CHP gücünü darbecilerden, paralelcilerden almıştır

Başbakan Davutoğlu, “CHP her zaman gücünü, darbecilerden, paralelcilerden, vesayetçilerden almıştır. Şimdi de Şişli’de mafyadan güç alıyorlar” dedi.

CHP gücünü darbecilerden, paralelcilerden almıştır

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Bir daha ne Mersin’de ne aziz vatanımızın herhangi bir santimetrekaresinde istilacıların ayak izini görmeyeceğiz. Yurtdışında durarak, oradan Türkiye’yi yönetmeye kalkanların da ayak izini görmeyeceğiz” dedi.

Başbakan Davutoğlu, Mersin’de, Edip Burhan Spor Salonu’nda düzenlenen AK Parti 5. Olağan İl Kongresi’ne katıldı.

Davutoğlu, konuşmasına, “Başları doğduğum, büyüdüğüm Toroslar kadar vakur, gönülleri Akdeniz kadar engin Mersinliler, hepinizi saygıyla muhabbetle selamlıyorum” sözleriyle başladı.

Partililerin, “Dik dur eğilme”  şeklinde sloganlar atması üzerine, Davutoğlu, “Doğduğumda Toroslar’ın zirvesini görmüş birisinin başı hiç eğilir mi? Toroslar hiç baş eğer mi? Mersinimizin sırtını verdiği Toroslar’da doğmuşum, Akdeniz’den Toroslara gelen yörük obalarıyla bir olmuşuz, biz boyun eğer miyiz? Başı dik Toroslar’a selam olsun” diye konuştu.

Davutoğlu, son geldiğinde Mersin’e “ayna” şehir dediğini anımsatarak, “Mersin öyle bir ayna ki biz ona baktığımızda kendimizi görürüz. Mersin, milletimizin aynasıdır” dedi.

Davutoğlu, partililerin tekbir getirmesi üzerine de “İşte 3 Ocak ile Mersin bu tekbirler için kurtuluş yaşadı, istilaya karşı baş kaldırdı. Mersin’in kurtuluşu mübarek olsun. Bir daha ne Mersin’de ne aziz vatanımızın herhangi bir santimetrekaresinde istilacıların ayak izini görmeyeceğiz. Yurt dışında durarak, oradan Türkiye’yi yönetmeye kalkanların da ayak izini görmeyeceğiz. Bu ülke sadece ve sadece Toroslar kadar başı dik, yiğitlerin, Toroslar kadar yüreklilerin, Mersinli’lerin memleketidir” ifadelerini kullandı.

“Baş verir, baş eğmeyiz”

Davutoğlu, partililerin, “Vur vur inlesin Pensilvanya dinlesin” sloganları üzerine şöyle devam etti:

“Dinleyecekler ki bugünler bir başka günlerin yıl dönümü. Bunları hep konuşacağız. Yarın da Sarıkamış şehitlerini anıyor olacak kardeşlerimiz, Sarıkamış’ta. Mersin’in kurtuluşuyla Sarıkamış dağlarında şehit düşen o aziz ecdadın verdiği yiğitlik aynı destanın aynı tarihin ürünüdür. Biz gerektiğinde Sarıkamış’a doğru yürür, soğukta donmayı göze alır ama istiklalimizi vermeyiz. Baş verir, baş eğmeyiz, biz.”

Önümüzdeki seçimde, Mersin’in her ferdiyle kendilerine destek vermesini istediklerini dile getiren Davutoğlu, “Mersin öylesine bizi temsil eder ki sokağa çıktığınızda, Anadolu’nun her türküsü Mersin’de söyleniyor. Toroslara çıktığınızda, Türkmen obalarının ağıtları bizi söyler. Akdeniz’e indiğinizde bütün Akdeniz’in her bir rengini taşıyan Mersin bizi söyler. Mersin, Kürdü de Türk’ü de Alevi’siyle Sünni’siyle hep birlikte Türkiye’dir ve Türkiye’nin aynasıdır.”

