CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, merkez Yenişehir ilçesi İsmet İnönü Bulvarı’ndaki CHP Mersin İl Başkanlığının yeni hizmet binasının açılışını gerçekleştirdi.
Açılış sonrası il binası yakınlarındaki Tevfik Sırrı Gür Stadı yanında düzenlenen mitingde konuşan Kılıçdaroğlu, Mersin’de halk oylamasında yüzde 64 oranında “Hayır” oyu çıktığını anımsatarak, kentten CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’ye yüzde 64’ün üzerinde bir oy beklediğini ifade etti.
Birlikte çalışıp, birlikte mücadele edeceklerinin altını çizen Kılıçdaroğlu, özellikle annelerin ülkenin geleceği konusunda kaygıları olduğunu, onlarla birlikte güzel bir Türkiye’yi el birliğiyle inşa edeceklerini söyledi.
Kılıçdaroğlu, birlikte mücadele etmek için partililerden destek isteyerek, “Günümüz deyimiyle söyleyeyim. Tamam mı? Vallahi de billahi de sıkıldık. Artık yeter diyoruz, tamam diyoruz.” dedi
“Bütün Avrupa 80 milyonu kim doyuracak diye yarışıyor”
Ekonominin iyi olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Çiftçinin durumu iyi değil. Narenciye üreticisi limonu bir tarafa bırakırsak diğerlerinin durumu pek parlak değil. Bakın bütün Avrupa 80 milyonu kim doyuracak diye kendi arasında yarışıyor. Hollanda, Almanya, Fransa, Polonya diyor ki ‘Ben doyuracağım.’ Peki bizim en bereketli topraklar üzerindeyiz fakat ekmiyoruz, dikmiyoruz. Çiftçi zarar ediyor. Dünyanın en pahalı mazotunu, ilacını çiftçiye veriyorsun. Diyorsun ki ‘Bununla ek biç.’ Fiyata gelince, fiyat yerlerde sürünüyor. Bu tabloyu birlikte değiştirmek bizim elimizde. Bunu birlikte değiştireceğiz. Ne diyeceğiz, artık yeter. Tamam.”
“Suriye’de savaşı en kısa sürede bitireceğiz”
Çok can yakıcı bir soruna daha değinmek istediğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Suriyeli kardeşlerimizi bu ülkeye getiren, gelecek açısından da ciddi kaygılara yol açan mevcut adamlar, yani bu ülkenin başında olanlar. Diyorlardı ki ‘Emevi Cami’ne gidip namaz kılacağız.’ Onu yapamadılar, gidemediler, ‘Esat bugün, yarın, öbür gün gidecek’ dediler Esat kaldı. İnşallah bunları beraber göndereceğiz. Şimdi Suriyeli kardeşlerimizle ilgili bizim politikamız nedir? Politikamız şu; 25 Haziran’da güzel bir güne uyanacağız. 25 Haziran’da bütün dünyaya ve komşularımıza çağrı yapacağız. Diyeceğiz ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk, savaş meydanlarından gelen bir lider, mareşaldi o. Ama barışın ne kadar değerli olduğunu biliyordu. O dedi ki ‘Yurtta barış, dünyada barış.’ Biz de diyeceğiz ki bütün komşularımıza artık kavga etmeyeceğiz. Biz de barış istiyoruz siz de isteyin. Bütün dünyada barıştan yana tavır koyacağız. Suriye’de savaşı en kısa sürede bitireceğiz. Suriyeli kardeşlerimizin evlerini, okullarını, parklarını yapacağız her türlü alt yapısını yapacağız ve bu kardeşlerimize ‘Buyurun Suriye’ye gidin. Kendi ata topraklarınıza gidin’ diyeceğiz. Biz bunu yapacağız. Suriyelilerin bizim ülkemizde perişan vaziyette yaşamalarını doğru bulmuyorum.”
Kılıçdaroğlu, bazı ortamlarda Türk vatandaşlarının ikinci sınıf, Suriyeli vatandaşların da birinci sınıf vatandaş gibi görüldüğünü söyledi.
Hastanede Suriyeli vatandaşların birinci sınıf, Türk vatandaşlarının da ikinci sınıf olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Dükkan açar yanında esnafın, bizim esnaf vergi verir ikinci sınıf vatandaş. Suriyeli birinci sınıf vatandaş. Ben bütün bunların hepsini biliyorum. Bütün ayrıntıları biliyorum. Suriyeliler de insan onlara da insanca davranmak lazım. Onlara da dememiz lazım ‘Kardeşim tamam geldin başımızın üstünde yerin var. Artık yeter bak burnumuzun dibinde oturuyorsun buyur git. Kendi ülkene git. Baban, atan, bayrağın, vatanın orada. Oraya git sana her türlü katkıyı yapacağız.’ Biz kendi ülkemizde huzur içerisinde yaşamak istiyoruz. Ona da bu fırsatı vereceğiz, ‘kendi ülkesinde huzur içinde yaşasın’ diye.”
