Aydın, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Yedi Kocalı Hürmüz diye yakınıyorduk. Her bakanlığın ayrı telden çaldığı, Türkiye’deki hemen her resmi kurumun sosyal tesisinin bulunduğu beyaz cennet Uludağ’ın Alan Başkanlığı statüsüne geçişi dünkü Resmi gazetede yayınlanarak kesinleşti.
Uludağ artık Alan Başkanlığı’nın yöneteceği bir yerleşim merkezi oldu.
Türkiye’deki yaşanmış kötü örneklerinden yola çıkarak, Uludağ Alan Başkanlığı’na karşı duran STK’larımız var. Buna muhalefettteki siyasi partilerimiz de eklendi. CHP ve İYİ Parti Bursa il başkanlıkları yasaya tepki gösterdiler. İktidar olduklarında bu yasayı iptal edeceklerini açıkladılar.
Kapadokya’daki kötü örnek hepimizi endişelendirmişti.
Fakat, Çanakkale’deki uygulamayı da biz görmüştük. Orada gerçekten önemli düzenlemeler yapılmış, halen de devam ediyor.
Tarihi yarımada çevresindeki düzenlemeler buraya daha çok ziyaretçi çekmeyi ve toplumda bilinç oluşturmayı hedefliyor.
Uludağ’ın konumu farklı.
Bütün endişeler, Alan Başkanlığı yönetimi eliyle buradaki yapılaşma riskinin daha da artacağı yönünde.
Karşı çıkan taraflar bu modelle Uludağ’ın daha da betonlaşacağını ve ranta kurban gideceği endişesini taşıyorlar.
Buna izin verileceğini sanmıyoruz.
Bursa’nın gözü Uludağ’daki yeni yönetim modelinin üzerinde olacaktır.
Kaldı ki, böylesi yanlış kararlar çıkması durumunda da bunun yargıya taşınma olasılığı yüksektir.
Bizim daha önce dile getirdiğimiz eksik yatırımların bu model sonrası bakanlıklarca yapılmayacak olmasıydı.
Eksik olmasın, o endişemiz üzerine TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı ve Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu arayıp bilgilendirdi ve yasanın içinde Alan Başkanlığı’nın, Uludağ’da yapılacak yatırımlar için de bütçesinin olacağını söylemişti. Yani, yarım kalan veya yapılmamış projeler bu sayede tamamlanacak.
Bunun da bir siyasi güvence olduğunu düşünüyoruz.
Olası imar rantı girişimlerini de Bursa’yı ve Uludağ’ı seven herkes yakından izlemelidir.
Kaldı ki, Alan başkanı olacak isim ve komisyon üyeleri de Bursa’nın bu hassasiyetlerini dikkate alacaktır.
Olay Gazetesi Yazarı İhsan Aydın’ın yazısının tamamı için tıklayın…