“Türk Kürt kardeştir, ayrım yapan kalleştir”

Partililerin, “Türk, Kürt kardeştir, ayrım yapan kalleştir” sloganlarına karşılık, Davutoğlu, “Bu güzel söz her yerde güzel ama Mersin’de bir başka güzel. Türk-Kürt kardeştir ayrım yapan kalleştir. Bakın, işte Mersin’e de bu yakışır, Mersin gençliğine bu yakışır. Türk, Kürt, Türkmen’i omuz omuza görmek istiyoruz” ifadesini kullandı.

Geçen yıl bu günlerde, 140 ülkenin büyük elçisiyle Mersin’de bir toplantı dolayısıyla bulunduklarını anımsatan Davutoğlu, şöyle konuştu:

“Çok güzel toplantılar yaptık ama tam 19 Ocak sabahı Mersin’de bu güzellikleri yaşarken, birileri aldıkları, karanlık odaklardan aldığı talimatla Suriye’deki kardeşlerimize yardıma giden MİT tırlarına operasyon yaptı. Bu operasyonla aslında, 7 Şubat 2012’de MİT müsteşarımızın sorguya çağrılması, 17-25 Aralık’taki o karanlık operasyonlar, 19 Ocak’taki MİT tırlarına baskın ve daha sonra Dışişlerinin dinlenmesi, hep aynı çizginin ürünüydüler. Bir yıl geçti, birileri Türkiye’de demokrasiye darbe vurmak isterken, birileri vesayet hesapları yaparken, biz milletin hizmetinde koşarken, birileri bu milleti arkadan hançerlemeye çalışırken hesap açıktı; milleti temsil eden, gücünü ve meşruiyetini milletten alan AK Parti iktidarlarına ve demokrasiye bir ara dönem yaşatmak.

Tarih bizi Selçuklu ile yazacak, Osmanlı ile yazacak ve küresel güç olan Türkiye Cumhuriyeti ile yazacak. İşte geçen sene baktılar ki o aynen 1. Dünya Savaşı’ndan sonra zayıf düştüğü farz edilen, Türkiye Cumhuriyeti tam da bundan 12 yıl önce yine Osmanlı’nın son dönemi gibi bir takım dış odakların tesiri altına girmişken, IMF’den Düyun-u Umumiye’den borç talep ederken, 2002’de AK Parti güneşi yükseldi. Bu millete tekrar izzetli günleri hatırlattı, tekrar borç almadığı, mazlumlara sahip çıktığı onurlu günleri hatırlattı. Bakınız, geçen sene Türkiye tam da altın dönemlerinden birini yaşarken Gezi provokasyonları, 17 Aralık, 25 Aralık operasyonları ve arkasında biz Mersin’deyken yapılan MİT tırlarına yönelik operasyonla, bu millete tekrar karanlık ve zillet içinde günler yaşatmaya yeltendiler ama biz bunlara karşı en güçlü şekilde dirayetle durduk.”

“Aziz Mersinliler, bu demokrasi düşmanlarına karşı demokrasi dersi verdiğimize şahitlik eder misiniz” diyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sizin şahitliğiniz bizim için önemlidir. Çünkü Mersin demokrasi tarihinde Arslanköy ile yazılmıştır. 1947’de vesayet rejimi kurmak  isteyenlere karşı, demokrasinin altın harflerle milletin gönlüne ve ruhuna yazılmasını Mersinli Aslanköylü analarımıza borçluyuz. Yiğit Mersinli hanımlara selam olsun. Sizler, ‘o gün sandık namusuzdur’ diyerek sandığa sahip çıktığınız için bugün biz burada konuşuyoruz. Mersinliler hiçbir zaman tek parti zulmüne izin vermedi, vesayet rejimlerine de izin vermedi, bundan sonra da izin vermeyecek. Aslanköylü ninelerimizin, teyzelerimizin emanetine sahip çıkmaya hazır mısınız? Vesayet rejimi kurmak isteyenlere karşı, demokrasiye vurmak isteyenlere karşı her yerde ve her zaman ‘yeter söz de karar da milletindir” demeye hazır mısınız? İşte bizim Mersinlilerden beklediğimiz bu.”

