Murat Günay

Plastik doğrama üretimlerini Ege Pen markası için gerçekleştiren Bursalı Ergün Yapı’nın İzmir’de de büyük bir yatırımı bulunuyor. Oğuz Ergün’ün yönettiği İzmir tesisleri de yüksek kaliteli plastik doğrama ve ısıcam üretimleri ile ön plana çıkıyor. Dünya standartlarında alüminyum pencere ve cam balkon üretimiyle 2022’de önemli atılımlar yapan Ergün Yapı doğrudan değil Ege Pen bayileri aracılığıyla satışlar yapıyor. Yurtiçinde oldukça geniş bir bayi ağına hitap eden Ergün Yapı aynı zamanda ihracat ağıyla kente ve ülkeye itibar ve ekonomik değer kazandırmaya devam ediyor.

Sayın Ahmet Ergün, bir yıl önce gerçekleştirdiğimiz söyleşiden sonra Ergün Yapı’da ne gibi yenilikler oldu?

Bir yılda birçok değişiklik yaşadık. Yeni yatırımlarımızı devreye aldık. Alüminyum, panjur ve cam balkon üretimi için yeni makineler aldık. Bu yeni makine yatırımımızın ardından villa projeleri gibi kapsamlı işler için çalışmalarımızı hızlandırdık. Sektöre öncülük yaparak, alüminyum doğrama ile ilgili çalışmalarımızı geliştirip alüminyum pencere üretimlerimizi artırdık. Güzel siparişler alıyoruz. Bu durum sektördeki birçok bileşen için önemli fayda sağlıyor. 

Çalıştığınız markalar hangileri? Çalışma sisteminiz nasıl ilerliyor?

İşimizin plastik tarafında, Türkiye’nin en büyüklerinden biri olan Ege Pen ile çalışıyoruz. Cam kısmında ise yine Türkiye’nin en büyüğü olan Şişecam ile çalışıyoruz. Biz üretici bayi olarak adlandırılıyoruz. Eg Pen bayilerinden gelen talepler ve ölçüler doğrultusunda burada, 10.000 metrekarelik tam donanımlı tesislerimizde üretimlerimizi yapıyoruz. Bursa ve Güney Marmara’da Bursa tesislerimizi kullanıyoruz ( Ergün Yapı ). İzmir ve Ege Bölgesi için, İzmir’deki tesislerimizde, kardeşim Oğuz Ergün’ün yönetiminde üretim yapıyoruz ( Ergün Pen ). Biz doğrudan satış yapmıyoruz. Bayilerimizden aldığımız veriler doğrultusunda ürünleri ölçülendiriyoruz ve bayilerimize satış yapıyoruz. Onlar da montaj işlemlerini gerçekleştiriyorlar.

Sektöründe öncü bir kuruluş olarak yeni tekonolojiyi ve ürünleri takip ettiğinizi söylediniz. Dünyadaki gelişmeleri de izliyor musunuz?
Dünyada ve Türkiye’de, konut ve ofislerdeki mimari yapılar değişiyor. Örneğin pencerelerin ölçüleri büyüyor. Bu ölçüler evlerin daha fazla ışık alabilmesi için büyüyor. Ölçüler değiştikçe ürünler de değişiyor. Aynı biçimde nitelikler de değişiyor. Yatırımlarınızı bu değişimler doğrultusunda planlıyoruz. Cam ve plastik doğrama üretimimizin yanına cam balkon, alüminyum doğrama ve panjur üretimini de ekledik. Bunlar gayet isabetli yatırımlar oldu. Avrupa standartlarında üretimimizi kuvvetlendirdik. Panjur sistemlerinde motorlu modelleri üretip satmaya başladık. Tüketiciler evlerindeyken kumanda sayesinde yerlerinden kalkmadan panjurları açıp kapatabiliyorlardı. Şimdi bir adım daha ileri gidildi ve telefon uygulamalarıyla (aplikasyon) henüz eve varmadan kumanda edebileceğiniz sistemleri üretmeye başladık. Yani akıllı ürünlerin dönemi başladı. Biz de Ergün Yapı olarak bu döneme derhal uyum sağladık.

