Yılmaz, yazısında şu ifadeleri kullandı:

Pazartesi sabahı… Kahramanmaraş merkezli, 10 ilde dünyanın görmediği büyüklükte yıkıma yol açan depremle uyandık.

Sonra da…

Böyle bir depreme Bursa’nın hazır olup olmadığını sorgulamak için, iki hafta önce ziyaretimize gelen Yapı Denetim ve Deprem Mühendisliği Derneği Bursa Şubesi Başkanı Serkan Işık’la sohbetimizdeki notları “Tartışması bile korkutan soru: Bursa bu büyüklükte bir depreme hazır mı?” başlığıyla aktardık.

Meğer…

Aynı saatlerde, Işık deprem bölgesindeki Diyarbakır’da yaşam mücadelesi veriyormuş.

Önce…

Diyarbakır’da bulunuş nedenini anlattı:

“Binalarda deprem güvenliği eğitimi semineri için Diyarbakır’daydım. Ondan önce Malatya’da, bir önceki gün de Hatay’daydım. Diyarbakır’da seminerleri tamamladım ve gece Anemon Otel’de kaldım.”

Deprem anını anlattı:

“Deprem bilinci olan biriyim. Fakat o gece bambaşka bir şey oldu. Adeta düğmeye basılmış gibi 3 kez uzun uzun sallandık.”

Devam etti:

“İlk sarsıntıda 47’ye kadar saydım. Sonra 8 saniye durdu ve yeniden başladı. Bu kez 58’e kadar saydım. Yine 1-2 saniyelik kesintinin ardından son sarsıntıda 56’ya kadar saydım.”

Bu süreleri…

“Çok uzun depremdi” diye tanımladıktan sonra, yaşadıklarını anlatırken sesinin titrediğini hissettik:

“Otel yıkılmadı, ama kopan parçalardan bacağım beton arasına sıkıştı. Kaval kemiğimde ezilme var, topuğuma da anlayamadığım bir şey batmış.”

O an hissettiklerini de dile getirdi:

“Bitmek bilmeyen sarsıntı sırasında öleceğimi hissettim. Kendi kendime ‘Buraya kadarmış’ dedim. Gözümün önüne eşim ve çocuklarımla annem-babam geldi. Çaresizliğin ne olduğunu orada gördüm.”

Dönüş yolu da maceralı olmuş. Diyarbakır Havaalanı uçuşlara kapatılınca Malatya’ya geçmiş. Oradan da uçamayınca Mardin’e gitmiş ve uzun bir yolla yaralı halde İstanbul’a dönmüş.

Dün de…

Depremzedeler için 500 polar, 500 bere, 500 montu bölgeye gönderdi.

Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz’ın yazısının tamamı için tıklayın…