DOSAB’a yapılacak termik santrale karşı Bursa’da başlayan mücadele artarak sürerken, Çanakkale’de de termik santral isyanı var. Çan’da 1, Karabiga’da 2 olmak üzere Çanakkale’de şu anda faal 3 adet termik santral bulunurken, 1 tane yapım 3 tane de proje aşamasında 4 termik santral sıraya girmiş durumda.

 

Hepsi tamamlandığında Karabiga’dan Lapseki’ye kadar toplam 10 bin megawatlık termik santraller Çanakkale Boğazı’nın kenarına 1-1.5 kilometre arayla dizilecek.

 

Çanakkele’de yükselen ve yapılmayı bekleyen termik santraller, doğayı, çevreyi, tarım ürünlerini ve insan sağlığını ciddi anlamda tehdit ediyor. Bu tehdide karşı Çanakkele kamuoyu da kayıtsız değil. Belediye’den STK’lara kadar her kesim bu tehlikenin önüne geçmek ve yetkililere seslerini duyurmak için seferber olmuş durumda.

 

 

Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, termik santrallerin Çanakkale’nin Çan ve Biga bölgesinde konuşlandığını, sayıları artıkça Çanakkale’yi etkileme olasılığının da yükseldiğini belirterek, Karabiga’daki 2 termik santralin yeterli olduğunu söyledi.

 

Gökhan, “Geçtiğimiz günlerde ulusal basında yer alan bir haberde ‘Kaz dağlarındaki kestane ağaçlarında kurumalar başlamış’ deniyor. Anlaşılmayacak bir şey yok. Termik santral eninde sonunda o doğayı tahrip ediyor. Mevcut santrallerin yanısıra talepler var. Biz bu taleplerin gerçekleşmesini istemiyoruz. Bu konuda hukuki mücadele yapılıyor. Umarım bu mücadelemiz başarıyla sonuçlanır. Yeni termik santraller bizim için hava kirliliği yaratacak. Tarımı çok etkileyecek. Çanakkale’nin en verimli ovalarının başında gelen Biga ovası ve su havzaları olumsuz etkilenecek. Halk bu konuda gayet bilinçli. Belediyenin yanında tüm STK’lar, çevre platformu belediyeler birliği topyekün bu savaşın içindeler” diye konuştu.

 

 

DOSAB’a kurulmak istenen termik santralle ilgili Bursa’ya de mesaj gönderen Gökhan, “Termik santral yapmak Bursayı yok etmek demektir. Bursalılar kesinlikle buna izin vermesin, karşı çıksınlar. Yapıldıktan sonra iş işten geçer. ‘Bacada filtre var, temiz olacak’ laflarına inanmasınlar. Doğalarını tahrip edici hiçbir girişime müsaade etmesinler ve engel olsunlar” dedi.

 

10 yıl Ziraat Mühendisleri Odası’nın Çanakkale Şube Başkanlığı yapan CHP İl Genel Meclis Üyesi Hicri Nalbant da, sadece Karabiga’dan Lapseki’ye kadar daracık bir bölgeye 10 bin megawata varan termik santral kurulmaya çalışıldığının altını çizerek, şunları söyledi:

 

“Bu santraller faaliyete geçerse yılda 30 milyon ton kömür yanacak. Bunun en az 10 milyon tonu kül olarak buralarda birikecek. Kömür santrallerinin bacalarından tüm zehirli gazlar doğaya yayılacak. Orman ve tarım alanları yok olacak. Bu yörede yaşayan insanların tümü bu olumsuzluktan etkilenecek ve sağlıklarını yitirecekler. Açılan, açılmak istenen tüm santrallere karşı davalar açtık. Tümünde önce yürütmeyi durdurma arkasından iptal kazandık. Parça parça ÇED aldılar onları da iptal ettirdik. Şimdi bütün ÇED aldılar onunla ilgili de dava açacağız. Adımız gibi biliyoruz ki kazanacağız. Hukuki mücadelemiz sürecek.”

 

Karabiga Güzelleştirme ve Koruma Derneği Başkanı Hakan Anahtarcı ise, Karabiga’ya kurulmaya çalışılan termik santrallerin yurtdışı bağlantılı olduğunu belirterek, Güney Amerika’dan büyük gemilerle gelecek kömürlerle çalışacaklarını vurguladı. Bütün pisliğin de burada yaşayan insanlara kalacağının altını çizen Anahtarcı, “Biz termik santrallere karşı değiliz ama yeri çok önemli. Örneğin bir kömür havzanız varsa termik santral kurabilirsiniz ama dışarıdan getirilince olmaz o iş. Sadece bir tanesi günlük 12 bin ton kömür yakacak. Bu santraller 1, 1.5 kilometre arayla deniz kenarına inci gibi dizilecek. Ekoloik dengeyi ciddi şekilde bozacak. Denizi dolduruyorlar. Karabiga’da bugüne kadar görmediğimiz hafriyat dağları oluşturuyorlar. Tarım ürünlerine, ciddi şekilde zarar verecek. Yaşamı olumsuz etkileyecek. Çocuklarımıza iyi bir miras bırakamayacağız” dedi.