Yılmaz, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Günümüzde… Nilüfer denince akıllara çok katlı binalarla modern kent yaşamı geliyor. Oysa Nilüfer 1989 yerel seçimiyle birlikte Fethiye, İhsaniye, Karaman, Beşevler, Ertuğrul, Görükle arazilerinde kurulan genç bir ilçe.
Yani…
Modern ilçe olsa bile, tarım toprakları üzerine kuruldu.
Sosyo-ekonomik yaşamıyla Bursa’nın tercihi olurken, kırsalda eskisi kadar olmasa da gıda deposu özelliğini sürdürüyor.
Bir anlamda, yeni gelişen modern kent yaşamı ile geçmişten gelen kırsal yaşam konumunu koruyor.
Bunları anımsatma nedenimiz şu:
DEVA Partisi Nilüfer İlçe Başkanı Mine Rana Kahramanoğlu ile Kurumsal İletişim ve Tanıtma Başkanı Furkan Ali Bayraktar ziyarete geldiler.
Siyasete ilk kez DEVA Partisi ile adım atan, ancak çocuk hakları savunuculuğu alanında Türkiye’nin tanınan isimlerinden olan Av. Mine Rana Kahramanoğlu bir yandan Nilüfer’in ana arterlerinde esnaf ziyaretleri yaparken, saha çalışmasında ağırlığı geleneği yaşatan köylere veriyor.
Sohbetimiz de kırsal gözlemleri üzerine gelişti.
Söze…
“Tarım ve hayvancılık kırsalda yok olmuş. Bu bizi rahatsız etti” diye başladı ve kırsal görüşmelerindeki gözlemini şöyle aktardı:
“Köylü artık gübre kullanmayı bırakmış neredeyse. Büyük ölçüde ürünlere gübre atılmamış. Mahsul toplama zamanı, özellikle ekim-kasım döneminde tarımsal ürün anlamında büyük bir sıkıntı olacağı izlenimi edindik.”
Bu durumu…
“Çiftçi kendini finanse edemiyor. Gübre fiyatı da anormal artırınca böyle bir çareye başvuruyor” diyerek yorumlayan Kahramanoğlu saha çalışmaları izlenimini şöyle özetledi:
“Dünya değişti. Doğal olarak şehirler ve köyler değişti, buralarda yaşam değişti. Ne yazık ki bu değişim daha iyiye gitmedi, olumsuz oldu.”
Düşüncesi şu:
“Kentlisiyle, köylüsüyle dibe vurmuş durumdayız. Aslında dibe vurmak, çıkışın başlangıcı demek. İşte o çıkış için umut var.”
“Türkiye açlık ve kavimler göçü yaşıyor”
Sohbette… DEVA Partisi Nilüfer İlçe Başkanı Mine Rana Kahramanoğlu köylerdeki çalışmalarından çıkardığı bir gözlemi daha paylaştı:
“Türkiye açlık ve kavimler göçü yaşıyor. Özellikle ciddi bir mülteciler sorunu var. Yolçatı’da Suriyeli sayısının çok fazla olması da şaşırtıcı. Üstelik zor koşullarda yaşıyorlar.
Şu söylediği de çarpıcı:
“Öyle şeylerle karşılaşıyoruz ki, insani duygularımız çelişiyor.”
Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz’ın yazısının tamamı için tıklayın…