Biraz da hacimlerden söz edelim. Geçtiğimiz yılki cam ve plastik tüketiminiz ne kadar oldu?

Geçen yıl 650 ton civarında PVC profil tükettik, bunun yanında 45-50 ton civarında alüminyum tükettik. İzmir’de de aynı kapasiteye sahibiz ve orada da alüminyum işine başladık. Her iki şehirde de komplike bir şekilde çalışıyor firmalarımız. Büyük konut projelerinde bayilerimizi desteklemeye devam ediyoruz. İnşaat firmaları ile yapılan görüşmelere gerekirse biz de katılıyoruz. Bu toplantılarda mimar ve mühendislerle projenin detaylarını inceliyoruz ve ihtiyaçları belirliyoruz. Bayilerimiz, ürettiğimiz ürünleri yerlerine montajlıyor. Ürünlerimizin ve hizmetlerimizin arkasında duruyoruz. Tüketici şikayetleri ya da talepleri hakkında takiplerimizi ciddiyetle yapıyoruz. Bu ilkemiz, kurulduğumuz 1998 yılından bu yana değişmedi. Tereddütsüz müşteri memnuniyeti için çalışmalarımıza durmaksızın devam ediyoruz.

Sayın Ahmet Ergün, kendinizi nasıl güncelliyorsunuz? Dünya çapındaki standartları sağlıyor musunuz?

Yeni çıkan mekineleri ve nitelikli ürünleri yakından izliyoruz. Bunun için yurtiçi ve yurtdışı sektör fuarlarına katılıyoruz. Bu yılın Temmuz ayında Almanya’daki Nürnberg fuarına katıldık. Katılımcı olarak yerimizi aldık. Dünyanın her yerinden gelen pencere üreticileri ile görüşme imkanı bulduk. Tanıtılan global inovatif çalışmaları ve ürünleri inceledik. Bunları anlayıp Türkiye’de uyguluyoruz. Bu bizim ufkumuzu açıyor ve iş niteliğimizi artırıyor. Yurtdışı fuar katılımlarımız ihracat yeteneğimizi de artırıyor. Yabancı ülkelerdeki üretici ve tüketicilerin isteklerini gerçekleştirip oraya satış yapabiliyoruz. Özellikle şu aralar İtalya’ya ihracatımız çok arttı. Çünkü bilimsel çalışıyoruz ve test raporlarımızı doğru biçimde alıp ürünlerimizi dünya standartlarına uydurabiliyoruz. Camların ısı geçirgenlik sertifikalarından tutun da pencerelerin dayanıklılık sertifikalarına kadar birçok raporlama çalışması düzenliyoruz. Avrupa ülkelerinde kurallara uymak çok önemli çünkü Avrupalı üreticiler devlet ihaleleri alırken bu sertifikasyon kurallarına harfiyen uyuyorlar. 

Ergün Yapı Ne Zaman kuruldu?

“1998 yılında Ahmet ve Oğuz Ergün kardeşler tarafından kuruldu. 2013 yılına kadar sadece Bursa’da PVC doğramaları ve cam üretimi yapıldı. 4.000 metrekaresi kapalı alan olmak üzere toplam 10.000 metrekarelik alanda çalışılıyor. Ankara, Bursa, İzmir bölgelerine sürekli ürün servisi yapılıyordu. Yunuseli Havaalanı yanında bulunan tesisin aynısı İzmir’de Oğuz Ergün tarafından yönetiliyor. 2021’de 650 ton civarında PVC profil tüketildi. Bunun yanında 45-50 ton civarında alüminyum tüketildi. İzmir’de de aynı kapasiteye sahip işletmede de alüminyum işine başlandı.” 

“Ergün Yapı’da kadın istihdamı oldukça yüksek”

“Sektörde kadın çalışanları tesis içinde çalıştıran ilk işletme Ergün Yapı oldu. 20 yıldır aynı işletmede çalışan kadın çalışanları burada görmek mümkün. Makinelerin kullanılması, ölçülerin doğru uygulanması konusunda çok titizler. Kadınların içinde olduğu işlerde aksamalar ve hatalı üretimler olmuyor. Bu yüzden pozitif ayrımcılık yaparak kadın personel istihdamını yüksek tuttuk ve tutmaya devam edeceğiz…”