Röportaj: Murat Günay

Kamera: Bircan Örsel / Kurgu: Dilek Özyer

Türkiye’nin en büyük et ürünleri markaları için dünya standartlarında et kesimi yapan EtBa, yapılan yeni yatırımla Karacabey’de 52 dönümlük bir çiftlik daha kuruyor. Bölgemizin hayvanlarını satın alarak hem hayvancılığa hem de tarımcılığa kapsamlı destek sağlayan şirkette birçok insan çalışıyor. EtBa Grubu’nun kurucularından ve yöneticilerinden Yüksel Çolak, bu büyük markanın gelişim hikâyesini İz Bırakanlar programı için anlattı.

Sayın Yüksel Çolak, EtBa hepimizin bildiği güvenilir bir gıda markası. Ama aslında burada entegre bir tesis var. Bu tesisi anlatabilir misiniz?

65 bin metrekarelik arsa üzerinde kurulu EtBa Entegre Tesisleri 25 bin metrekarelik kapalı alana sahip. Günlük 300 dana ve 2.000 kuzu kesim kapasitesiyle çalışıyoruz. Soğutma sistemi olan, en son teknolojiye sahip kesim bantları bulunan, sürekli yenilenen bir mezbaha burası. Bursa’daki kasaplara, marketlere, otellere, yemek şirketlerine doğrudan karkas et temin ediyoruz. Türkiye’nin en büyük mezbahalarından biri olan EtBa 1970’li yıllarda devlet iştiraki olarak kurulmuş ama 2005 yılından itibaren özel sektöre geçmiş bir işletme.

Türkiye ve Bursa’nın birçok markası sizden alışveriş yapıyor. Bu noktada güvenilir olmanın önemi nedir?

Biz aynı zamanda kendimize ait kesimler de yapıyoruz. Kasaplara, otellere, yemek sanayi şirketlerine, marketlere kemikli-kemiksiz et ve karkas et temini yapıyoruz. Kendi soğuk zincir araçlarımızla istenen adrese et gönderebiliyoruz. Bütün bunların yanı sıra Gürsu’daki perakende mağazamızda EtBa ürünlerini günlük ve taze olarak tüketiciler ile buluşturuyoruz. Burada en önemli unsur elbette güvendir. Ramazan ve kurban bayramlarında çok kesim yapıp vatandaşlarımız ile buluşturuyoruz. Bursa’nın batıdaki en uzak noktasından bilhassa bize gelen birçok müşterimiz var. Bu kazanımları güven olmaksızın elde edemezsiniz.

Burada çıkan atıkların arıtılması konusunda neler yapıyorsunuz?

Yeşil çevre oluşumunun kurucularından biri olarak yıllarca çevre temizliği için çalıştım. Mezbahamızdan çıkan ürünlerin arıtılması çok çok önemli bir konu çünkü insan sağlığını yakından ilgilendiren bir alanda çalışıyoruz. Tüketiciler de gıda güvenliği ile ilgili sorgulamalarını mutlaka yapmalıdır. Biz şirket olarak 18 yıldır bu konuya titizlikle yaklaşıyoruz. Uludağ Üniversitesi ile ortak çalışmalar yaparak birçok önemli bilimsel çalışmalar gerçekleştirdik. Denetlenmeler rutinimizdir. Ayrıca kendi bünyemizde de gıda mühendisi arkadaşlarımızı istihdam ediyoruz.

Yurtdışına da ürün gönderiyor musunuz?

Elbette. Katma değerli ürünleri ülke dışına satarak Bursa ve ülke ekonomisine katkı sağlıyoruz. Türkiye’de tüketilmeyen bazı dana, kuzu, sığır ya da düve parçalarını talep eden ülkeleri bulduk ve bizim mezbahalarımızdan çıkan bu türden ürünleri yurtdışına ihraç ediyoruz.

Sayın Çolak, son olarak yeni yatırımlarınızı sormak isterim. Yeni yatırımlarınızı nerede yapıyorsunuz?

Üretim teknolojilerimizi yeniliyoruz, bu önemli bir yatırım kalemidir. Dünya standartlarına uygun çalışmak istiyoruz. Bir başka yatırımımız ise Karacabey’de yeni bir çiftlik kurmak oldu… Orası, Karacabey Danişment’te 52 dönümlük bir arazide kuruldu. 20.000 metrekarelik kapalı alanı olacak. Bu yatırımımızın 5.000 danalık bir kesim kapasitesine sahip olmasını amaçlıyoruz. Kendi hayvanımızı besleyip, üretip, kesip orada satmayı hedefliyoruz. Böylece bölgeye katkı sağlayacağız. Ayrıca Karacabey tarafındaki konserve fabrikalarından elde edeceğimiz sebze atıklarından hayvan yemi yapıp doğal beslenme zinciri kuracağız. EtBa Et ve Et Ürünleri olarak yatırımlarımıza devam edeceğiz.