TAHA TÜTÜNCÜ
Marmara’da beklenen büyük deprem öncesi alınacak önlemlerin sadece bina odaklı olmaması gerektiğine dikkat çeken Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Mehmet Yıldız, “Afet, Acil Durum ve İklim Değişikliği Bakanlığı” kurulmasının gerekli olduğunu vurgulayan Yıldız, buna benzer çalışmaların daha önce çok sayıda örnekte yaşandığı gibi, eyleme dönüşemeden “tozlu raflarda” kalmaması gerektiğini söyledi.
ÖNLEM ALINMAZSA KAYIPLAR KAÇINILMAZ OLUR
Türkiye’nin deprem kuşağında yer aldığı gerçeği asla unutulmaması gerektiğini hatırlatan Mehmet Yıldız, “Deprem öncesi alınması gereken önlemler, sadece binaların depreme dayanıklı inşası ile sınırlı kalmamalı; aynı zamanda Parsel Bazında Zemin Etütleri, İmar Planına Esas Mikrobölgeleme Etüt çalışmaları ve yerleşim alanlarının doğru seçimi gibi jeolojik veriler ışığında bilimsel yaklaşımlarla desteklenmelidir. Bu çalışmaların yapılmadığı, bilimin ve mühendislik ilkelerinin göz ardı edildiği her durumda, yaşanacak kayıplar kaçınılmaz olacaktır.”
ÇALIŞMALAR TOZLU RAFLARDA KALMAMALI
Ülkede yaşanılan acıların tekrar yaşanmaması için önerilerini dile getiren Yıldız, “Doğa ve insan kaynaklı afet risklerine karşı etkin bir mevzuat altyapısını, güçlü kurumsal yapılanmayı, afet güvenliğini önceleyen bir ekonomiyi, tedbirleri kararlılıkla uygulayan bir siyaseti, afet farkındalığı yüksek bir toplumu oluşturmak ve bu yolda ilerlemek zorundayız. Tüm afet hizmetleri için dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi, acilen Afet, Acil Durum ve İklim Değişikliği Bakanlığı kurulmalıdır. Büyükşehir belediyelerinde Afet İşleri Daire Başkanlığı, İlçe Belediyelerinde ise Afet İşleri Müdürlüğü kurulması zorunlu hale gelmiştir. Ancak bu birimlerin görev tanımları, amaç ve organizasyon şemaları olmadığından bazı belediyelerde maalesef yanlış yorumlanmakta ve görevlendirmeler yapılmaktadır. Bu birimlerde jeoloji mühendislerinin yetkilendirilmesi, doğa kaynaklı afetlerin kök nedenlerinin tespiti, risklerin giderilmesi, İl Afet Risk Azaltma Planları (İRAP) ve Türkiye Afet Risk Azaltma Planı 2022-2030 (TARAP) çalışmalarında etkin rol alınması açısından önem arz etmektedir. Aksi taktirde mevcut durumu ile tüm çalışmaların daha önce çok sayıda örnekte yaşandığı gibi, eyleme dönüşemeden “tozlu raflarda” kalma olasılığı büyüktür” ifadelerini kullandı.
MASTER PLANLAR HAZIRLANMALI
Bina yıkımlarına karşı alınması gereken önlemleri sıralayan Yıldız, “Sorunların çözümü için yapı risklerinin yönetimini esas alan müstakil bir Yapı Üretim ve Denetim Kanunu’na ihtiyaç olduğu açıktır. Deprem öncesi alınması gereken önlemler, sadece binaların depreme dayanıklı inşası ile sınırlı kalmamalı, aynı zamanda başta büyükşehir belediyeleri olmak üzere ülkemizdeki tüm illerin 1/1000 ölçekli Jeolojik-Jeoteknik ve Mikrobölgeleme Etütleri hızla tamamlanmalı, bu etütlerin sonuçlarına göre Bütünleşik Afet Yönetimini esas alan, bütün doğal tehlikeleri göz önüne alan “Master Planlar” hazırlanarak afet güvenliğinin gerektirdiği imar plan revizyonları ve diğer risk azaltma önlemleri birlikte uygulanmalıdır” diye konuştu.