Ceza yargılamasında değişiklik

TBMM Genel Kurulu’nda, Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın 48 maddesi kabul edildi.

Ceza yargılamasında değişiklik

Tasarının kabul edilen maddelerine göre, askerler hakkında TCK’nın; devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçları ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar sebebiyle verilen tutuklama kararlarının, askeri tutukevleri dışındaki cezaevlerinde yerine getirilmesi zorunlu hale getiriliyor.

 

Askerler hakkında diğer suçlardan verilen tutuklama kararları, askerler bu sıfatlarını korudukları sürece askeri tutukevinde yerine getirilecek.

 

Sırf askeri suçlar ile hapis cezasının üst sınırı 3 ayı geçen askeri suçlar hakkında, ön ödeme hükümleri uygulanmayacak.

 

İcra ve İflas Kanunu’nda yapılması planlanan değişiklikle, istinaf yoluna başvurmak için alt sınır 7 bin TL, temyiz kanun yolu için öngörülen miktarın alt sınırı 40 bin TL olarak belirleniyor.

İş mahkemelerince verilen nihai kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilecek. Para ile değerlendirilemeyen dava ve işler hakkındaki kararlar hariç, miktar veya değeri 5 bin lirayı geçmeyen davalar hakkındaki nihai kararlar kesin olacak.

 

Askerler, TCK’nın “devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçları” ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlardan dolayı yakalandıklarında adli kolluk görevlilerine teslim edilecek.

 

Alternatif Çözümler Daire Başkanlığı kuruluyor

 

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün görevleri arasına, “Ceza muhakemesinde alternatif uyuşmazlık çözüm usullerinin geliştirilmesi ve etkin uygulanması amacıyla çalışmalar yapmak” maddesi de ekleniyor.

 

Ön ödeme usulünde değişikliğe gidiliyor

 

Adalet Bakanlığı Eğitim Kurulunun üyeleri arasına, Teftiş Kurulu Başkanı ile Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü de dahil ediliyor.

 

YÖK’ün hukuk fakültelerinin öğretim üyeleri arasından belirlediği bir üyeye ilaveten, eğitim bilimleri, sosyoloji, psikoloji veya sosyal hizmetler alanında görev yapan öğretim üyeleri arasından seçeceği bir üyenin de kurula katılması öngörülüyor. Bununla birlikte, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu ile Danıştay Başkanlık Kurulu, Eğitim Kuruluna kendi üyeleri yerine Yargıtay ve Danıştay üyeleri arasından birer üye seçecek.

 

Eşyanın üzerinde iyi niyetli üçüncü kişiler lehine tesis edilmiş sınırlı ayni hakkın bulunması halinde müsadere kararı, bu hak saklı kalmak şartıyla verilebilecek.

 

Ön ödeme usulünün uygulanabileceği suçların belirlenmesinde dikkate alınan 3 aylık sınır, 6 aya çıkarılıyor.

 

Ayrıca, bu sınırlamadan bağımsız olarak, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu da ön ödemenin kapsamına alınıyor. Ön ödemeye tabi bir suçun 5 yıl içinde tekrar işlenmesi durumunda fail hakkında bu suçtan ön ödeme hükümleri uygulanmayacak.

 

Çocuklara cinsel istismar suçuna yeni düzenleme

TCK’nın “Çocukların cinsel istismarı” başlıklı 103. maddesinin, Anayasa Mahkemesince iptal edilen birinci ve ikinci fıkrası yeniden düzenleniyor.

 

Buna göre, çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak. Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması halinde 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası verilecek.

 

Mağdurun 12 yaşını tamamlamamış olması halinde verilecek ceza, istismar durumunda 10 yıldan, sarkıntılık durumunda 5 yıldan az olamayacak.

 

Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, 16 yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunacak. Mağdurun 12 yaşını tamamlamamış olması halinde verilecek ceza 18 yıldan az olamayacak.

 

Dolandırıcılık için yeni düzenleme

 

Bilişim sistemlerini, banka veya kredi kurumlarını kullanarak dolandırıcılık yapanlara verilen hapis cezası 3 yıldan 4 yıla çıkarılıyor.