“AK Parti, Türkiye’nin her yerinde olan yegane partidir”

Davutoğlu, “Başbakan Ahmet, millet size emanet” sloganları üzerine de konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Millet hepimizin emanetidir. Ben size başka bir emaneti hatırlatacağım. 2015 Haziran ayında, sandık da size emanet. Gençler, Mersinli yiğitler o zaman sandığı size emanet ettik. Hemen bize cevap vermeniz lazım. İnşallah 2015 Haziran ayında, Mersin’de en az yüzde 50 almaya hazır mıyız? Hepsi bir araya gelse, hepsini geçmeye hazır mıyız? Mersin’de bir destan yazmaya hazır mıyız? Bakın bu sözdür. Millete bir söz verdik. O sözün gereğini yapmak için ülkemizin her bir köşesini dolaşıyoruz. Sadece aralık ayında 15 vilayetimize gittik. Her iki güne bir vilayet. Devlet işlerini, hükümet işleri yürütme dışında iç ve dış birçok meselelerle uğraşmanın dışında vatanımızın her bir köşesine gittik. AK Parti, Türkiye’nin her yerinde olan yegane partidir.”

Davutoğlu, her iki günde bir vilayeti ziyaret ettiğini, devlet, hükümet, iç ve dış meselelerle uğraşmanın yanında Türkiye’nin her bir köşesine gittiğini anlattı. 

“AK Parti, Türkiye’nin her yerinde olan yegane partidir” diyen Başbakan Davutoğlu, tezahüratta bulunan partililerden, haziran ayındaki genel seçimlerde, Mersin’de en az yüzde 50 oy almaları konusunda söz istedi.

Başbakan Davutoğlu, AK Parti’nin çalışmalarını devam ettirirken, bazı çevrelerin de kapalı kapılar ardında kumpaslar kurduğunu ifade ederek, “Aynen 30 Mart seçimlerinden önce olduğu gibi şimdiden koalisyon hesaplarına başladılar. Pensilivanya’dan gelen talimatla nasıl çatı aday bulmaya kalktılarsa şimdi de başka koalisyonlar içine giriyorlar. MİT tırlarına operasyon yapan o kara zihniyet dinleyecek. Milletin istihbarat teşkilatına, Dışişlerine, Başbakanlığına sızmaya çalışanlar bilsinler ki biz emaneti milletten aldık ve sonuna kadar son nefesimize kadar da bu emaneti koruyacağız” diye konuştu.

Bir yıl içinde AK Parti aleyhinde çalışanların gizli hesaplar yaparken, AK Parti’nin 30 Mart ve 10 Ağustos seçimlerinden milletle buluştuğunu ve en güçlü desteği milletten aldığını anlatan Davutoğlu, salondaki partililerin tezahüratları üzerine, “Biz, bütün ülkemizin olduğu kadar ama özellikle de Mersin’in temsilcisiyiz, Mersin’in de başbakanıyız, milletvekiliyiz, hizmetkarıyız” dedi. 

Partililerin “işte ordu, işte komutan” tezahüratlarına da Davutoğlu, “İşte millet, işte hizmetkar” karşılığını verdi.

