Aydın, yazısında şu ifadeleri kullandı:
İnegöl, bugün 300 bin nüfusuyla il olmayı çoktan hak etmiş ve gelişmiş bir ilçemiz.
Belediye Başkanı Alper Taban bu konuda, “İnegöl er geç il olur. İnegöl üreten bir şehir. Yerinden yönetim anlayışı gerçekleşecektir. İl olmaktan ziyade, kaynak ve yetki istiyoruz. Kaynak ve yetki olursa İnegöl olarak önceliklerimizi kendimiz belirleriz” diyor.
Olay Medya’yı ziyaret eden, İcra Kurulu Başkanımız Mehmet Ali İnan, yazar ve yönetici arkadaşlarımızla bir araya gele Taban’ın, İnegöl’ün gelişimi için Barselona kentleşme modelini yerinde incelettiğini de öğrendik. Belediyeden bir ekibi İspanya’ya gönderen Taban, buradaki şehirleşme modeli üzerinde inceleme yaptırmış.
Bursa’nın ihracatına en büyük katkıyı yapan ilçelerden biri olan İnegöl’de şüphe yok ki, mobilyanın yeri ayrı. Başkan Taban, Türkiye’nin 2030 yılında 30 milyar dolarlık mobilya ihracat hedefi olduğunu, İnegöl’ün bunun neresinde yer alması gerektiği konusunda ilçe olarak master plan yapmak gerektiğini vurguladı.
İnegöl’ün şu an 850 milyon dolarlık mobilya ihracatı yaptığının altını çizen Taban, bunun da Türkiye’nin 5 milyar dolarlık rakamı içinde az kaldığını, ilçedeki 5 bin civarındaki mobilya işletmesinin birleşmelerle nitelikli bir sayıya dönüşmesi gerektiğini vurguladı.
Belediyesinde 880 çalışanı olduğuna dikkat çeken Taban, bunu bir verimlilik olarak gördüğünü, kendi potansiyellerindeki başka bir belediyede bu sayının 2 bini geçtiğini hatırlattı.
İnegöl’de Turgutlap Mahallesi’nde kooperatif ağırlıklı yerleşimlerden olmak üzere büyük bir dönüşüm başlattıklarını, 90 hektar alandaki 46 site başta olmak üzere kentsel dönüşüme start verdiklerini, zemin artı 5 kat mimariyle yerinde dönüşüm gerçekleştirdiklerinin altını çizdi.
Taban, “Bölge bunu satın aldı. Para istenmiyor. İnbel şirketini kurduk. Bu şirketimiz kentsel dönüşüm alanlarını ihale ediyor, 7 etaba böldük. Buralardaki rezerv alanlarından belediyemize de daire ve dükkânlar düşecek. Bunu da yine yasa gereği kentsel dönüşümde kullanacağız” dedi.
Olay Gazetesi Yazarı İhsan Aydın’ın yazısının tamamı için tıklayın…