Sağlık kuruluşlarına da başvurabilecek

 

Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı soruşturma başlatılmadan önce resmi makamlara veya sağlık kuruluşlarına başvurarak tedavi ettirilmesini isterse, ceza almayacak. Bu durumda kamu görevlileri ile sağlık mesleği mensuplarının, suçu bildirme yükümlülüğü doğmayacak.

 

Fuhşu kolaylaştırmak veya fuhşa aracılık etmek amacıyla hazırlanmış görüntü, yazı ve sözleri içeren ürünleri veren, dağıtan veya yayan kişi 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ile cezalandırılacak.

 

Kumar oynanması için yer ve imkan sağlayana, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek.

 

Cezaevlerine yasak eşya sokma

 

TCK’nın, “İnfaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak” maddesi de yeniden düzenleniyor.

 

Buna göre, firarı kolaylaştırıcı her türlü alet ve malzemeyi, her türlü saldırı ve savunma araçları ile yangın çıkarmaya yarayan malzemeyi, alkol içeren her türlü içeceği, kumar oynanmasına olanak sağlayan eşya ve malzemeyi, kanunda tanımlanan suçlar saklı kalmak üzere, yeşil reçeteye tabi ilaçları, mahkemelerce yasaklanmış veya suç örgütlerini temsil eden yayın, afiş, pankart, resim, sembol, işaret, doküman ve benzeri malzemeler ile örgütsel haberleşme araçlarını, ses ve görüntü almaya yarayan araçları cezaevlerine sokan, buralarda bulunduran veya kullanan kişi 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak.

 

Duruşma, ilde başka bir yerde de görülebilecek

 

Mahkeme, fiili sebepler veya güvenlik gerekçesiyle duruşmanın il sınırları içinde başka bir yerde yapılmasına karar verebilecek.

 

Vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenen suçlar, tutuklama yasağı kapsamından çıkarılıyor. Böylece, 2 yıla kadar hapis cezası öngörülen vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenen suçlarda da tutuklama kararı verilebilecek.

 

Yapılan istem üzerine, mercisi tarafından cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık veya avukatın görüşü alındıktan sonra, 3 gün içinde istemin kabulüne, reddine veya adli kontrol uygulanmasına karar verilecek. Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar bakımından bu süre 7 gün olacak.

 

Kaçak kişilere yönelik düzenleme ve yargılama usulü değişti

 

Kovuşturma aşamasındaki kaçak kişilere yönelik düzenleme ve yargılama usulü, soruşturma evresinde de uygulanacak. Kaçak sanığın cumhuriyet savcısına başvurmasını sağlamak amacıyla Türkiye’de bulunan mallarına, hak ve alacaklarına el konulabilecek ve gerektiğinde idaresi için kayyım atanacak.

 

Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısına göre, ceza davalarının ilk duruşmasında iddianamenin tamamının yerine, iddianame yerine geçen belgede yer alan suçlamanın dayanağını oluşturan eylemler ve delillerle suçlamanın hukuki nitelendirmesi anlatılabilecek. 

 

Heyet halinde çalışan mahkemelerde, hükmün yazılacağı 15 günlük süre içinde karşı oy gerekçesi de dava dosyasına konulacak.

 

Uzlaşma yeniden düzenleniyor

 

Tasarıyla, uzlaşma müessesesi yeniden düzenleniyor.

Buna göre, uzlaştırma girişiminde bulunulacak suçlar arasına tehdit, hırsızlık, dolandırıcılık da eklenecek. Etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar da düzenlemenin yasalaşmasıyla uzlaştırma kapsamına girecek.

 

Cumhuriyet savcıları ya da vereceği talimatla kolluk görevlileri uzlaştırma teklifiyle görevli olmayacak; bunun için uzlaştırmacılar görevlendirilecek.

 

Soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tabi olması ve kamu davası açılması için yeterli şüphe bulunması halinde, dosya uzlaştırma bürosuna gönderilecek. Büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı, şüpheliyle mağdur ya da suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunacak.

