Bursa’da 3 kurucu ofis ile kurulan Resital Türkiye Gayrimenkul bugün globalde Londra, yerelde İstanbul, Samsun, Çanakkale, Erzurum ve Bursa olmak üzere toplam 20 franchise ofisle 200’ü aşkın gayrimenkul danışmanına sahip. Resital Türkiye Gayrimenkul Kurucu Ortaklarından Sibel Taner Hacıoğlu markanın kuruluş ve büyüme yolculuğunu anlattı.

Resital markasının doğuş hikayesinden bahseder misiniz?

Hayatımda yaşadığım en heyecanlı günlerdi. Resital markasını kurmadan önce farklı bir markanın franchise şubesi olarak 3 yılın sonunda bu kararı verdik. 3 ofis brokerı, müdürlerimiz, danışmanlarımız, ajansımız, marka danışmanımız, hukuk danışmanımız, mali müşavirimiz hep beraber kenetlenerek gece gündüz tek yürek olarak çalıştık. Resital markası mucize bir marka olarak dünyaya geldi. Güçlü bir ekibin 15 gün boyunca tam odaklı bir şekilde kendini adama enerjisi ile mucizeyi gerçek kıldık. Kolektif bilincin gücüne şahitlik ettiğimiz bir dönemdi. Ve muazzam bir birliktelik ve dayanışmanın gücüyle Resital markamız doğdu. Hikayesine, renklerine, logosuna, reklam çalışmalarına, lansmanına kadar her anı, her detayı büyüleyiciydi. Resital çatısı altında herkes bilgi, deneyim, zaman, portföy gibi maddi manevi tüm değerleri paylaşarak ilerler. Bu kültür bizi çok daha güçlü kılıyor.

Marka yolculuğuna hangi mottoyla yola çıktınız?

Sektöre başladığımdaki motto her daim yerini koruyacak. Fayda odağını işimizin merkezinde tutarak ‘artı değer katar’ mottosuyla ilerledik bugüne kadar. Resital markasını kurma aşamasında ise sektördeki eksikliklerin ve yanlışların farkındalığı ile ‘gayrimenkulün sesi değişiyor’ mottosu ile başladık. Nikola Tesla; “Yaşamın sırlarını anlamak istiyorsanız enerji, frekans ve titreşim cinsinden düşünün” der. Bu durumda aslında ses, yaşamı algılamak için bize görüntüden daha doğru bir bilgi sunuyor. Her şeyin ses olduğunu değerlendirirsek biz gayrimenkulün sesini değiştirerek yeniden yapılanmaya; birlikteliğin gücüne, paylaşımcı yapıya, fayda odaklılığa inanarak bu yapıyı sektörde yaymaya niyet ettik diyebiliriz.

“SEKTÖRDE AVCI DEĞİL ÇİFTÇİ OLUNMASI GEREKTİĞİNİ ÖĞRETMEK EN ÖNCELİKLİ MİSYONUMUZ”

Markanın temel değerleri nelerdir?

Aslında mottomuz markamızın tüm değerlerini anlatmamız için yeterli. Franchise veren firma olarak 3 ayaklı bir yapıda; kazandırdıkça kazanılan bir model olduğunun bilincindeyiz. Gayrimenkul danışmanı kazanır ve mutlu olursa broker kazanır ve mutlu olur. Broker kazanır ve mutlu olursa franchise veren marka kazanır ve mutlu olur. Gayrimenkul sektöründe de aynı 3 ayaklı yapı vardır; danışman-satıcı-alıcı. Aynı felsefe burada da söz konusu. Alıcı ve satıcının faydasına yapılan ve yaratılan memnuniyet danışmanı da mutlu eder ve kazandırır. Bahsettiğim kazanç; sonuçlandırılan işin psikolojik katma değeri, sürdürülebilir başarı, üretken olma duygusu, fayda sağlamanın hazzı ile hayatın konforlu hale gelmesi gibi insani kazanımlardır. Para bu enerjinin içerisinde kendiliğinden yerini bulur zaten. Sektörde avcı değil de çiftçi olunması gerektiğini öğretmek en öncelikli misyonumuz. Yani işimizde bilincimiz karşı tarafın faydasına odaklanmak. Paylaşımcı yapı en büyük değerlerimizden. Resital çatısı altında herkes bilgi, deneyim, zaman, portföy gibi maddi manevi tüm değerleri paylaşarak ilerler. Bu kültür bizi çok daha güçlü kılıyor. Paylaştıkça çoğalan, çoğaldıkça güzelleşen yapının içerisinde mutluluk ve huzur yer alıyor. Birlikteliğin var ettiği bu güç sayesinde sektöre yeni girenler çok daha hızlı gelişim sağlıyor.

