Yılmaz, yazısında şu ifadeleri kullandı:

Gerçek ortada… İklim değişikliği coğrafi özelliklerimizi etkiledi. Bu da, bugün yaşadığımız susuzluk krizini ortaya çıkardı.

İnsan düşünmeden edemiyor…

Doğancı ve Nilüfer barajları planlanıp yapılmamış olsa, Erdem Saker daha 1978’te Çınarcık Barajı’nı gündeme alıp projesini hazırlamasa, dönemin siyasi karar verecileri yatırım programına almasa acaba Bursa bugün ne yapardı?

İnşaatına…

“Bursa Susuz Kalmasın” diye 1998’de başlanıp 2022’de bitirilen Çınarcık Barajı’nı 23 yıldır getiremediğimiz düşünülürse, boş polemikleri bırakıp el birliğiyle bir şeyler yapmamız gerektiğini daha iyi anlarız.

Üstelik…

Çınarcık Barajı suyunu getirdiğimizde bile Bursa’nın su sorununun ortadan kalkmayacağını bilmekte yarar var.

Bu uyarıyı da…

Dağ yöresi insanı olan Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Kütahya Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Sadettin Topçu bilimsel verilerle yapıp tehlikeye dikkat çekiyor.

Önce coğrafyayı anımsatıyor:

“Bursa’nın içme suyu kaynakları Doğancı, Nilüfer ve Çınarcık barajları Susurluk Havzası’nda yer alıyor. Doğancı ve Nilüfer barajları Nilüfer Çayı, Çınarcık Barajı ise Orhaneli Çayı üzerinde. Nilüfer Çayı Uludağ’ın güneyindeki kaynaklardan, Orhaneli Çayı da Eğrigöz Dağı ve Uludağ uzantısı yükseltilerden besleniyor.”

Tehlike şu:

“Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 24 aylık kuraklık değerlendirmesi, bu bölgelerin olağanüstü ve çok şiddetli kuraklık döngüsüne girdiğini gösteriyor.”

Dikkat çektiği şu:

“Havzanın sı kaynaklarını oluşturan Kütahya ve Uşak bölgesinde görülen kuraklık, Çınarcık Barajı’nı besleyen Orhaneli Çayı için gelecekte olumsuz tablo ortaya çıkarabilir.”

Yani…

“Yani, Çınarcık Barajı’nda biriken su, gelecekte Bursa’nın içme suyu ihtiyacını karşılamayabilir.”

Yaptığı acil çağrı şu:

“Bursa için suyun doğru ve gerçekçi politikalarla yönetilmesi zorunlu.”

 

Yeraltı sularını da korumaya almak gerek

Gerçi… Yağışlarla ara verildi, ama su kesintisi gündemdeki yerini koruyor.

Bu aşamada…

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Kütahya Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Sadettin Topçu şuna dikkat çekti:

“Yüzey suları gibi yeraltı sularının da korunması gerekiyor.”

Önerisi de şu:

“Akarsuların ıslah edilmesinde geçirimsiz beton yüzeyler yerine geçirimli kaplamalar tercih edilmeli ve yüzey sularının yeraltı sularını beslemesi sağlanmalı.”

Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz’ın yazısının tamamı için tıklayın…