 

Tutanaklara cezaevi personelinin adı yazılmayacak

 

Yüksek güvenlikli kapalı cezaevleri ile diğer kapalı cezaevlerinin yüksek güvenlikli bölümlerinde kalan tutuklu ve hükümlülerle ilgili olarak ceza infaz kurumlarında düzenlenen tutanaklara, ilgili görevlinin açık kimliği yerine sadece sicil numarası yazılacak. Bu kapsamdaki kurum görevlilerinin ifadesine başvurulması halinde, çıkarılan davetiye veya çağrı kağıdı görevlinin iş yeri adresine tebliğ edilecek. Bu kişilere ait ifade ve duruşma tutanaklarında adres olarak sadece iş yeri adresi gösterilecek.

 

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda istinaf kanun yolu için öngörülen başvuru sınırı, bin 500 liradan 5 bin liraya çıkarılacak. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilecek.

 

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda temyiz kanun yolu için öngörülen başvuru sınırı, 25 bin liradan 40 bin liraya çıkarılacak.

 

Direnme kararını aynı daire inceleyecek 

 

İlk derece hukuk mahkemesi veya bölge adliye mahkemesinin, bozma kararına direnmesi halinde temyiz incelemesini, kararına direnilen daire yapacak. Daire, direnme kararını yerinde görürse, kararını düzeltecek, görmezse dosyayı Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderecek.

 

Hukuk Muhakemeleri Kanununda düzenlenen bazı parasal sınırlar, her yıl yeniden değerleme oranında artırılacak.

Cinsel istismar suçunda mağdur ile failin evlenmesi halinde fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya cezanın ertelenmesine imkan veren düzenleme tartışmalara yol açtı.

Değişiklik, Genel Kurul’da tartışmalara yol açtı

Türk Ceza Kanunu’nda, Cinsel istismar suçunda mağdur ile failin evlenmesi halinde fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya cezanın ertelenmesine imkan veren düzenleme TBMM Genel Kurulunda tartışmalara yol açtı.

 

Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı’na geçici madde eklenmesi amacıyla AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş ve bazı milletvekilleri tarafından önerge verildi. AK Parti milletvekillerince kabul edilen önergeyle; cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın 16 Kasım 2016’ya kadar işlenen cinsel istismar suçunda, mağdurla failin evlenmesi durumunda CMK’deki koşullara bakılmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmişse cezanın infazının ertelenmesine karar verilecek.

 

Zamanaşımı süresi içinde evliliğin failin kusuruyla sona ermesi halinde, fail hakkında hüküm açıklanacak veya cezanın infazına devam edilecek. Fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya cezanın infazının ertelenmesine karar verilmesi durumunda, suça azmettiren veya işlenişine yardım edenler hakkında kamu davasının düşmesine veya infazın ortadan kaldırılmasına karar verilecek.

 

Önergenin gerekçesinde; “cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın işlenen cinsel istismar suçunda, mağdur ile failin evlenmesi durumunda fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya cezanın infazının ertelenmesine imkan veren düzenleme yapılmaktadır” ifadesine yer verildi.

 

“Türkiye’de yaşanan ciddi bir sorun…”

 

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, önergenin, Türkiye’de yaşanan çok ciddi bir sorunu çözmek maksadıyla verildiğini belirterek, eski TCK’nin 434. maddesinin uygulamayı sürekli öngördüğünü söyledi.

 

CHP ile birlikte “küçük yaşta evliliklerin önüne geçmek amacıyla bunu kaldıralım, bu doğru bir şey değil ve bunu teşvik eden bu yapıyı yok edelim.” dediklerini ve yeni bir düzenleme yaptıklarını hatırlatan Bozdağ, “Ama takdir edersiniz ki kanunların da bir kültür oluşturma kapasitesi var. Birdenbire böyle bir düzenlemeyi hayata geçirince, geçmiş düzenlemeler var, o dönemden beri gelen bir yapı var ve insanlar bu kanunu öğrenme, algılama konusunda yeteri kadar fırsat bulamadılar ve bir kültürün oluşmasına da bu kanunun uygulaması gerçekten fayda sağladı.” ifadelerini kullandı.

