Aydın, yazısında şu ifadeleri kullandı:

Bursa’nın altyapısını yenilenmesi 90’lı yılların başına uzuyor. Büyükşehir Belediyesi statüsüne geçişle birlikte Bursa’da İSKİ Kanunu’na bağlı olarak kurulan BUSKİ Genel Müdürlüğü yola dış kredi teminiyle başladı.

Avrupa Yatırım Bankası’ndan ve diğer yabancı finans kuruluşlarından sağlanan krediler için o vakit suyun ton fiyatı dolar kuruna endekslenmiş ve bu durum da Büyükşehir Belediye Meclisi’nde muhalefetin diline dolanmıştı.

İyi ki, o krediler alınmış ve kentin altyapısı yenilenmiş. Bursa’nın suyunu büyük masraflarla arıtıp şebekeye verdiği ve yüzde 65’ni kevgire dönen iletim hatlarında kaybettiği yıllar geride kaldı.

Şimdilerde bu oran yeni yatırımlarla kent merkezinde yüzde 20.47’ye, sonradan 6360 Sayılı Bütünşehir Kanunu ile Büyükşehir sınırlarına katılan ilçelerde de yüzde 38’ler seviyesine kadar çekildi.

BUSKİ’nin kurduğu SCADA (Uzaktan İzleme ve Gözleme Sistemi) sayesinde içmesuyu şebekesinde kayıp oranı yüzde 65’lerden yüzde 20’lere kadar indirildi.

Bu oran Avrupa standartlarında bir oran.

Yani, su şebekesindeki kayıp kaçağı önlemede BUSKİ Genel Müdürlüğü Avrupa kentlerini yakalamış durumda.

Kuruluşundan itibaren emek veren ve halen de iş başında bulunan kurum çalışanlarını, yöneticilerini kutluyoruz.

Peki bu sistemle Bursa ne kazandı?

Bursa uzaktan izlemi sistemi sayesinde iki Doğancı Barajı havzası büyüklüğünde, 83 milyon metreküp su kaybını önlemiş oldu.

Kuraklık yaşadığımızı şu günlerde, bunun ne demek olduğunu izaha gerek yok diye düşünüyoruz.

BUSKİ Genel Müdürü Güngör Gülenç ve ekibi için de bunun büyük başarı olduğu kanaatindeyiz.

Elbette, siyasi otorite olarak işbaşına gelen Büyükşehir belediye başkanlarının katkısını da yadsıyamayız.

Çünkü; en büyük riski onlar alıyor.

Yabancı kredi arayışı ve onayı ile kent olarak uluslararası büyük bir borcun altına giriliyor.

Olay Gazetesi Yazarı İhsan Aydın’ın yazısının tamamı için tıklayın…