Döviz kurundaki dalgalanmalardan diş hekimliği sektörü hayli olumsuz etkilendi.

İş gücü maliyetlerindeki artış da yakında fiyatlara yansıyacak.

“Zaten ulaşılması zor olan sektörü biraz daha zorlaştıracaktır”

Bursa Diş Hekimleri Odası Genel Sekreteri Alper Altay, “Diş hekimliği sektörü genel olarak dövize bağımlı bir sektör maalesef. Aralık ayında yaşanan dövizdeki dalgalanma direkt olarak bizi etkiledi. Kullandığımız materyallerin hepsi yurt dışına bağımlı gibi düşünebiliriz. Döviz üzerinden satın alıyoruz. Maliyetlerde ciddi bir artış oldu. Bizim en büyük giderlerimizinden bir tanesi de iş gücüdür. Bunda da yaşanan artışlar elbette fiyatlara yansıyacaktır. Zaten ulaşılması zor olan sektörü biraz daha zorlaştıracaktır halk için. Bursa Diş Hekimleri Odası’nın ana amaçlarından biri de halkın ağız ve diş sağlığı hizmetlerini en doğru, en ulaşılabilir biçimde alması fakat şu anda görülüyor ki her şey biraz daha zorlaşıyor” şeklinde konuştu.

“Fiyatlar yüzde 50’nin üzerinde artmış durumda”

Altay, “Realite ile kağıt üzerindeki gerçekler farklı. Tabii ki bizim bir rehber tarifemiz var. Bu rehber tarifeye baktığınız zaman fiyatlar yüzde 50’nin üzerinde artmış durumda. Giderlerin artmasıyla kaçınılmaz bir durumdu bu. Fakat klinik fiyatlarına yansıtmaya gelince bunu bu derecede yansıtamıyorsunuz. Çünkü insanların alım güçleri gerçekten düştü. Memur zammı yüzde 27 iken direkt yüzde 50 zam yapmak çok zorlayacak bizi. Yapmak zorunda kalacağız görünen o çünkü ayakta kalmak zorunda sağlık sektörü… Hukuk, eğitim ve sağlık benim gözümde ana üç sektör… İnsanların, herkesin eşit hizmet alması gereken sektörler. Maalesef ülkemizde bunun dağılımı çok adaletli değil. Ama özel sağlık sektörü ayakta kalmak için bu zamları fiyatlara yansıtmak zorunda” dedi.

“Mezun olan arkadaşlar işsiz kalacaklar”

“Bizim en büyük sorunlarımızdan bir tanesi çok fazla diş hekimliği fakültesinin açılmış olması. Ben mezun olurken 9 fakülte, 950 mezunumuz vardı. 2000 mezunuyum. Şu anda 8.300 küsur mezun veriyoruz, 103 fakültemiz var. Bunların çoğu anadoludaki illerde. Birçok vakıf üniversitesi var. Şu anda bazı binalara fakülte açmak bir poliklinik ya da hastane açmaktan daha kolay hale geldi. Vakıflar ciddi rağbet gösteriyorlar çünkü ticari olarak ciddi bir iş kolu haline geldi” görüşünü dile getiren Alper Altay, “Eğitim kalitesi istediğimiz gibi değil. 90 bini aşacak hekim sayısı 2028’de. 32 binken bundan üç sene önce… Nüfus 79 milyondan 89 milyona çıkarken 32 binden 90 bine bizi getiren nedir? Şu anda 2.400 kişiye bir hekim düşerken ki bu ortalama kötü değil 10 yıl sonra 970 kişiye bir diş hekimi düşecek. Bu dramatik sonuçlar doğuracak bir istatistik. Bir Avrupa örneklemesi yaparsak 81 milyon nüfuslu Almanya’da 30, 66 milyon nüfuslu Fransa’da 16, 64 milyon nüfuslu İngiltere’de 16, 60 milyon nüfuslu İtalya’da 34 diş hekimliği fakültesi var… Ruhsat almak üniversite hastanesi olduğunuz zaman çok kolay olduğu için her binaya üniversite açılabiliyor, anadoluda bazı okullarda yetkin öğretim kadrolarının olmadığını görüyoruz çok üzülerek. 10 yıl sonra ne olacak? Mezun olan arkadaşlar işsiz kalacaklar” açıklamasını yaptı.

“Meslektaşlarımızın günde 40 hasta bakmak zorunda olması kabul edilir bir şey değil”

Bursa Diş Hekimleri Odası Genel Sekreteri Alper Altay, sözlerini şöyle tamamladı:

“Sağlık hizmetlerinde dönüşüm siyasi iktidarların bir projesi. Sağlık hizmetlerini belki de sermayenin eline itmek için hazırlanmış bir proje gibi görülüyor. Baktığınız zaman hekimlik mesleğinin belirli kriterleri var. Size hedef baskılarıyla öyle bir şey diretiliyor ki 15 dakikada bir hasta almak zorunda kalıyorsunuz. Biz özelde 20-25 hasta en fazla bakabiliyorken meslektaşlarımızın kamu hastanelerinde günde 40 hasta bakmak zorunda olması kabul edilir bir şey değil. Biliyorsunuz idari yargı bu hafta içinde 5 dakikada bir hasta alınmasına ilişkin kararı iptal etti ama hukuk sistemi biraz ağır işlediği için bu tür şeylerde hemen benzer bir şey çıkarılacaktır eminiz ki ardından bir daha dava açılıp sonuçlanması iki sene sürecek. Görünen o ki bütün meslek grupları sermayenin kucağına atılmaya çalışılıyor. Eczacılar buna çok güzel direniyorlar. Zincir eczanelerle ilgili bir faaliyet oldu daha öncesinde fakat bir gün gerekli eylemi yaparak kapattılar eczanelerini ve buna karşı direnç gösterdiler. Burada birlik olmak lazım meslekte gözü olanlara karşı. Hizmetin en iyi verildiği yerler hekimin sahibi olduğu işletmelerdir. Biz istemiyoruz ki dışarıdan bir ortak olsun. Ağız ve diş sağlığı hizmetleri gerçekten pahalı hizmetler. Hem sunması hem satın alması pahalı hizmetler. Bir hekim bu kliniği açarken ciddi bir maliyet yükü altında, işletmek için de… Dolayısıyla bunların rakamlara yansıması kaçınılmaz oluyor. Diş hekimleri arasındaki fiyat değişiklikleri genel maliyetlerden kaynaklanıyor olabilir. Lokasyonlar ciddi fark ettirebiliyor. Hekimlik tecrübesi ile alakalı olabilir. Ticari işletmeler olması itibariyle fiyat kısıtlaması yok. Tavan fiyat uygulaması bulunmuyor.”

Bursa Diş Hekimleri Odası Genel Sekreteri Alper Altay’ın açıklamalarının tamamını videomuzdan izleyebilirsiniz.