Özdal, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Bursa’da tarım denilince akla ilk gelen isimlerden biri olan Karacabeyli Nuri Karaca, “Mazotun 24 lira olduğu bir ülkede tarım, marım olmaz” demişti, çok değil birkaç hafta önce.
Bugün mazot 30 lira!
***
Emperyal kökleri 100 yıllar öncesine dayanan Rusya’nın, komşusunu işgal etmesi, NATO ile flört eden ve ABD liderliğindeki Batı bloğuna yanaşan Ukrayna üzerinden, dünyaya bir mesajdı hiç kuşkusuz.
Rusya, işgali bir ‘güvenlik’ sorunu olarak yansıtıp, savaşı meşrulaştırmaya çalıştı ancak
işgalin arka planında ‘gıda’ olduğu su götürmez bir gerçek.
Nitekim Avrupa’nın ekmek sepeti olarak bilinen Ukrayna topraklarının yüzde 70’i verimli tarım alanlarından oluşuyor!
Kilometrelerce uzayan ve ucu bucağı olmayan 32 milyon hektarlık tarım toprağına sahip olan Ukrayna, pandemi sonrası baş gösteren gıda krizinde dünyanın en değerli ülkelerinden birine dönüştü.
Çin başta olmak üzere büyük devletlerin pandemiyle birlikte gıda stoğu yapmaya başladığı bir dönemde ABD, küresel gıda şirketleri aracılığıyla, Ukrayna’nın verimli tarım toprakları üzerindeki hakimiyetini gün geçtikçe arttırdı.
Rusya bu duruma daha fazla kayıtsız kalamazdı ve 22 Şubat şafak vakti, aylarca, belki de yıllarca sürecek savaşın fitilini ateşledi.
***
İşte enerji ve gıdanın bu denli önemli olduğu bir konjonktürde,Türkiye enerji sektöründe son yılların en büyük hisse devri gerçekleşti.
UEDAŞ’ın eski sahipleri, hisselerinin tamamını
Birleşik Krallık menşeli Actis isimli küresel bir enerji ve fon şirketine sattı.
Satış gerçekleştirildikten sonra ilk kez UEDAŞ yetkilileri gazetecilerin karşısına geçti, yeni dönemle ilgili açıklamalar yaptı ve sorularımızı yanıtladı.
***
Şirketin yeni ceosu tanıdık bir isim…
İsmail Ergüneş…
Yeni dönemde Uludağ Elektrik’in yeni söylemi ‘değişim’.
Peki yeni dönemde neler değişecek?
Diğer yazıda.
Yenilenebilir enerjiye yatırım yapılacak mı?
Uludağ Elektrik Ceo’su İsmail Ergüneş, hem enerji sektöründe hem de temsil ettiği kurumda deneyimli bir isim.
Uzun bir konuşma yapıp sorularımızın yanıtlayan Ergüneş’in söylediklerini gazete sayfalarında okuyacaksınız.
Konuşmanın ve soru-cevap faslının can alıcı bölümü değişimdi.
Nitekim Ergüneş, sıklıkla değişime vurgu yaptı.
İyi ama Bursa’da enerji alanında neler değişecek?
Öyle ya yüzde 70 olarak açıklanan ‘resmi’enflasyona karşın enerji sektöründeki emtia fiyatlarının yüzde 300’lere varan artışı nedeniyle, tatmin edici bir yatırım ne Enerji Bakanlığı’nın ne de dağıtım şirketlerinin elinde.
Zaten Ergüneş de, “Bu dönem amacımız kazanımlarımızı korumak, acil ihtiyaçları karşılamak ve enerji arz güvenliği sağlamaktır” diyerek, yakın gelecekte Bursa’ya gümbür gümbür bir enerji yatırımın gelmeyeceğini ima etti.
Uludağ Elektrik’in sorumluluk alanındaki kentlere 1,2 milyar liralık yatırım yükümlülüğü olduğunu belirterek de mütevazı bir bütçeye sahip olduklarını anlattı.
O halde değişimden kasıt ne?
Ergüneş, Actis’in dünyanın önde gelen yenilenebilir enerji şirketleri arasında olduğunu söyledi.
Yani, Actis ile birlikte bir değişim yaşanacaksa, bu, yenilenebilir enerji alanında olacak.
Öyle ki Ergüneş de, artan maliyetler nedeniyle dünyada yenilenebilir enerjiye büyük bir yöneliş olduğunu ifade etti.
Türkiye’nin dış ticaret açığının büyük kısmına yol açan, enflasyonu körükleyen ve döviz kurunun yükselmesine neden olan enerjide dışa bağımlılığa son vermenin tek çaresi yenilenebilir enerji hiç kuşkusuz.
Actis’in işte bu alanda Bursa’ya kazanımları olabilir.
Tabii söyleminizi, eyleme dönüştürmeniz gerekir.
Mesela 1,2 milyar liralık yatırım yükümlülüğünün yaklaşık 700 milyonluk kısmı Bursa’ya aktarılacaksa, yenilebilir enerji yatırımlarına ne kadar pay ayrılacak?
Nitekim yenilenebilir yatırım tesisi başvurusu yapan birçok sanayicinin ‘kapasite yok’ denilerek ret yanıtı aldığını duyuyorum.
Olay Gazetesi Yazarı Mustafa Özdal’ın yazısının tamamı için tıklayın…