Davutoğlu, hükümeti kurduktan sonra kongrelerde teşkilat mensuplarıyla buluşurken, Türkiye ve dünya meseleleriyle uğraşıp, ülkeye onur kazandırmaya çalışırken, CHP’nin 1 aydır sadece Şişli ile uğraştığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Şişli’yi çözemediler, bugün dahi. Şişli neden güzel bir örnek? Cumhuriyet Halk Partisi cumhuriyetin partisi diyorlar ama Şişli’de meğer Mustafa Sarıgül’den, oğluna intikal eden bir saltanat kurmaya kalkmışlar. Bir CHP milletvekili çıkıp, ‘paralelcilerle işbirliği dolayısıyla hata yaptık’ dedi. Bütün defterler dökülüyor ortaya. Bunlar güçlerini milletten almazlar. Cumhuriyet Halk Partisi her zaman gücünü sadece darbecilerden, sadece paralelcilerden ve vesayetçilerden almıştır. Şimdi de Şişli’de mafyadan güç alıyorlar.  Onlar sadece kendi partilerinde hizipçilik oyunu oynarlar. Nasıl bir yapı ki hiç kimseye ümit vermiyor, millete ümit vermiyor, kendilerine güveni yok, millete güveni yok.

Kılıçdaroğlu’na soruyorlar, ‘gelecek dönem iktidar olur musunuz’, ümidi yok, ama bir taraftan da ‘bize bir 4 yıl verin’ diyorlar. 4 yıl verseler, daha 8 ay içinde, mahalli seçimlerden bu yana Şişli’yi ne hale getirdikleri belli. Şimdi Mersinliler, 8 ayda Şişli’yi böyle tarumar edenler, milletin emanetini alsalar 4 dakikada bu ülkeyi ne hale getirirler? Bakın AK Parti, bu sene içinde bir destan yazdı. Bu kadrolar içinden iki cumhurbaşkanı emaneti birbirine tevdi etti, iki başbakan ve genel başkan emaneti aldılar ve verdiler. En ufak bir nezaketsizlik oldu mu, en ufak bir kopma, yanlışlık oldu mu, AK Parti kadrolarından hiç fire oldu mu? İşte AK Parti kadrolarının farkı bu. Biz, çünkü her bir AK Partili, ister genel başkan olsun ister mahalle temsilcisi omuzlarımızda büyük bir dava mesuliyetini taşır. O dava mesuliyeti öyle ağır bir mesuliyettir ki bir an omuzunu kıpırdatsa Toros Dağları başına devrilecek gibi olur. Onun için biz, Toros Dağları kadar bu ağır sorumluluğu omuzlarımızda taşırken tek bir güçten, tek bir merciden destek isteriz, o da Rabbimiz ve milletimiz, başka hiçbir güçten yardım destek istemeyiz.”

Başbakan Davutoğlu, Toroslardaki Konya’nın Taşkent ilçesinin tam karşısında Kıble Kayası bulunduğunu anlatarak, “Biz, o kayaya bakarak büyümüşüz, o kayaya baktıkça and içmişiz, ahdetmişiz. Dünya karşımıza gelse nasıl o kayalar baş eğmezse biz baş eğmeyiz” dedi. 

“Yargı önünde, milletin önünde hesap verecekler” 

Yeni ve büyük Türkiye ideali için tekrar ayakta olduklarını belirten Davutoğlu, Türk siyasetinde iktidarda olan partilerin yorulduğunu, iktidar yorgunluğuna tabi kaldıklarını, ama AK Parti’nin 12 yıldır yorulmadığını, AK Parti’nin durmadığını ve AK Parti’nin bir an bile tereddüt etmeden yoluna devam ettiğini söyledi. 

Davutoğlu, “Bu aşk ve azimle yola devam edeceğiz. Onlar ne yaparsa yapsınlar, isterse haziran seçimlerine yine çatı aday gibi CHP’si, MHP’si, HDP’si yine bulsunlar 8-10 parti, 14 parti isterse bir arada gelsin, karşılarında Toroslar kadar dik, Toroslar kadar vakur bir AK Parti bulacaklar, baş eğmeyen bir AK Parti” diye konuştu. 

Başbakan Davutoğlu, konuşması esnasında, “Fethullah gelecek hesap verecek” tezahüratları yapan partililere de “Onlar inşallah yargı önünde hesap verecekler ama en çok da en önemli de milletin önünde hesap verecekler” dedi.

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X