 

Halen cezaevlerinde tutuklanmış ve hüküm giymiş çok sayıda kişi olduğuna işaret eden Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“Düğün yapılmış, dernek yapılmış, gelmişler, hediyeleri takmışlar, resmen evlenmişler. Savcı düğününe gelmiş. Sivas’ta bir hanımefendi geldi bana, bir çocuk var yanında epey büyümüş. Bir de hamile. ‘Biz düğün yaptık. Düğünümüze ilçenin kaymakamı, savcısı, hakimi, karakol komutanı geldi. Babam köyde tanınan biriydi. Sonra evlendik. Onlar bir de hediye taktılar. Sonra da doğum için hastaneye gittiğimde hastaneden de aynı karakol komutanı geldi, beni aldı. Şu anda eşim içeride, 7 yıl 6 ay yatarı var, benim de durumum bu.’ dedi. Burada bir dram var. Biz tecavüz edenlerin tecavüz ettikleriyle evlenmesini öngören bir teklife ‘evet’ demiyoruz. Bu teklifte de çok açık: ‘…cebir, tehdit, hile ve iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın…’ Yani bu tür evlilikler nedeniyle ortaya çıkan bir durum var. Bu kanunun oluşturduğu yeni kültüre daha etkin bir şekilde gelecekte yaşamasını sağlamak. Çünkü geçici konuyor, ileriye dönük bir uygulaması kesinlikle olmayacak. Şu anda evlenmiş kadın, dışarıda mağdur; çocukları var, onlar ayrı mağdur. Bizim burada bu dramı, ‘kamuoyu ne der, falan ne der?’ diye bakarsak, burada kadın en büyük mağdur, çocuklar başka mağdur oluyor ve büyük bir sıkıntı var. Biz burada ‘zamanaşımı süresince’ ifadesini koyduk ki böyle bir durumda kadın mağdur edilecek bir sonuç ortaya çıkmasın diye, lehine koyduk. O nedenle bu, ülkemizde yaşanan bir sorunu çözmeye dönüktür. Yoksa küçük yaşta evlilikleri teşvik etmeye dönük bir adım atmıyoruz. Türkiye genelinde yaklaşık 3-4 bin civarında böyle içeride insan olduğunu değerlendiriyoruz. Bu, Türkiye’nin her yerinde olduğu için de bu cezalar etkin bir kültür oluşturdu ve caydırıcılık da yaptı. Bundan sonra eminim ki aynı şey olmayacaktır.”

 

“Tecavüzcüsüyle evlenen kavramı…”

 

CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan, önerge üzerinde yaptığı konuşmada, düzenlemenin geçmişte TCK’da bulunduğunu belirterek, tecavüzcüyle evlenme halinde açılan kamu davasının ertelenmesinin yeniden gündeme getirildiğini, bunu kabul etmenin mümkün olmadığını söyledi.

 

Aldan, “50-60 yaşında bir adam 11 yaşındaki bir kız çocuğunun ırzına geçtikten sonra yıllar geçip evlendiğinde bunun cezasını çekmek zorunda. Ona evlenme dolayısıyla cezasızlık hakkı verirseniz kızcağız ömür boyu hapse mahkum olmuş olur. O adamın bir anlamda uşağı konumunda. Evlilik, karşılıklı sevgi, saygı ve sadakata dayalıdır, zorlamaya dayalı olamaz. Eğer böyle bir eylemi gerçekleştiren varsa bunun cezasını çekmeli, çıktığında o kişiyle isterse evlenebilir. Böyle bir dayatmaya evet demememiz lazım. Bunu çok iyi düşünmek lazım. ‘Tecavüzcüyle evlenen’ kavramı yarın bütün basında yer alacaktır. Herkes buna çok dikkat etsin.” dedi.