“Filistin halkının her zaman yanında olduk”
Kılıçdaroğlu, bugün ABD’nin Tel Aviv Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıdığını anımsatarak, “Gencecik çocuklarımız, evlatlarımız 1960-70’li yıllarda Filistin’in bağımsızlığı için Kudüs’e gitti.” diye konuştu.
Onların Filistin halkı ve bağımsızlık için gittiklerine vurgu yapan Kılıçdaroğlu, “Haklarını savunmak için gittiler. O gencecik çocuklarımızın mezarları Filistin’de. Filistin halkının her zaman yanında olduk. Çünkü biz Kuvayımilliye geleneğinden, Mustafa Kemal’in geleneğinden geliyoruz. Bütün muzlum milletlerin arkasında durmak ve onlara destek vermek istiyoruz.” ifadesini kullandı.
“Bu ülke bütün dünyayla dost olacak”
Kılıçdaroğlu, en geç 4 yıl içerisinde çiftçinin ürettiğinin, alın terinin karşılığını alacağı bir Türkiye’yi inşa edeceklerini aktardı.
Türkiye’nin kendi kendine yeten bir ülke olacağını bildiren Kılıçdaroğlu, mercimek, nohut, elma, üzüm, kabak gibi her şeyin dışarıdan geldiğini, bu tabloyu değiştireceklerini söyledi.
Sanayide de devrim yapacaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Biz bu tabloyu değiştireceğiz. Katma değeri yüksek ürün üreteceğiz. İşsizlik sorununu çözeceğiz. Kamu istihdamını büyüteceğiz. Kimse aç ve açıkta kalmayacak. Bunların tamamını yapacağız. 4 yılda yapacağız 5. yılda bunun keyfini süreceğiz. Bu ülkeyi büyüteceğiz. Bu ülke bütün dünyayla dost olacak. Huzuru, barışı, kardeşliği getireceğiz. İnsanın sorunlarını çözmek için her türlü mücadeleyi yapacağız. Diyorlardı ki ‘Kılıçdaroğlu sen bir sürü şey vaat ettin parayı nereden bulacaksın.’ diyorlardı. Şimdi yaptın, demek ki Kılıçdaroğlu doğruları söylüyor. Emekliye 2 maaş ikramiye dedik. Sen 2 bayramda biner lira hadi gene o da idare eder ama yetmez.”
Kılıçdaroğlu, 24 Mayıs’ta yeni seçim bildirgelerini açıklayacaklarını bildirdi.
“Biz faizi düşüreceğiz, OHAL’i kaldıracağız”
Türkiye’nin dünyanın en zengin ülkelerinden biri olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Son 16 yılda bu hükumetin dışarıdaki faiz lobilerine ödediği faizin miktarı 151 milyar dolar. Londra’daki bir grup tefeciye ödedikleri para. Borç para aldılar, faiz ödediler. Bir de ‘faize karşıyız’ diyorlar. ‘Faizi düşüreceğim’ diyor. 16 yıldır düşüremedin de 24 Haziran’dan sonra mı düşüreceksin? 16 yıldır bu millet faiz altında inim inim inledi. İçeriye ödedikleri faiz 687 milyar lira. Çiftçi, emekli, öğretmen, memur mu aldı? Kim aldı 687 milyar lirayı. Biz ne yapacağız? Faizi düşüreceğiz, OHAL’i kaldıracağız, demokrasiyi getireceğiz. Parayı kime vereceğiz? Tefecilere değil, parayı halka vereceğiz. Halkı yüceltmek bizim görevimizdir. Öncülerimiz de kadınlarımız olacak. Sezgisi güçlüdür kadınların. Kadınlar mücadelecidir. Türkiye’nin hangi yöne gittiğini hepimiz görüyoruz. Karanlık bir koridorda hep beraber ilerliyoruz. Türkiye’yi o karanlık koridordan çıkarmak bizim elimizde. Cumhuriyet bir kadın devrimidir. Kadın erkek eşitliğinin gelmesi, kadınların hayatın her alanında söz sahibi, karar sahibi olmaları bizim en büyük emelimizdir.”