Bugün gelinen noktada ise virüsün yayılım hızını kesemiyor. Günlük 30 binlerde seyreden pozitif vaka sayısı aylardır düşürülemiyor.
Üstelik, 18 yaş üstü 1. ve 2. dozda yüzde 70‘leri geçen aşılama oranına rağmen ülkemizde günlük ölümler de 200‘ün altına düşmüyor.
Sağlık Bakanlığı, hastalığa yakalananların yüzde 40‘ını aşısız gençlerin oluşturduğunu açıkladı. Üniveristelerin ve ortaöğretim kurumlarının açık olduğu bugünlerde sayının daha da artması muhtemel.
Bursa‘da da ikinci doz aşıyı da almış kitle oranı henüz düşük risk seviyesine ulaşmadı. Yüzde 75‘lik bir oran sonrası o hedefe ulaşılacak. Ancak hem gençler hem de orta yaş insanımız arasında aşı olmamak için diretenlerin sayısı bir hayli fazla.
Bursa olarak bu kesime dönük çalışmalar yapılmalı.
Yoksa, toplumsal bağışıklığa erişmek mümkün olmaz. Toplumsal bağışıklığa erişmeden de maskeden ve virüsten kurtulamayız.
İlimizde halen 600‘ün üstündeki sınıfın virüs vakaları nedeniyle karantinada olması üzücü. Bu okul ve sınıflardaki çocuklarımızın yüzüyüze eğitimden ayrı kalmaları da onlar ve aileleri için büyük bir kayıp.
Bursa‘nın bugün için vaka sayısı en fazla il olması da ilimize yakışmayan durum.
Gelin bunu tersine çevirelim. Etrafımızda aşı olmamak için kararlı gözükenleri ikna etmeye çalışalım.
Onların aşısız aramızda dolaşıyor olmalarının toplumu nasıl bir tehlikeye sürüklediğini ve kendilerine büyük bir sorumluluk yüklediğini hatırlatalım.