Kaya köşesinde şu ifadeleri kullandı:
Kentsel dönüşüm tamamen amacı dışına çıkarıldı.
Bursa’da rant odaklı projeler bilhassa 2016’dan sonra dört bir yanı sardı.
Orantısız betonlaşma, en çok Nilüfer’e uğradı.
Zira planlama kolaydı.
Kârlılık hayli üst orandaydı.
Müteahhitler de kendilerine alan yaratılınca doğal olarak kolları sıvadı.
Karşımıza bolca estetikten yoksun modern ucubeler çıktı.
Bugün geldiğimiz noktada örneğin Görükle’de ben de 9 kat isterim diye bir isyanın varlığından söz ediliyorsa…
Aslında sadece Nilüfer’de değil pek çok yerde fazla emsal artık olağanlaşmışsa…
İlgili belediyeler, kent yöneticileri kadar yapı denetim firmaları da ele alınmalıdır.
Hukuken de yönetmelik olarak da yapı denetim firmaları, projeler belediyeden ruhsat almadan önce emsal kontrolü yapmak zorundadır.
Ancak ne hikmetse imzalar, ‘fazlalıklar’ göz ardı edilerek kolayca atılmaktadır.
Devlet, haksız zenginleşmelerin üzerinde durmalıdır.
Hormonlu binaların yapı denetim şirketleri mutlaka sorgulanmalıdır.
Yeni inşaatlarda da aykırılıklar hız kesmiyor.
Bu nedenle yazının başlığında ifade ettiğimiz gibi, Bursa’daki yapı denetim firmalarını acilen mercek altına almak gerekiyor.
Bir kentte devasa boyutta hukuksuz yapı varsa sorumlunun sadece belediyeler olmadığı aşikardır…
Yapı denetim firmalarıyla ilgili son dönemde artan bir diğer şikâyete de değinerek yazının ilk bölümünü noktalayalım.
Merkezi atama yapılıyor yapı denetimlerde…
İnegöl’deki bir yapı denetim firması Karacabey’e atanabiliyor örnek vermek gerekirse…
Mesafe uzaksa inşaat projeleri için hukuksuz olarak ekstra para talep ediliyor.
Herkesten alıyorlar, insanlar uğraşmamak için mecburen veriyorlar şeklinde bilgiler geliyor.
Bu durumun da üzerinde ayrıca durmak gerekiyor.
Usulsüz işlerdeki paralar ayrı, ekstra talep edilen uzak mesafe paraları ayrı…
Yapı denetimler birilerinin zenginleşme aracı olmamalı!