Hangi faktörler markayı rakiplerinden ayırıyor?

Franchise veren çok şubeli markalardan bizi ayıran şey; birlikte hareket etmemiz. Birlikteliğimizi koruyabilmek adına kurulan çatı markamız Resital’in en belirgin diğer ayrıcalığı da sürekli gelişime odaklanmış olması ve marka içerisinde görev alan herkesin markanın gelişimine katkı sağlamasıdır. Kurduğumuz sistem yapısı kapsamında danışman, profesyonel ve çalışan olmak üzere tüm ekip arkadaşlarımızın talepleri de dikkate alınarak sistemimiz kendini güncellemekte ve geliştirmektedir. Amaç birlikte kazanırken mutlu ve güvenli bir yapıda çalışmak. Bu nedenle de Resital ailesinde aidiyet ve birliktelik ön plana çıkıyor. Sektörün en belirgin dinamiği rekabet duygusu, profesyonelleri maalesef yalnızlaştırıyor. Resital içerisindeki aile oluşumunun sırrı ise rakibini takdir etmekte, rakibinin başarısına katkı sağlamakta yatıyor. İyi bir rakibin kendisini geliştireceğini bilen bir kültüre sahip Resitalliler.

“DOĞRU DUVAR YIKILMAZ”

Kuruluş sürecinde markanın karşılaştığı zorluklar nelerdi?

Elbette çok zorlu bir süreçti, lezzeti de bu yüzden çok daha fazlaydı. ‘Kader gayrete aşıktır’. Biz de inanılmaz bir mücadele verdik o dönemde. Evren de tüm kapılarını bize sınırsız açtı. Her şey, her anı ile mucizevi bir şekilde rayında gitti, gitmeyenin yeri de çok kısa sürede daha iyisi ile doldu. Şu an geriye döndüğümde inanılmaz bir gurur ve yüzümde muhteşem bir gülümseme bırakıyor. Bu nedenle olumsuz geçen anları hatırlayamıyorum bile. Sanırım stresi en büyük zorluktu, bu stres de bilinmezliğin ve belirsizliğin stresiydi. Planlanan bir süreç değildi. Tek amacımız birlikteliğimizi koruyan bir çatı yaratmaktı. Kendimizi içinde bulduğumuz, yapılması gerekeni yapmak adına çabaladığımız bir süreç. ‘Doğru duvar yıkılmaz’ dedik. En doğrusu ne ise ona odaklandık ve sektördeki yanlışları düzeltmek tek odağımızdı. Şans; fırsatların hazırlıkla buluştuğu andır. Biz çok hazırmışız. Geçmiş deneyimlerimiz yine birlikteliğimizin gücü, her alanda işinin ehli ile çalıştığımız ve ehline teslim ettiğimiz için bu kadar kısa sürede bu başarıyı elde ettiğimizi düşünüyorum. Kolektif bilinç yaratım gücünü inanılmaz yükseltiyor.

Gelecekte marka için hangi hedefler ve planlar bulunuyor?

Kısa süreli hedeflerimizden biri; her bölgede en az bir ofisimizin olması. Uzun vadeli hedeflerimizde ise globalde yer almak istiyoruz. En büyük hedefimiz ise gayrimenkul sektöründe marka bağımsız ortak iş geliştirme süreçlerini yürütebiliyor, kişisel ve mesleki gelişime yönelik ortak organizasyonlar yapabiliyor olmak.