Özdal, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Hesap ortada…
Türkiye ihracatının yüzde 9’unu tek başına sırtlayan Bursa, 6,5 milyar dolarlık ihracatı 50 milyon metrekarelik sanayi alanında yapıyor.
Güney Kore’de sadece bir firmanın tek başına sahip olduğu üretim alanı 2,5 milyon metrekare.
Yani Bursa’nın 17 OSB’si ve 230 bin kişinin çalıştığı düzensiz binlerce sanayi işletmesinin toplam üretim alanı, Güney Koreli 25 firma ile eş değer!
***
Rakamlarla devam edelim…
Bursa’nın ihracat ortalaması kilogram başına 4,5 dolar.
Türkiye ortalaması ise sadece 1,5 dolar.
Ne var ki yükte hafif, pahada ağır ihracat yapan, yani katma değerli ürün ihraç eden Bursalı sanayici, kent yüzölçümünün sadece binde 8’inde üretim yapıyor.
Almanya’da bu oran yüzde 4,4, Fransa’da 1,44, İtalya’da yüzde 2,15.
***
Son istatistik…
Önceki gün yazdığım Bursa’nın işsiz sayısını, BTSO iftarında benzer verileri paylaşan Başkan İbrahim Burkay da destekledi.
Gerçi ben SGK’dan aldığım veriler ışığında, emekli sayısını da hesaba katarak işsiz sayısının 500 bin olduğunu yazsam da Burkay, daha fazla işsiz olduğunu söyledi.
Ancak neticede bu kentte kağıt üzerinde 500 bin, gerçekte 800, 900 bin işsiz olması Bursa’nın sanayi kenti sıfatını derinden sarsacak veriler değil midir?
***
Peki ne yapmalı?
Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok.
Ekonomisi gelişmiş ülkeler ve kentler ne yapıyorsa biz de onu yapmalıyız ki Burkay da neredeyse seçildiği günden bu yana aynı şeyi söylüyor.
Özetle, sanayisiyle nam salmış kentler yüksek teknoloji ve akılcı stratejilerle bunu başarmış diyor.
Mesela ABD’nin San Francisco eyaletinin tek başına yaptığı ihracatın, Türkiye’nin 2023 ihracat hedefiyle aynı olduğunu belirtiyor.
Veya nasıl ki Almanya’nın zenginlik merkezi ve otomotiv üssü Baden Württemberg ise Türkiye’nin zenginlik merkezi de Bursa’nın içinde olduğu Marmara Havzası olabilir diyor.
***
Peki bu hedeflere ulaşmak için ne yapmalı?
Yüksek teknoloji üretim oranı zaten Türkiye ortalamasının üzerinde olan Bursa’nın daha fazla önünü açmalı.
Yani TEKNOSAB gibi vizyon projelere destek verilmeli.
***
Hem görüntü kirliliğine neden olan, hem trafik yükünü artıran, hem çevre sağlığını tehdit eden hem de üretimi olumsuz etkileyen binlerce düzensiz sanayi işletmesini KOBİ OSB çatısı altında toplamalı.
Bir başka ifadeyle kenti derme çatma sanayi işletmelerinden arındırmalı.
***
Ve TEKNOSAB gibi yüksek teknolojili OSB’ler ile KOBİ OSB’nin demir yolu, deniz yolu ve otoban bağlantısı sağlanmalı.
***
Tüm bunlar yapıldığında Bursa’nın ihracatı büyüyecek, katma değerli üretimi artacak ve isşizlik oranı azalacak.
Ve belki de Baden Württemberg gibi Bursa da gerçek anlamda otomotivin üssü, yüksek teknolojinin merkezi ve yüzde 5 işsizlik oranıyla ülke ekonomisinin parlayan yıldızı olacak.
Bu potansiyel bu kentte fazlasıyla var.
Yeter ki önü açılsın.
Olay Gazetesi Yazarı Mustafa Özdal’ın yazısının tamamı için tıklayın…