Olay, Osmangazi ilçesi Demirtaşpaşa Mahallesi’nde geçtiğimiz yıl ekim ayında yaşandı. Zeynel Demir, sahibi olduğu gece kulübünün önünde silahlı saldırıya uğradı. 3 kurşun isabet eden Demir, ağır yaralı olarak kaldırıldığı özel hastanede hayatını kaybetti.

Silahlı saldırıyı düzenleyen Hasan Muzafarov ile saldırıyı azmettirdiği iddia edilen İbrahim Yıldırım, polis tarafından yakalandı. Tutuklanarak cezaevine koyulan 2 şüpheli hakkında Bursa 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘kasten adam öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Davanın görülmesine bugün devam edildi. Tutuklu sanıklar Hasan Muzafarov ve İbrahim Yıldırım’ın Bursa E Tipi Cezaevi’nden SEGBİS ile katıldığı duruşmada, taraf avukatları ile öldürülen Zeynel Demir’in çocukları hazır bulundu.

Sanıklardan İbrahim Yıldırım, olaydan haberi olmadığını öne sürerek, “Olay günü araba alacaktım. Araba konusunda yardımcı olması için saat 16.00 sıralarında Bilal Aksoy’la görüştüm. Setbaşı’ndan Bilal’i aldığımda yanında Hasan vardı. Hasan’la fazla görüşmem yoktu. Hasan, Elmasbahçeler Mahallesi’ne geldiğimizde arabadan indi. Bilal’i de benzinlikte bıraktım. Saat 19.00 sıralarında arabayı olay yerine yakın yerde bulunan derneğe bırakmaya gittim. Polisin sokağı çevirdiğini gördüm. Zeynel Demir’in öldüğünü öğrendim. Gece saat 22.00 sıralarında polis beni aradı. Polisin gösterdiği fotoğraf, Hasan’a aitti. Hasan’ı çağırdım, polis yakaladı. Olayla ilgim yok. Cihan ile Zeynel Demir aramızda husumet yok. Birbirimize ‘dayıoğlu’ diye hitap ederiz. Hasan ile bu işi yapması konusunda görüşme yapmadım. Adli kontrol şartları altında tahliyemi istiyorum” dedi.

‘YERE DOĞRU ATEŞ ETTİM’

Türkiye’ye 7 yıl önce geldiğini anlatan Hasan Muzafarov da, “İbrahim Yıldırım’ı dört yıldır tanırım. Abi-kardeş gibiyiz. Setbaşı’nda bekar evinde yaşıyorum. Olay günü, İbrahim arabasıyla gelip, beni aldı. Arabada kimse yoktu. Dolaşırken Bilal’i görüp, arabaya aldık. Beni terminale götürmelerini istedim. Malatya’ya gidecektim. Bilal arabadan indi. İbrahim bana, Zeynel Demir ile husumetli olduğunu söyledi. Bende silah olduğunu biliyordu. ‘Zeynel’i bacağından yarala’ dedi. Olayın meydana geldiği yerin üst sokağında indim. Zeynel Demir, mekanın önünde duruyordu. Yanına doğru yürüdüm ve silahı çıkarıp, yere doğru 4 el ateş ettim. Yere düştüğünü görünce, kaçtım. Haberlerde belinden vurulduğunu duydum. Öldürme kastıyla hareket etmedim” şeklinde konuştu.

Duruşmada dinlenen tanıklardan tutuklu sanık Hasan Muzafarov’un babası Vaıda Muzafarov, “İbrahim ile Bilal’i oğlumun arkadaşları olarak ismen biliyordum, şahsen hiç görmemiştim. Bilal veya İbrahim’in ya da başka bir şahsın oğluma para verip vermediğini bilmiyorum. Olaydan sonra karşı tarafın yakınlarından Ramazan bey beni aradı, görüşmek istediğini söyledi. Kendisiyle görüştüm. Bana, çocukları tanıyor musun şeklinde sorular sordu. Ben de sadece telefon görüşmelerinden tanıdığımı söyledim. Başka da bir şey görüşmedik. Olaydan 1 ay kadar sonra bu görüşme oldu” ifadelerini kullandı.

‘ORMANLIK ALANDA BANA SİLAH ÇEKTİ’

Tanık Hasan Ataç ise, olay tarihinde Zeynel Demir’in yeğeni Cavit Demir’e ait lokalde garson olarak çalıştığnı bildirerek, “Bir-iki sene önce İbrahim’in kaçak içki suçunu üstlenmiştim, Olay gününden 2 ay önce İbrahim beni ormanlık alana götürdü. ‘Silah çekti ve neden benim husumetli olduğum adamlarla çalışıyorsun? Biz insanları götürüyoruz geri getirmiyoruz. Sana da sıkarız’ dedi. İbrahim beni ormanlık alana götürmeden 1 hafta önce, Hasan içkiliyken, İbrahim’in birisini kendisine vurdurtmak istediğini ağzından kaçırdı. İbrahim beni ormanlık alana götürdüğünde Ônlara da sıkarız gerekirse’ demişti. Cavit Demir ve Zeynel Demir isimli kişileri kastederek sıkarız dedi. Sıkarız ifadesinden öldürürüz şeklinde bir anlam çıkardım” şeklinde konuştu.

Tanıklardan Cihan Yalçıntepe de “Yaklaşık 1,5 yıl önce İbrahim ile ortaktım. Olaydan 1 hafta önce, polisler bana İbrahim’i sormuştu. Ben de İbrahim’e mesaj yolu ile aramasının olup olmadığını, polislerin kendisini sorduğunu söyledim. Cinayet bürodan mı aradılar diye sormuştu” dedi.

MÜVEKKİLİME KİM PARA YATIRIYOR

Daha sonra söz alan Hasan Muzafarov’un avukatı, cezaevindeki müvekkiline ihtiyaçlarını karşılaması için para gönderildiğini belirterek, parayı gönderenlerin cezaevi müdürlüğüne yazı yazılarak tespit edilmesini istedi. Müvekkilinin öleni tanımadığını, İbrahim’in ‘vur’ demesi üzerine vurduğunu öne sürerek tahliye talep etti.

Tutuklu sanıklardan İbrahim Yıldırım’ın “Benim olayla ilgim yoktur. Beraat alacağımı düşünüyorum bu sebeple adli kontrol şartıyla salıverilmemi talep ediyorum” dediği duruşmada mahkeme heyeti, Hasan Muzafarov’a, para gönderen kişinin tespiti için cezaevi müdürlüğüne yazı yazılmasına karar verdi. Duruşma ertelendi.

Kaynak: DHA