Bayraklı’da yıkılan Rıza Bey ve Doğanlar apartmanlarına 2012 ve 2018 yıllarında yapılan risk analiz incelemesi neticesinde ‘yüksek riskli’ ve ‘tehlikeli’ raporu verildi. Ancak binalarda yaşam depreme kadar devam etti. İkizleri enkaz altında kalan Alican Alptekin, Rıza Bey Apartmanı’na çürük raporu verildiği dönemde yöneticiydi. Rapor, onun ve bazı apartman sakinlerinin talebi üzerine alınmıştı.
Alican Alpgündüz rapor alındıktan sonraki süreci Hürriyet gazetesinden Musa Kesler’e şöyle anlattı:
“Biz o dönem zeminden şüphelendik. Çünkü apartmanın yapıldığı yer eskiden bamya tarlasıymış. Apartmanın yüzde 75’i kiracıydı zaten. Daire sahiplerinin çoğu da şehir dışındaydı. Koordinasyonu sağlayamadık. Herkesin bir araya gelmesi mümkün olmadı. Belirlenen tarihte buluşma başka tarihe ertelendi. O tarihte de kimse bir araya gelemedi. Öyle kaldı. Bina sakinlerinin bunda bir kusuru yok.
Bayraklı’da yeni ve büyük adliye açılınca avukatlık ofisleri de açıldı binada. Başka işyerleri de açıldı. Ofisler çoğaldı. Daha önceki depremden sonra ilk 4 katın güçlendirilmesi yapılmıştı. Kolonlarda çatlak ve çiziklerden dolayı. O dönem herkeste endişe vardı tabi. Ben 2013 yılında buradan ayrılmıştım. Çocuklarım eşimle birlikte burada kalıyorlardı. Deprem sırasında eşim de işyerindeymiş. Çocuklarım evde ders çalışıyorlardı.
“KIZIM KULAKLIK İSTEMİŞTİ”
Çocuklarım 16 yaşındaki Sayra ve Çınar halen enkazın altında. Kızımın yatak odasına ulaşıldı. Orada yoktu. Oğlum da bulunamadı. Çelik kapıya kadar gelindi. Kurtarma ekipleri çocuklarımın deprem sırasında kaçmış olabileceğini, apartman boşluğunda olabileceğini değerlendiriyor. Umutlarımız o yönde. Binanın deprem anında değil de depremden sonra 5-10 saniye içinde yıkılmış olabileceğini düşünüyorlar. Depremden bir saat önce görüşmüştüm. Kızım kulaklık istemişti. İstediği modeli atmıştı.”