla güçlendirilmiş eğitim modelini Bursa’ya taşımak bizim için doğal ve doğru bir adımdı. Özlüce’deki kampüsümüz, lokasyon açısından ulaşılabilir; altyapı açısından ise tam donanımlı. STEM ve robotik laboratuvarlardan yabancı dil sınıflarına, spor salonlarından sosyal alanlara kadar, hem fiziksel hem dijital olarak güçlü bir sistem kurduk. Bursa’daki aileler için, çocuklarının sadece akademik değil; sosyal, kültürel ve bireysel gelişimlerini de önemseyen bir okul seçeneği sunuyoruz.

Yeni dönemde öğrenciler neden Gökkuşağı Okulları’nı tercih etmeli?Çünkü biz öğrencileri “sınavdan sınava koşan bireyler” olarak değil, çok

yönlü potansiyele sahip genç insanlar olarak görüyoruz. Gökkuşağı’nda çocuklar yalnızca ders görmeyecek; yönlerini, ilgilerini, güçlü yanlarını keşfedecekler. IB, Cambridge ve SAT gibi uluslararası geçerliliği olan programlar sunuyoruz. Böylece öğrenciler yalnızca Türkiye’de değil, dünyada da rekabet edebilecek bir donanımla yetişiyor. Ayrıca STEM odaklı eğitim, çift yabancı dil programı, sanat ve spor alanlarındaki destekler, birebir rehberlik sistemi ve kariyer planlama uygulamaları ile öğrencilerimize kapsamlı bir gelişim alanı sunuyoruz. Velilerimize net bir şey söyleyebilirim: Gökkuşağı’na adım atan her öğrenci, güçlü bir kimlik ve sağlam bir gelecek inşa etmeye başlar.

Okulun donanım ve eğitim altyapısı hakkında bilgi verebilir misiniz?

Kampüslerimiz, modern eğitim anlayışına uygun şekilde tasarlandı. Her yaş grubuna özel eğitim ortamları, laboratuvarlar, dijital içerik destekli sınıflar, interaktif paneller ve özel kulüp alanları mevcut. STEM sınıflarımızda öğrenciler kodlamadan mühendislik temellerine kadar farklı alanlarla tanışıyor. Dil eğitimi konusunda çift yabancı dil sistemimizle hem İngilizce hem de ikinci bir yabancı dili aktif hâle getiriyoruz. Akademik başarı kadar öğrenme ortamının çeşitliliğine ve kalitesine de yatırım yapıyoruz. Aynı zamanda dijital öğrenme platformlarımızla öğrenciler, evde de öğrenme sürecine entegre olabiliyor.

Gökkuşağı Kolejleri’nin tüm kampüslerinde hangi ortak donanım ve imkanlar bulunuyor?

Tüm kampüslerimizde (Bursa, İstanbul, Ankara, Antalya, İzmir’de toplam 8 kampüs) uluslararası eğitim standartlarında altyapı mevcuttur. Laboratuvarlardan robotik sınıflara, çift yabancı dil eğitiminden CAP programına, spor salonlarından sanat atölyelerine, her kampüs kendi içinde tam donanımlı. Bursa Özlüce örneğinde, fen laboratuvarları, STEM-robotik laboratuvarlar, buz pateni salonu, okçuluk, bowling, bale, müzik ve drama atölyeleri gibi 20’yi aşkın farklı alan öğrencilere sunulmaktadır. Bu ortak zengin altyapı, tüm öğrencilerimiz için eşit fırsatlar yaratmaktadır.

Veli, öğretmen ve öğrenci arasındaki iletişim nasıl kurulacak?

Eğitimin üç temel paydaşı olan veli, öğretmen ve öğrenci arasında güçlü bir iletişim olmadan başarıdan söz etmek mümkün değil. Bu nedenle biz “açık iletişim” ilkesini merkeze alıyoruz. Düzenli veli bilgilendirme toplantıları, bire bir öğrenci gelişim raporları ve iletişim araçları üzerinden sürekli etkileşim imkânı ve rehberlik desteği ile süreç boyunca aileleri aktif şekilde bilgilendiriyoruz. Ayrıca öğretmenlerimiz, sadece ders anlatan değil; öğrencinin akademik ve sosyal gelişimini takip eden mentorlardır. Velilerle kurulan şeffaf iletişim sayesinde güven duygusunu büyütüyor; çocuğun çevresini destekleyici bir yapıya dönüştürüyoruz.

Sosyal ve sportif etkinlikler alanında ne gibi çalışmalar planlıyorsunuz?

Bir öğrencinin gelişimi yalnızca akademik başarıyla ölçülemez. Bu nedenle sanat, spor, kültür ve sosyal sorumluluk alanlarında çok zengin bir etkinlik takvimi hazırlıyoruz. Sosyal kulüpler, spor branşları, sanat atölyeleri, yaratıcı yazarlık, tiyatro, müzik çalışmaları, geziler ve uluslararası projelerle öğrencilerimizin ilgilerini keşfetmelerini sağlıyoruz. Ayrıca uluslararası geçerliliği olan “The Duke of Edinburgh’s Award (DofE)” gibi programlarla gençlere liderlik, sosyal bilinç ve bireysel gelişim fırsatları sunuyoruz. Her öğrencinin potansiyeline ulaşması için onu yalnızca sınavlara değil; hayata hazırlayan bir yapı oluşturduk.

Sayın Gayretli son olarak, yeni dönem için bir mesajınız var mı?

Geleceği şekillendirecek bireyler bugünün sınıflarında yetişiyor. Biz Gökkuşağı Kolejleri’nde her öğrencinin özel ve yetenekli olduğuna inanıyoruz. Onlara sadece kaliteli bir eğitim değil, sağlam bir yön duygusu, karakter gelişimi ve özgüven kazandırmayı amaçlıyoruz. Bursa’daki aileleri, çocuklarının güçlü bir geleceğe ilk adımı atacağı bu vizyonla tanışmaya davet ediyorum.