Bursa’nın adını Türkiye’ye duyuran hekim; Op. Dr. Mesut Yeşil…

Toplum sağlığının ehil ve deneyimli ellerde olması çok önemli. Kendi alanında 15 seneyi geride bırakan Üroloji Uzmanı Op. Dr. Mesut Yeşil üriner sistem hastalıklarının teşhis ve tedavisinde kentimizin referans noktalarından biri… Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde lisans ve uzmanlığını tamamlayan Mesut Yeşil’in tanınmasının temelinde gerçekleştirdiği başarılı ameliyatlar var. Özellikle prostat hastalıkları konusunda, son 4 yılda, 400’e yakın HOLEP operasyonu yapan Yeşil ile deneyimlerini konuştuk.

Bursa’nın adını Türkiye’ye duyuran hekim; Op. Dr. Mesut Yeşil…

Röportaj: Murat Günay

Sayın Op. Dr. Mesut Yeşil, uzun süredir üroloji uzmanı olarak görev yapıyorsunuz. Bize prostat hakkında bilgi verebilir misiniz?

Önce prostatın tanımıyla başlayalım. Prostat mesane çıkımında yer alan, yaklaşık kestane büyüklüğünde olan, doğuştan var olan bir dokudur, bir organdır. Prostat yaşla beraber, ortalama 45-50 yaşından sonra büyümeye başlar. Büyüdükçe üretra denen idrar kanalını tıkamaya başlar. O zaman prostat hastalıkları görülüyor.

Prostatın belirtileri ve hastalıkları nelerdir?

Birincil belirti prostatın büyümesidir. Buna ‘iyi huylu prostat büyümesi’ deniyor. Son dönemde tıp dünyasında, ‘iyi huylu prostat tıkanıklığı’ olarak ifade ediliyor. Bazen prostat büyümeden de, üretrada daralma yapabiliyor. İdrara çıkma güçlükleri ile kendisini göstermektedir. En çok görülen prostat hastalığı budur. İkinci olarak prostat kanseri görülebiliyor. Genelde ırsi olarak görülen bir kanser türüdür. Prostat kanseri metastaz yapmadan (genelde kemiklere sıçrar), çok belirti vermez. O yüzden biz, ailede prostat hikâyesi ya da prostat kanseri olan erkekleri 40 yaşından sonra mutlaka bir üroloji uzmanına görünüp kontrol yaptırmalarını öneriyoruz. Eğer ailede böyle bir geçmiş yoksa, tüm erkeklere 45-50 yaşlarında yıllık bir kez rutin muayeneye davet ediyoruz. Üçüncü prostat hastalığı ise ‘Prostatit’tir. Prostatın iltihaplanmasıdır. Ama her iltihap bakteriyel olmuyor. Daha önce geçirilmiş idrar yolu enfeksiyonları, üşütme ve o bölgedeki hassasiyet maalesef prostatit hastalığına yol açabiliyor. Akut ve kronik şekli vardır. Akut şeklinde biz antibiyotik ile tedavi uyguluyoruz. Kronikleştiği zaman ise hastalığın tedavisi biraz zorlaşıyor. Bu durumdan sonra hastalar yüzde 100 tedavi edilemiyor. Kronik prostatit konusunda çok dikkat etmek gerekiyor.

Teknoloji günden güne ilerliyor. Prostat tedavisinde HOLEP ameliyatları sıkça konuşulmaya başlandı. Sizin 4 yıldır bu ameliyatları yaptığınızı biliyoruz. Biraz da teknolojik gelişmelerden de söz edebilir misiniz?

Üroloji bilim dalı teknoloji konusunda çok hızlı ilerliyor. Ben 15 yıllık uzman doktorum. 15 yıl önce açık yaptığımız çoğu ameliyatı artık kapalı (endoskopik) yapıyoruz. Lazer de 15-20 yıl önce hayatımıza girdi. Özellikle ‘taş’ için hayatımıza girdi. Bir dönem ‘Greenlight’ denen yöntem çokça kullanıldı ama bu işlemde doku çıkarılmadığı için çok ciddi ‘nüks’ oranları ile karşılaşıldı. Birsüre sonra bu yöntemden de vaz geçildi. HOLEP ameliyatları ise 10 yıldır kullanılıyor. Ben bu yöntem için HOLEP cihazını satın alarak Bursa’ya getirdim ve 400 ameliyatta kullandım. Bu yöntemde Holmiyum lazer kullanıyorum. Prostatı bir portakal gibi düşünürsek kabuğu vardır ve bir de büyüyen iç kısmı vardır. Biz kabuktan tamamen lazer ile ayırıyoruz ve mesaneye atıyoruz. Ardından özel bir cihazla girip tabiri caizse; ‘kıyma şeklinde yaparak dışarıya çıkarıyoruz.

HOLEP ameliyatının hasta için avantajları nelerdir?

Bu ameliyat yöntemi her türden prostat için kulanılır. Ancak 80 gram üzerindeki prostatlarda; (kılavuz kitaplarında artık geçen) ‘mutlaka ilk olarak HOLEP ameliyatı gerçekleştirin, hatta HOLEP yoksa açık ameliyat yapınız’ uyarıları vardır. Buradaki sebep doku parçalarının içeride kalıp hastalığın tekrarlamasının engellenmesidir. Ama 80 gramın altındaki hastalarda da HOLEP uygulayabiliyoruz. Yaklaşık 400 vakada çalıştım. Elektrik koteri kullanmıyoruz çünkü elektrikle yaktığımız prostatın yarası çok geç iyileşiyor. Biz burada lazer kullandığımız için çok hzılı iyileşme süreleri (2 gün) görüyoruz. Eğer eski usül çalışırken gördüğümüz yanmaları, hassasiyetleri bu HOLEP yönteminde çok daha az görüyoruz. İritasyondan kurtulduk, kanama ise neredeyse hiç olmuyor. Kesi yok ve iyleşme süreleri çok çok daha kısa…

Sayın Mesut Yeşil siz bu HOLEP cihazına sahip misiniz?

Evet, öncelikle bu HOLEP cihazına yatırım yapmaya karar verdim ve aldım. HOLEP’te deneyim kazanmanın 60 vakadan sonra gerçekleşeceği söylenir. Ben bir operatör doktor olarak 400’e yakın prostat ameliyatı yaptım. Hastalarımız için çok konforlu bir yöntemdir. Ben bu anlamda bütün meslektaşlarıma yardımcı oluyorum. Özellikle kulanımının öğrenilmesi anlamında doktorlara destek olmaya devam ettim. HOLEP ameliyatları sonrasında 10. günde, 1. ayda kontrollerini yapıyoruz. Ardından yılda bir kez rutin kontrole gelmek yeterli oluyor. Sadece Bursa’ya değil Türkiye’nin her yerinden gelen hastalarımıza yardımcı oluyoruz. Bazı hastalarımız tahlillerini, bize yani buraya (Lotus Office Plaza A Blok, Kat:2, Daire:25’teki muayenehane) ulaştırırlarsa, onlar henüz Bursa’ya gelmeden planımızı yapabiliyoruz. HOLEP ameliyatı sonrasında 2 gün içinde taburcu ediyoruz.

 

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X