 

Düzenlemenin 16 Kasım 2016’dan önceki eylemlere ilişkin olduğuna işaret eden Aldan, şöyle devam etti:

 

“Peki, bundan sonra ne olacak? Bundan sonra Anayasa Mahkemesine gidilecek, eşitlik ilkesi gereğince AYM teşmil kararı uygulayacak. Bu alışkanlık haline, yasal düzenleme haline gelecektir. CMK’de hükmün açıklanmasının ertelenmesine dair bir düzenleme var. Sadece 2 yıla kadar olan suçlar için geçerlidir. Oysa yapacağınız uygulama, 18 sene hapis cezası yemiş insanlar için uygulanacak. Bu da başka bir garabet halidir. Yarın ağırlaştırılmış müebbet hapis alan birine dahi hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair düzenleme yapılabilir. Hangi anlamda bakacak olursak olalım, bu düzenlemenin iler tutar yanı yok. Eski TCK’de bu madde beş yıl süreyle bir ertelemeye amirdi. Böyle bir evlilik halinde tecavüzcüyle evlenen kişi halinde, 5 sene süreyle bekleniyor, bu süre içinde kocanın kusuruyla bir boşanma vuku bulursa tekrar o kişi cezaevine girebiliyordu. Ama bu düzenlemede, sonsuza kadardır. Yani sonsuza kadar küçük bir çocuk, o hiç istemediği adamın, kendisine tecavüz edenin yanında kalmak durumunda kalacak. ‘Cebir, tehdit, hile ile bu ırza geçme olmuşsa işte biz bunları kapsam altına almıyoruz’ demekle, bu işten kurtulunmaz. Irzına geçilen kişi çocuktur, 15 yaşından aşağı bir çocuktur. Cezaevinde bu nedenle yatan ya da yatmak durumunda olan binlerce kişi olabilir. Asıl amacınız, cezaevlerini boşaltıp yerine insan doldurmak da olabilir ya da toplumdaki belli kültürel düzeye sahip insanların küçük yaşta bu tip eylemleri dolayısıyla onlara bir nevi değişik bir af getirme anlayışı içinde de olabilirsiniz. Ama şunu unutmayalım; hepimizin çocukları var. Böyle bir uygulamanın ileride başımıza neler açabileceğini çok iyi hesaplayalım.”

 

Komisyonun takdire bıraktığı, Bozdağ’ın katıldığı önerge, AK Parti milletvekillerinin oylarıyla kabul edildi. Önergenin açık olmasında AK Parti’lilerin kabul yönünde el kaldırmasına bazı CHP milletvekilleri tepki gösterdi. Bazı CHP milletvekilleri oylama sürerken Bozdağ’ın yanına giderek bir süre kendisiyle konuştu.

 

Muhalefet önergeye tepki gösterdi

 

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, önergenin bir oyla kabul edildiğini belirterek, Bakan Bozdağ’ın son dakika önergesiyle uzlaşmayla çıkacak bir düzenlemede kendilerini kandırdığını söyledi. Özel, 4 günde çıkacak bir düzenlemenin 4 saatte çıkarıldığını ve uzlaşma adına İçtüzükten kaynaklı haklarını kullanmadıklarını ifade etti.

 

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, tasarının 6-7 maddesinin revize edildiğini ve muhalefetle birlikte ciddi iş yaptıklarını dile getirerek, “Önümüzde sorun var. Cinsel suçlarda cezaların artırılmasını birlikte imzaladık.Yeni bir şey yapmıyoruz. Toplumda mağdur olarak anılan bir kesim var. İnsanlar evlenmiş tören yapmışlar, kanundan kaynaklı sıkıntılar olmuş. Adam cezaevinden çıkıp yanlış yaptığında zamanaşımı olsa bile cezaya devam edilecek. Yanlışı olana destek veren bir düzenleme yok. Mesele, kadını çocuğu kollamaktır” diye konuştu.

 

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay ise düzenlemeyi kabul etmenin mümkün olmadığını ifade ederek, “Bundan sonra bu tür sürprizler gelecekse muhalefet daha ihtiyatlı olacak.” dedi.

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X