Bursa’da kestane hasadı ‘kurtlu’ başladı

Sonbaharda hasat edilmesi dolayısıyla “hüznün meyvesi” olarak nitelendirilen, içerdiği vitamin ve minerallerle kış mevsiminin sağlık deposu olarak bilinen kestanenin hasadına başlandı, ancak yeterli yağışın olmaması nedeniyle Bursa kestanesinde bu yıl “ku

Bursa’da kestane hasadı ‘kurtlu’ başladı

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Miras Listesi’nde yer alan, Uludağ eteklerindeki tarihi Osmanlı köyü Cumalıkızık Mahallesi’nde kestane, bölgedeki vatandaşların önemli geçim kaynakları arasında yer alıyor.

 

Çiftçiler, genellikle mahallenin yüksek kesimlerinde bulunan kestane ağaçlarının diplerini, meyve toplama vaktinden 10 gün önce temizliyor. Eylül ayının ortalarında başlanılan işlemlere, “dokuma” olarak bilinen, tarım işçilerinin ağaçlara çıkıp sırık yardımıyla kestaneleri düşürmesi işlemiyle devam ediliyor.

 

– “Yumak”tan ayrılması için eğrelti otuyla kaplanıyor

 

Daha sonra işçiler, kestaneleri ağaç diplerinden toplayıp bir bölgeye biriktirdikten sonra üzerini “yumak” denilen ve dikenli kabukların çürüyerek meyveden daha kolay sıyrılmasını sağlayan eğrelti otu ve dallarla kaplıyor.

 

Yaklaşık 25 gün sonra yumaklarından çıkarılarak temizlenen kestaneler, boyutlarına ayrılıyor ve çuvallara doldurulduktan sonra satışa hazır hale geliyor.

 

Özellikle Bursa ile özdeşleşen kestane şekeri yapımında değerlendirilen mahsulün ince kabuklu, iri ve kabuğundan çabuk ayrılan “Osman oğlu” cinsi tercih ediliyor.

 

– Fiyatlar düşük

 

Cumalıkızık Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Mehmet Emin Yavuz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yıl Bursa kestanesinde verimin düşük olduğunu söyledi.

 

Kestanenin yeterli yağmur suyuyla beslenemediğini belirten Yavuz, “Kestane, özellikle temmuz sonu, ağustos başı gibi yağışları arar. O dönemler, çiçeklenme döneminin bittiği zamana denk geliyor ve kestanenin yağışlarla meyve tutması, daha sağlıklı oluyor.” diye konuştu.

 

Dağ bölgesi olduğu için kapama bahçelerin az olduğunu anlatan Yavuz, “Sulanan yerlerde verim var, ama yağış almayan, sulanmayan yerlerde bu yıl verim düşük. Kestane, geçen yıla göre daha arızalı. Havalar yağışlı gitmediğinden kavızı (iç kabuğu) çok, kurtlanma var. Sulanmış olsaydı bu şekilde olmayabilirdi.” dedi.

 

Yavuz, kestanenin maliyeti yüksek bir ürün olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

 

“Dokuyucunun yevmiyesi, 180-200 lira. Toplaması, taşıması, yumaktan çıkarması var. Bu, çok çabuk fire veren bir mahsul. Bu yıl aslında verim düşük olduğundan fiyatların yüksek olması lazım, ama darbe girişiminden dolayı bu yıl, kestane de incirin, böğürtlenin akıbetine uğradı. Fiyatlar düşük, 4-5 lira, en iyisi 6,5 lira civarında. Bu, havaların sıcak gitmesinden kaynaklandı. Rekolte de düşük. Fiyatlar, beklenenin çok altında. Geçen yıl 8-10 liraydı ama yağışlar güzeldi.”

 

Yavuz, Cumalıkızık’ta kapalı bahçelerde yeni kestane ırkları yetiştirmeye başladıklarını da sözlerine ekledi.

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X