Aydın, yazısında şu ifadeleri kullandı:

Önceki akşam Büyükşehir Belediyesi ile Osmangazi Belediyesi, Akademik Odalar ve Kent Konseyi, Bursa’nın en sıkıntılı ve çöküntü bölgelerinden Altıparmak-Çarşamba arasındaki 8 mahalleyi kapsayan kentsel dönüşüm tasarım projesi için işbirliği protokolü imzaladılar.

Çok ortaklı çalışmayla, bölge Bursa’nın en güvenli yapılarının dikildiği bir semte dönüştürülmesi hedefleniyor.

Buna ilişkin iki belediyenin, akademik odalarımızın ve Bursa Kent Konseyi’nin birlikte hareket kararını önemsiyoruz. Buna semt sakinlerinin de katılmasıyla gerçekten Bursa’ya ve Türkiye’ye örnek bir dönüşüm ortaya çıkarılabilir.

Önceki gün de vurguladık.

Semtte oturan mülk sahiplerinin dışlanacağı, onların fikirlerinin alınmayacağı dayatmacı bir modelin beyhude çaba olacağını vurgulamak isteriz.

 

Bu konuda Türkiye’nin değişik illerinde uygulanmış modeller de incelenmeli. Tarihi dokunun da dikkate alınacağı çok katsız bir dönüşüm modeli üretilmeli.

Elbette, planlama süreçlerinin uzun zaman alacağının farkındayız. Mülk sahiplerini de yormayan uygulama için yüzde 100’e yakın bir mutabakat arayışının da kaçınılmaz olduğunu vurgulamak isteriz.

Bursa’nın merkezindeki bu en değerli alanın hangi kullanım tarzıyla kısa sürede ayağa kaldırılacağı da netleştirilmeli.

Konut mu?

Ticaret mi?

Bu ikisinin bir arada olması mülk sahiplerinin arzu edeceği bir modeldir. Bölge sakinlerini başka bir yere taşıyıp, komple ticaret ağırlıklı önerilere çok sıcak bakılacağını da ihtimal vermiyoruz. Böylesi bir önerinin daha evvel gündeme getirildiğini hatırlıyoruz.

Buna mülk sahiplerinin yanaşacaklarına da ihtimal vermiyoruz. Şehir plancılarının Bursa’nın tarihi dokusunu bozmayacak bir model üzerinde çalışacaklarına inanıyoruz. Burada yeni bir Doğanbey vakasının yaşanmasına akademik odalarımız onay vermeyeceklerdir.

Planlama süreçleri hızlıca tamamlanarak, daha fazla zaman kaybedilmemeli. Muhtemel bir depremde 50-60 yıllık  yapıların büyük hasar alacağı göz ardı edilmemeli.

Bursa’nın sıkıntılı bölgeleri ve binaları sağlamlaştırmak için fazlaca zamanı yok.

Olay Gazetesi Yazarı İhsan Aydın’ın yazısının tamamı için tıklayın…