Bursa’nın “Döner kebabı” ismiyle ünü önce ülkeye daha sonra ise dünyaya yayılan bu önemli lezzeti de Kayhan Çarşısı’nda doğdu ve çarşı, bu lezzetin onlarca maharetli ustalarını da burada yetiştirdi. 

Çarşı, yeme-içme sektörünün yanı sıra kentteki önemli sanayicilerin atölyeden gelişerek büyük yatırımlara imza attığı bir basamak görevi de gördü. Demirci ve bıçakçılarıyla da bilinen, Osmanlı ordusuna yüzyıllarca kılıç imal eden esnafın da bulunduğu çarşı, günümüzde de bıçak ustalarına ev sahipliği yapıyor. 

Bugün pideli köfte dükkanlarının çoğunlukta olduğu çarşı, tarihi mirası ve damağı şenlendiren lezzetleriyle Bursa’da görülmeye değer bölgelerin başında geliyor. 

“Gastronomi çarşısı”

Tarihi Kayhan Çarşısı’nda pideli köfte dükkanı işleten 59 yaşındaki Mahir Sünneli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 600 yıllık çarşının kendine has mistik bir havası olduğunu, bu yönüyle çarşının ziyaretçileri kendisine çektiğini söyledi.

Sünneli, çocukluğunda çarşıda 1500 kalem ürün satıldığını hatırlatarak, “Burası özellikle köylülerin alışveriş yaptığı bir yerdi. Balta, bıçak, hayvan semeri, yular gibi ürünler bu çarşıda satılırdı. İnsanlar bu çarşıya geldiklerinde bütün eksiklerini tamamlayarak geri dönerlerdi. Erzak ve temel ev ihtiyaçlarını insanlar buradan alırdı. Tabiri caizse burası 1990’lı yılların alışveriş merkezi gibiydi. Şimdi ise burası gastronomi çarşısı halini aldı.” diye konuştu. 

“En büyük gelir kaynağımız yerli turistler”

Çarşının son yıllarda pideli köftesiyle anıldığını dile getiren Mahir Sünneli, şöyle devam etti:

“Meşhur Bursa kebabının doğum yeri Kayhan Çarşısı’dır ancak yıllar geçtikçe burası ‘Pideli Köfteciler Çarsısı’ oldu. Çarşıda 30-35 tane pideli köfte dükkanı var. Bizim iş yerlerimiz çok büyük değil, 50-60 kişilik salonlarımız var. Yerli turist ağırlıklı çalışıyoruz. Yabancı turistleri gezdiren firmaların otobüsleri büyük olduğu için şehir içine sokmuyorlar. Onun için bizim en büyük gelir kaynağımız yerli turistler. Çarşı, hafta içi günde ortalama yaklaşık 2 bin kişiye hizmet veriyor. Hafta sonu bu rakam 3-4 binlere çıkıyor. Ramazanda iftarda tüm çarşı açık oluyor ve iftar vakti aynı anda 3 bin kişiyi doyurduğumuz oluyor. Burada harika bir ortam oluşuyor.” 

“Fakir iskenderi” 

Sünneli, babasının da Bursa kebabı ustası olduğunu, Bursa kebabının fiyatının zamanında belli bir kesime yüksek gelmesi nedeniyle pideli köftenin ortaya çıktığını belirterek, “Babam değişiklik olsun diye döner yerine köfte koymayı tercih etti ve aynı sunumla köftelisini yaptı. Böylece bizim fiyatlarımız yarı yarıya düştü. Aynı ürünlerle, aynı kalitede, aynı hizmeti daha makul fiyata alınca insanlar pideli köfteyi tercih etmeye başladılar.” ifadelerini kullandı.

Pideli köftenin 250 yıllık bir geçmişi olduğunu belirten Mahir Sünneli, “Tabii o da değişime uğramış. İlk yapanlar malzemeden biraz daha kısıp, o günkü şartlarda garnitür olarak soğan koymuşlar. Maliyet düşsün diye domates sosunu az kullanmış, tereyağ kullanmamışlar. Bu sebeple bir dönem pideli köfteye ‘fakir iskenderi’ de denildi.” dedi.