Flipboard
Dönüp de… Koronavirüs salgınıyla geçen son 1 yıla bakınca “Neler yaşamışız neler?” diyor insan. Korkuyu, paniği, rehaveti, umursamazlığı hep gördük.
Gün geldi…
Ailelerinden kayıplar verenlerin yürekleri yandı. Yakınını, akrabasını sevdiğini, komşusunu, tanıdığını virüs mücadelesinde toprağa veren ya da hastaneye yatanlar şifa dileyip dua ettiler.
Geçen yıl bu zamanlar pandeminin ilk etkisinde Bursa’da günlük vaka sayıları 300-400 seviyesindeydi, ama herkes daha dikkatliydi. Belediyeler sokakları neredeyse 24 saat ilaçlarken evlerde dezenfekte edilmeyen yer kalmıyordu.
O nedenle…
Market raflarında kolonya ve sirke bulunamıyordu.
Sonra…
Yaz geldi, virüsün tatile çıkacağı zannına kapılıp gevşeyince, ekim-kasım döneminde günlük vaka sayıları 4 bin 800’lere kadar çıktı.
Etkili önlem, ciddi korunma, bilinçli davranışla Bursa’da şubat sonunda günlük vaka sayıları 150’ye kadar geriledi.
Fakat…
Mart başından itibaren koronavirüs yeniden yükselişe geçti. Ramazana günlük 2 bin 500 vakayla girince bu sütunlarda “İftar sofrasının baş konuğu İngiliz mutantı virüs” başlığıyla uyarıcı olmaya çalıştık.
Ramazan başı önlemleri arttırılıp 17 günlük kısıtlama sürecine girdik. Sokaklar, yollar tam boşalmasa da yasak var.
Bu durum acaba vaka sayılarına nasıl yansıdı?
İşte cevabı:
“Bursa’da günlük vaka sayıları binin altına indi. Cumartesi 1.049 vaka görülse de şu an 900’ler seviyesinde.”
Vurgulanan şu:
“Bu rakamlar, ramazan başındaki önlemlerin yansıması. 17 günlük kısıtlamanın yansıması bayramda belli olur.”
Bu noktada…