Özdal, yazısında şu bilgileri verdi:
Perşembe günkü yazımda Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın Bursa’ya geleceğini duyururken, masada çok önemli konuların olacağını belirtmiştim.
Nitekim BTSO Başkanı İbrahim Burkay, iş dünyasının 4 talebini Elvan’a iletecekti:
-İş dünyası için son derece önemli olan Kredi Garanti Fonu’nun yeniden hayata geçmesi.
-İş insanlarının devlete olan borçlarının bir kısmının silinmesi.
-Yatırım kredisi faizlerinin makul bir seviyeye çekilip, kredi maliyetlerinin düşürülmesi.
-Mülk sahipleri ve esnafı karşı karşıya getiren birikmiş kira borçları sorununun yargıya taşınmadan yasal düzenlemeyle aşılması. (BTSO, bir yasa tasarısı hazırlamış ve ilgili bakanlıklara sunmuştu.)
Elvan’ın Bursa programının BTSO ayağını takip ettim.
İki aşamalı toplantının ilk bölümü basına açık, ikincisi kapalıydı.
Elvan, müjdelerini basına kapalı bölümde vermiş.
Bakan Elvan’ın iş dünyasını rahatlatacak müjdelerine geçmeden önce Bursa ziyaretinin önemiyle ilgili şu görüşümü paylaşayım:
Elvan, BTSO Başkanı İbrahim Burkay’ın davetiyle Bursa’ya geldi, Anadolu turuna kentimizden başladı.
Bu durum, Bakan Elvan’ın hem İbrahim Burkay’ı, hem de Bursa’yı önemsediğini ortaya koyuyor.
Pandemi döneminde de iş dünyasıyla ilgili çok sayıda çözüm önerisi BTSO tarafından Ankara’ya ulaştırılmıştı.
Bu noktada Burkay ve ekibinin hakkını vermeden geçmeyelim.
Gelelim basına kapalı toplantıda konuşulanlara…
Temmuz ayında sona erecek Kısa Çalışma Ödeneği uygulaması basına kapalı bölümün ana gündemlerinden biri olmuş.
Bakan Elvan, bu konuda bir çalışma yapacaklarını söylemiş.
Peki bu, Kısa Çalışma Ödeneği’nin uzatılacağı anlamına mı geliyor?
Buna net yanıt vermek Bakan Elvan’ın düşüncelerine ipotek koymak anlamına gelir.
Ancak toplantıya katılan işinsanları, Bakan Elvan’ın Kısa Çalışma Ödeneği’nin uzatılacağı izlenimini verdiğini söylediler.
Kısa Çalışma Ödeneği’nin yıl sonuna kadar uzatılması olasılığından bahsedilse de, uygulamanın eylül ayına kadar uzatılması ihtimalinin daha yüksek olduğu belirtiliyor.
Bakan Elvan’ın, kurmaylarına talimat verdiği ikinci konu da kira düzenlemesi.
Kira düzenlemesi konusunda BTSO bir yasa taslağı hazırlamıştı.
Taslağa göre biriken kira borçlarının üçte birini Hazine ve Maliye Bakanlığı karşılayacak, üçte birini mülk sahipleri silecek, üçte birini de kiracı esnaf ödeyecek.
Böylece biriken ve ödenemeyecek noktaya gelen kira borçları, devlet, mülk sahibi ve kiracı esnaf tarafından adil bir şekilde bölüştürülecek.
Yasa taslağının bir diğer faydası da, binlerce ihtilaflı kira dosyası nedeniyle tıkanacak olan mahkemelerin rahatlayacak olması.
Elvan, BTSO’nun hazırladığı yasa tasarısının hayata geçmesi için çalışma başlatacaklarını net bir şekilde ifade etmiş.
Elvan, iş dünyasının şikâyet ettiği bir diğer konu olan KDV mahsuplaşmalarında gecikmelere neden olan yönetmeliğin değiştirilmesi konusunda da çalışma yapacaklarını belirtmiş.
Ve hibe kredisi…
Elvan, özellikle yeme-içme sektöründe faaliyet gösteren işletmecilerin hibe kredilerinden yararlanması için çalışma yapacakları sinyalini vermiş.
BTSO’nun basına servis ettiği haberde Elvan’ın nefes kredilerinde yüzde 25 ciro kaybı şartının kaldırılacağı sözünü verdiğini belirtti.
Yani hem kira düzenlemesi, hem hibe kredi desteği, hem de nefes kredisi, özellikle yeme-içme sektörüne nefes aldıracak.
Zaten, pandemiden en büyük darbeyi yeme-içme sektörü yemişti.
Kredi maliyetlerinin düşürülmesi de iş dünyasının bir başka talebi.
Bu konuda Bakan Elvan’ın bakış açısı, işinsanlarının finansmana ulaşmasına yardımcı olmak. Ancak bu destek, kredi maliyetlerinin düşürülmesi dışında farklı yollarla da sağlanabilir. Temel kriter, finans desteğinin doğrudan yatırıma gitmesi olacak.Yani sağlanacak finansmanın, ev, araba, kat, yat gibi tüketim mallarına, dövize veya altın gibi emtialara değil, istihdama ve yatırıma harcanması şartı aranacak.
Burkay’ın davetiyle BTSO ev sahipliğinde Bursa’ya gelen Elvan’ın müjdeleri bunlar.
Hayata geçmesi halinde, pandemi döneminde ağır darbe yiyen iş dünyası rahat bir nefes alacak.
Tabii aynı gemide olan çalışanların da yüzü gülecek.
Olay Gazetesi Yazarı Mustafa Özdal’ın yazısının tamamı için tıklayın…