Yılmaz, yazısında şu ifadeleri kullandı:

Açıkçası… Bugünü anlamak için de ekonomist olmaya gerek yok. Bir ürünü üst üste iki kez aynı fiyata almanın mümkün olmadığı süreçte, enflasyonun düşmekte olduğu söylemleri inandırıcı olmuyor.

Çalışanlar ve emekliler yetmeyen ücretlerden yakınıyor, tarım üreticisi feryat ediyor. Peki sanayide durum ne?

Onu da…

NOSAB Müteşebbis Heyet Başkanı ve NOSABSİAD Başkanı Yalçın Aras’a sorduk. Anlattıkları, morallerin bozuk olduğunu gösteriyor:

“Tekstil ve inşaat sektörlerini ilgilendiren üretim yapanların ciddi sıkıntıları var. Otomotivde arz-talebe bağlı sıkıntılar var. İç piyasayla ilgili sıkıntılar devam ederken, ihracat yapanların elleri biraz daha güçlü.”

Değerlendirmesi şu:

“Ekonomide daralma var. Bunun sonucu; enflasyonist baskıyı absorbe etmek ve enflasyon oranını düşürmek için para politikalarında daralma ve küçülme oldu.”

Şunun altını çizdi:

 

“Alınan ciddi tedbirlerden dolayı üretim için yatırım yapacak işletmeler kısa vadeli krediler haricinde kredi bulamıyorlar. Vadeler kısa olduğu için de para kaynağı bulunamıyor. Çünkü, sanayicinin kazandığı parayla bu krediyi çevirebilmesi mümkün değil.”

Ardından…

“2, 5, 10 yıllık krediler artık hayal” dedi ve şuna dikkat çekti:

“Eximbank’ta da daralma var. Döviz bazlı, ya da Türk Lirası’na çevrilmiş şekilde verilen krediler de vadelerin kısalığına karşın faiz oranları yüksek olduğu için tercih edilmiyor.”

Şunu vurguladı:

“Borcu gelmiş, bıçak kemiğe dayandığı için çaresiz kalmış işletmeler bunları da bulamıyor.”

Genel durumu aktardı:

“İşlerini yürüten, finans kaynaklarını idareli kullanan sanayiciler, geçmiş dönemlerin kredi borçlarını ödeyip bir daha kısa vadeli kredi kullanmıyor. Yani, yatırım öngörmüyorlar.”

Gördüğü şu:

“İşi büyütme ikliminden uzaktayız. Borçlanarak büyüme zamanı değil. Ancak ülkenin yatırıma ihtiyacı var. Çünkü, enflasyonu azaltıp ortadan kaldırmanın yolu üretimden ve yatırımdan geçiyor.”

 

“Sırt kaşımak için ithalat yapılıyor”

Yaşamı… Sanayici olarak üretmekle geçen Yalçın Aras, sohbetimiz sırasında çok önemli tespit yaptı:

“Ülke olarak üretim politikamızı gözden geçirip, büyüme yanında kalkınma hamlesini düşünmeliyiz.”

Kalkınmak için…

Devletin üretim politikası geliştirmesini isterken, “Emeklinin dahi bir şey üretebileceği reform” istedi.

Örneği şu:

“Sırtımızı kaşımak için ithalat yapılıyor. Çocukların oyuncakları da ithal. Bunlar ülkemizde çok rahat üretilebilir.”

Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz’ın yazısının tamamı için tıklayın…