HATİCE KAN
Kamera: Bircan ÖRSEL / Kurgu: Dilek ÖZYER
Test, kentsel dönüşüme giren Akpınar Mahallesi’ndeki bir binada yapıldı.
Kontrollü bir şekilde yıkımı gerçekleştirilen binanın enkazından bir kaç saatte sağlam çıkarılan ‘Depremyatak’ın dayanım testinin sonuçları kamuoyu ile daha sonra paylaşılacak.
Projeyi geliştiren mühendis İnan Keser, “Olası bir depremde can kayıplarını en aza indirmek için çelik konstrüksiyonla bir yapı geliştirdim. Daha önce testlerimizi yaptık ancak konumuz insan hayatı olunca İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ercan Yüksel, Doç. Dr. Barlas Özden Çağlayan, Doç. Dr. Murat Yılmaz hocalarımızın gözetiminde gerçek bir test yapmak gerektiğine inandık” dedi.

2 HAFTA YAŞANABİLECEK DONANIM
İTÜ hocaları tarafından hazırlanan rapor sonuçlarının da paylaşılacağını kaydeden Keser, sosyal sorumluluk projesi olarak nitelendirdiği ‘Depremyatak’ projesinin patentini aldıklarını söyledi.

Proje için Türkiye’deki tüm bileşenlerle ortak hareket etmek istediklerini vurgulayan Keser, “Temel amacımız insan hayatını kurtarmak. Deprem anında yatağın içerisine giren kişinin 2 hafta yaşayabileceği lojistik alan bulunuyor. Her evde mutlaka yatak kullanıldığı için Yatak olarak tasarladık. Bu ürün için başka bir alan ayrılmasına gerek duyulmadan mevcut yatakların yerini alacak. Böylece, her eve kurulabilir ve kısa sürede çok sayıda insana ulaşabilir. Bu modüler bir sistem, en büyük parça ağırlığı 28 kg. Bunu manuel olarak taşıyıp monte edebiliyoruz. Kişi taşındığı zaman demonte edip tekrar yeni evine kurabiliyor. Birçok yönden ideal bir sistem olarak tasarladık. İçerisinde aynı zamanda hipotermi uyku tulumları gibi donanımlarla darbe emici matlar ve yaralanmayı engelleyecek şekilde birçok donanımla besledik” diye konuştu.

TEST SONRASI SERİ ÜRETİM
Testin ardından seri üretim için harekete geçeceklerini de vurgulayan Keser, “Tam anlamıyla bir maliyet analizi yapmadık. Montajı, nakliyesi, mobilyası, iç donanımlarıyla birlikte 100 ila 150 bin lira arasında bir fiyat ön görüyoruz. Bu fiyatlar da bize göre çok yüksek. Çünkü bu projenin asıl amacı ekonomik yönden dezavantajlı olan ve gerçekten risk altındaki insanlar. Bizim baz aldığımız nokta onların alım gücü. Uluslararası kuruluşlardan hibe fon bulunarak bu işlerin maliyetini düşürülebilir. Kamu bankaları vasıtalarıyla düşük faizli uzun vadeli kredilerle desteklenebilir’ ifadelerini kullandı.




Flipboard