Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bilim Kurulu Toplantısı’nın bitmesinin ardından açıklama yaptı.
İŞTE ERDOĞAN’IN AÇIKLAMALARINDAN SATIR BAŞLARI
Aziz milletim sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Türkiye koronavirüs salgınıyla mücadelesini kararlılıkla sürdürüyor. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinin dahi çok ciddi bocalama yaşadığı bu süreçte biz hem hazırlık hem müdahale konusunda gerçekten sağlam bir duruş sergiliyoruz.
Türkiye’deki kovid19 hastalarının veya hastalığı bulaştıranların önemli bir bölümünde Avrupa ve Amerika seyahatinin olması düşündürücüdür. Batı ülkelerinin sağlık sistemlerinin kapsayıcı olmaması sebebiyle hastalığın teşhisinde ve tedavisinde yetersiz kaldıkları çok açıktır.
Türkiye en başından itibaren elindeki veriler çerçevesinde tüm tedbirleri alarak hastalığın ülkemize girişini geciktirmiştir.
Hastalığın görülmesinin ardından da ülke genelinde vaka tespitini ve tedavisini çok başarılı şekilde yürüttü.
Ülkemiz toplamda 20 bin 921 hasta, 425 ölüm 484 taburcu sayısı ile nüfus ve salgın tehdidi bakımından mukayese edilebileceğimiz ülkeler tarafından daha iyi yerdedir. Kapsayıcı genel sağlık sigortamızın, yaygın ve modern hastane ağımızın, yetişmiş ve yeterli sayıda sağlık personelimizin önemi bu süreçte çok daha iyi ortaya çıkmıştır.
Aynı şekilde temel gıda maddelerinin neredeyse tamamında kendi kendimize yeterli olmamızın ötesinde net ihracatçı konumda olmamız da ülkemize net avantaj sağlıyor. Türkiye bu krize en hazırlıklı ülkelerden biridir. Tek yapmamız gereken birliğimize, beraberliğimize sıkı sıkıya sahip çıkarak salgın tehdidi geçene kadar kurallara harfiyen uymaktır.
Bilim Kurulumuz hastalığın dünyadaki ve ülkemizdeki gelişimini an be an tahlil ediyor. Buna göre alınması gereken tedbirler de Bilim Kurulumuzu tarafından belirlenerek tavsiye olarak hükümetimize iletiliyor.
Biz de bakanlık ve kurumlarımızla birlikte dünyadaki ve ülkemizdeki gelişmeleri göz önünde bulundurarak kararlarımızı alıyoruz.
Özellikle milletimizden beklentimiz her bireyin kendi karantinasını kendi uygulamasıdır. Genel olarak halkımızın kurallara uyma konusunda hassasiyet gösterdiğini biliyorum.
Bunun için gönüllü olarak uygulanması gereken kuralları zorunlu hale dönüştürmemiz gerekebiliyor.
Daha önce şehirler arası toplu taşımayı izne bağlamıştık. Kendi arabalarıyla şehirlerarası yolculuk yapan vatandaşlarımızı da şehir girişlerinde kontrole tabii tutuyorduk.
Bu gece itibariyle ülkemizin 30 büyük şehri ile akciğer rahatsızlıklarının sık görüldüğü Zonguldak ilimizi belirli isitisnalar haricinde araç giriş çıkışına kapatıyoruz.
Gıda ilaç temizlik malzemesi gibi maddelerle, genelgeyle belirtilen sektörlerin lojistik araçları dışında giriş çıkış yapılamayacak.
Yük ve izinli yolcu taşımacılığı yapanlar ile uluslararası yük taşımacılığı yapan araçların bu şehirlerden transit görüşmeleri devam edecek.
İl Pandemi kurulları bu tedbirleri genişletebilecektir.
30 Büyükşehir ile Zonguldak’ta başlatacağımız yasağı 15 gün süreyle uygulayacağız, gerekirse uzatacağız.
Ülkemizin tamamıyla daha önce 65 yaş üstüne uyguladığımız sokağa çıkma uygulamasını 20 yaş altına getirmektir.
Gece yarısından itibaren 1 Ocak 2000 ve üstü tarihli doğumlularda tıpkı 65 yaş üstü gibi sokağa çıkamayacaktır.
Bununla gençlerimizi de çocuklarımızı da ciddi manada kontrol altına almak durumundayız.
65 yaş üstü sıkıntıda da 20 yaş altı sıkıntıda değil diye elimizde böyle bir garanti yok.
Dışarıya çıkmak zorunda olan vatandaşlarımız için yeni uygulama başlatıyoruz. Pazar yerleri ve marketler gibi insanların toplu şekilde bulunduğu tüm alanlarda herkesin maske takması zorunlu olacaktır.
Şehirlerimizde tamamında insan hareketliliğini azaltmak için gereken tedbirler yarından itibaren İl Pandemi Kurulları tarafından alınıp uygulanabilecektir. Sokaklar dahil, tüm kamuya ait mekanlarda kalabalık oluşturacak şekilde asla bir arada bulunulamayacak, sosyal mesafeye en az üç adım olarak riayet edilecektir. Aksi yönde davranışlar sergilemekte ısrar edenlere gereken idari ve adli cezalar uygulanacaktır.
Amacımız vatandaşımıza eziyet etmek değil, hem kendi sağlığına hem onlarla temas edenlerin sağlığını güvence altına almaktır.
Ülkemizde hayatı ne zaman normale döndüreceğimiz 83 milyon olarak bizim elimizdedir.
Aksi halde bugün üzüntüyle takip ettiğimiz kimi ülkelerin durumuna düşmemiz kaçınılmazdır. Milletime güveniyorum. Bu içi boş bir söz değildir. Attığımız her adımda bunun tezahürlerine şahit olabiliyoruz.
Kampanyanın üçüncü gününde SMS hariç yaklaşık 304 bin kişi ve kuruluşumuz 1 milyar 64 milyon liralık yardım yaparak kardeşliğimizin gücünü göstermiştir. Yardım kampanyamıza katılarak dayanışma ortaya koyan tüm vatandaşlarıma ve kurumlarımıza şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum.