Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kabine toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Deprem bölgesindeki çalışmalar kabine gündemimizin en önemli başlığıydı. Yaklaşan yerel seçimlere ilişkin hazırlıkları da gözden geçirdik. Güvenlik boyutu başta olmak üzere seçim sürecini değerlendirdik. Ülkemizi büyütme mücadelemizi sürdürüyoruz. Bölgemizde yaşanan savaşlar, çatışmalar ve saldırılar kesintisiz sürüyor. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin önemli bir kısmı ciddi siyasi istikrarsızlık ve buna bağlı sosyal gerilim tehditleriyle yüzleşiyor. Tüm bu olumsuzluklara rağmen Türkiye hamdolsun hedeflerinde kararlılıkla ilerliyor. Turizmde 2023 senesi tarihimizin en iyi sezonu oldu. Turizm gelirimiz 54 milyar 315 milyon dolara yükseldi. Ziyaretçi sayısı 57 milyon kişiyi buldu. Turizmde tarihi başarıları muhalefetin ve faşist zihniyetin menfi karalamalarına rağmen elde ettik.
İhracatta yakaladığımız ivmeyi Ocak ayında da sürdürdük. Ocak ihracatımız 20 milyar dolar oldu. Böylece tarihimizin en yüksek Ocak ayı ihracat tutarına ulaştık. Bugün Türkiye’de işsizlik oranı Aralık 2023’te bir önceki aya kıyasla 0.1 puan düşüşle yüze 8.8 geriledi. Uluslararası piyasalar ve piyasalar nezdinde Türk ekonomisine güvenin artmasından memnuniyet duyuyoruz. Risk primindeki düşüş devam ediyor.
Milli Uzay Programı kapsamında bir ilki gerçekleştirerek, insanlı uzay misyonunu başarıyla hayata geçirdik. Alper Gezeravcı görevini ve bilimsel deneyleri tamamlayarak ülkemize döndü ve biz de kendisini bugün kabul ettik. İkinci astronotumuz da önümüzdeki aylarda yeni deneyler yapmak üzere yörünge altı uçuş için uzaya göndereceğiz. Ülkemizin farklı alanlarda yaptığı her hamleyi değersizleştirmeyi maharet zannedenler maalesef burada da boş durmadı. Eser ve hizmetlere kulp takan, takoz koyan, engel çıkartan bu sığ anlayışı gördükçe üzülüyoruz. Türkiye’nin geçmişte kaybettiği hazine değerindeki yılların, kaçırdığı fırsatların sebebini bunlara baktıkça daha iyi anlıyoruz. Müzmin muhaliflere aldırmadan yolumuza devam ettik, edeceğiz.
Her biri ayrı emek ve başarı örneği olan çok sayıda savunma sanayi ürününü Deniz Kuvvetleri’ne teslim etmenin heyecanını yaşadık. Envantere aldığımız gemilerimizin, silah sistemlerimizin donanmamıza hayırlı olmasını diliyor, projelerde emeği geçenleri tebrik ediyorum. ABD’den F-16 talebinin olumlu sonuçlanmasından memnuniyet duyuyoruz. İnşallah Türk savunma sanayi bundan sonra daha hızlı yol alacaktır.
İran Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Reisi’yi 24 Ocak’ta Ankara’da misafir ettik. Pekçok konuyu etraflıca istişare ettik. Yaptırımlar nedeniyle bir süredir yavaşlayan ikili ticaretimizi 30 milyar dolar hedefine ulaştırmakta kararlıyız. Milli Güvenlik Kurulumuzun Ocak ayı toplantısında sınır ötesi operasyonlarımızı kapsamlı değerlendirmeye tabi tuttuk. Türkiye uyguladığı terörü kaynağında yok etme stratejisiyle bölücü terör örgütünü dar bir alana hapsetmiştir. Bölücü örgütün ömrünü uzatan ana faktör kimi müttefiklerimiz ile Kuzey Irak’taki bazı yapıların teröre verdiği destektir. Türkiye Irak’ın toprak bütünlüğü ve egemenliğine saygılıdır. Iraklı kardeşlerimizden haklı beklentimiz Irak topraklarının ülkemize yönelik terör eylemlerinde bir üs olarak kullanılmasına izin vermemeleridir. Dışişleri Bakanımız, MİT Başkanımız ve Milli Savunma Bakanımız bu konudaki hassasiyetimizi Irak makamlarına iletti. 40 yıldır sürdürdüğümüz bölücü terör örgütüyle mücadelede çok daha etkin tedbirleri alma imkanına kavuşacağız. Irak’la Kalkınma Yolu Projesi için de bu önemlidir. Türkiye güney sınırlarında bir teröristan kurulmasına müsaade etmeyecektir. Terör örgütü mensuplarını nerede bulursak orada kafalarını ezmeyi, altyapıları imha etmeyi sürdüreceğiz. Evlatlarımıza sınırlarımızın dışında da terörün olmadığı, barışın hüküm sürdüğü bölge bırakacağız.
Siyaset kulvarında partimizin ve Cumhur İttifakımızın adaylarının tanıtımını yaptık. 31 Mart seçim beyannamesini kamuoyumuzun takdirine sunduk. İzmir’de şehir hastanemizi ve bağlantı yollarını hizmete açtık. Gayrettepe-Kağıthane hattını 29 Ocak’ta hizmete aldık. İstanbul Havalimanı ile Gayrettepe arasında kesintisiz metro ulaşımını sağladık. İstanbul’da tamamlanan raylı sistem uzunluğu 338,5 kilometreye çıkmıştır. Şu an toplam uzunluğu 52,7 kilometre olan 4 metro hattının inşası sürüyor. Ulaştıran İstanbul parolasıyla şehrimizin trafik çilesini bitirecek adımları atmaya devam ediyoruz. 4 ayrı proje kapsamında 34 kilometrenin üzerindeki uzunluğa ve 18 istasyona sahip raylı sistemi şehrimize kazandıracağız.
Yaklaşık 10 yıllık çabanın neticesinde hayata geçirdiğimiz Diyanet Akademisi’nin ilk mezunlarını 1 Şubat’ta külliyemizde ağırladık. 4 bin 537 aday din görevlimize görev yerlerinde Rabbimden muvafakiyetler diliyorum. Diyanet camiamız Asım’ın Nesli’nin yetiştirilmesinde önemli sorumluluklar üstleniyor. Çocuklarımızın, gençlerimizin ruh, beden, gönül sağlığına yönelik tehditlerin arttığı günümüzde hademe-i hayrat olan din görevlilerimizden daha fazla gayret bekliyoruz.
İtalya Başbakanı sayın Meloni’yi kabul ederek AB tam üyelik sürecimiz, savunma sanayi alanında işbirliği, ticaret ve yatırım konularını ele aldık. Nijer Başbakanı ve heyetinin ülkemizi ziyareti Afrika ile ilişkilerimizi tekrar gözden geçirmemize vesile oldu. Afrikalı kardeşlerimizle işbirliğini her alanda güçlendirmeye devam edeceğiz.
Kahramanmaraş depremleri 11 ilimizi ve 14 milyon insanımızı doğrudan etkiledi. Depremlerde kaybettiğimiz 53 binin üzerindeki şehitlerimizi rahmetle yadediyorum. Depremin 1. yıldönümünde hem inşası tamamlanan konutların teslimatını yapmak, depremzedelerimizin acısına ortak olmak üzere bölgedeydik. Depremden zarar gören tüm il, ilçe ve köylerimizde yeniden inşa çalışmaları kesintisiz sürüyor. Depremzede kardeşlerimizi en kısa sürede güvenli, huzurlu, dayanıklı yuvalarına kavuşturmak için gece gündüz koşturuyoruz. 5 ilde kuralarını çekerek hak sahiplerini teslim ettiğimiz konut ve köy evi sayısı 31 binin üzerindedir. 2 ay içerisinde 75 bin konutun teslimini gerçekleştireceğiz. Her ay 15-20 bin civarında konut ve köy evini hak sahipleriyle buluşturacağız. Böylece inşaatları bitirme sözümüzü önemli ölçüde yerine getirmiş olacağız. Yıl sonuna kadar hedefimiz 200 bin evi vatandaşlarımıza teslim etmektir. Ardından bu sayıyı süratle 390 bine ulaştıracağız. Devlet olarak deprem bölgesinde sadece konut ve ev inşa etmiyoruz. Şehirlerimizin depremde tahrip olan ana meydanlarını, caddelerini, altyapı ve üstyapı çalışmalarını da biz yapıyoruz. Deprem bölgesinde istihdamı, üretimi canlandıracak, şehirlerimizin ekonomisine güç katacak projeleri devreye alıyoruz. İskan ve İstihdam temasıyla yürüttüğümüz deprem bölgesi şehirlerimizi savunma sanayi merkezi haline getireceğimiz bölgelerdir. Deprem şehirlerimizi altyapısı, üstyapısı, üretim, ticaret, sanayisiyle tamamen ayağa kaldırana kadar var gücümüzle çalışacağız. Daha önce verdiğimiz sözlerin de takipçisiyiz. 14-28 Mayıs seçim döneminde Aile ve Gençlik Fonu ile ilgili mevzuat çalışmaları tamamladı. Deprem bölgesinde faaliyete geçireceğimiz başvuruları 15 Şubat’tan itibaren başlıyoruz. Kim ne derse desin biz büyük bir devlet ve asil bir milletiz. Bu topraklardaki 1000 yıllık tarihimiz boyunca zorluk, badire ve saldırı ve imtihanların üstesinden geldik. İnşallah yine başaracağız. Asrın birlikteliği ile asrın felaketinin yaralarını süratle saracağız. Felaket telalları ve bozgunculara prim vermemenizi özellikle rica ediyorum. Depremzede kardeşlerimizden gönülleri ferah tutmalarını bekliyorum. Rabbim ülke ve milletimizi her türlü afet, kaza, bela, saldırıdan muhafaza eylesin diliyorum.
Bilhassa son 10 yıldır her seçim dönemi öncesinde olduğu gibi 31 Mart seçimleri yaklaşırken milletimizi huzursuz edecek görüntüler ardı ardına gelmeye başladı. Terör saldırılarından eski Türkiye’den ödünç alınma provokatif çıkışlara kadar her türlü oyun devreye soruldu. Halbuki artık siyaseti, toplumu, ekonomisiyle bambaşka bir Türkiye var. Yüzlerine çarpılan gerçeğe rağmen mahalli idareler seçimlerini ülkemizi tökezletmenin aracı haline dönüştürme hayali kuranların inşallah yine heveslerini kursaklarında bırakacağız. Bu ülkenin rahmetli Menderes’le birlikte 1950’de başlayan demokrasi ve kalkınma yolculuğunu 1960 darbesiyle kesenlerin, hemen ardından yeniden toparlanan siyasi ve ekonomik düzeni 1971 darbesi ve 1980 darbesiyle sabote edenlerin, rahmetli Özal’ın büyük Türkiye hayalini 28 Şubat’ta kesenlerin, yeniden darbe ve kaos silahına sarılanların, bu milleti sırtından hançerleyenlerin devri artık kapanmıştır. Türkiye artık hem siyasi hem ekonomik hem askeri olarak bambaşka bir ligin oyuncusudur. Bizim iktidarımızın ilk 10 yılı vesayetle mücadeleyle, ikinci 10 yılı ise terör ve milli irade hırsızlarına karşı verdiğimiz kavgayla geçti. Demokrasi ve kalkınma atılımlarını sürdürdük. 2023 hedeflerimizin Türkiye Yüzyılı şahlanışının altyapısını inşa etmeyi başardık. Artık etrafı kan ve ateş çemberiyle çevrili olduğu halde güven, huzur, istikrarla Türkiye Yüzyılı idealini hayata geçirmek için hedeflerine ilerleyen bir Türkiye var. Sıkıntılarımız elbette var. Bir kısmı küresel ve bölgesel krizin yansımaları bir kısmı da ayağımıza takılan çelmelerin bedelleridir. Dünyada Gezi olaylarıyla başlayıp 17-25 Aralık emniyet yargı darbe girişimiyle süren, PKK terörünün şehirlerimizi hedef alması, DEAŞ’ın sınırlarımızı hedef almasıyla yükselen 15 Temmuz darbesiyle zirveye ulaşan, ekonomimizi mahvetme tehditleriyle genişleyen, Kovid-19 ve Rusya Ukrayna savaşıyla beslenen, 6 Şubat depremleriyle felakete maruz kalan, böylesine büyük sıkıntılara düçar olup da hala hedeflerinden kopmayan, programlarını uygulayabilen bir başka ülke örneği var mıdır?
Biz bu salgını en az hasarla atlatan toplum olduk. Sınırlarına dayanan masum göçmenlere tahammül edemeyip, siyasi ve sosyal bunalıma giren ülkeler görmedik mi? Biz teröristlerin başlarını inlerinde ezdik. Korku ve endişe içinde oradan oraya savrulan görmedik mi? Biz savaş çığırtkanlığı yapmak yerine barış çabalarına sarılmayı seçtik. Biz mazlumun ve masumun yanındaki duruşumuzu hiç bozmadık. Kendi adımıza buradan almamız gereken mesaj; Türkiye yaşadığı onca sıkıntıya, zor imtihana rağmen hamdolsun sıkıntıların hepsinin üstesinden gelecek programa, imkana ve kudrete sahip ülkedir. Milletimizle elele vererek çözemeyeceğimiz hiçbir mesele olmadığı inancıyla mücadele bayrağını bir an bile yere düşürmeden yolumuza devam ettik, devam edeceğiz. İnancımızda karamsarlık ve umutsuzluk haşa küfre eşdeğer sayılmıştır. 21 yılda Türkiye’yi asırlık eksiklerini telafi ederek nasıl 3-5 kat, kimi alanlarda 10-20 kat büyüttüysek inşallah Türkiye Yüzyılı’nın aydınlığa da 85 milyona hep birlikte ulaşacağız. Türkiye milli mücadelenin bizatihi kendisiyle nice hesapları bozmuş, Cumhuriyetimizle binlerce yıllık geleneğin son devletini kurmuştur. Bugün de inşallah önümüzdeki sorunları çözerek Cumhuriyetimizi ikinci asrında hak ettiği yere çıkartacağız.
Bu akşam BAE Devlet Başkanının daveti üzerine dünya hükümetler zirvesine katılmak üzere Dubai’ye hareket ediyoruz. Onur konuğu olarak davet edildiğimiz zirvede ikili temaslar, devlet ve hükümet başkanlarıyla görüşmeler gerçekleştireceğiz. Mısır Cumhurbaşkanı sayın Sisi’nin davetine icabetle Kahire’ye geçeceğiz. Sayın Sisi ile ekonomi, ticaret, turizm, enerji ve savunma gibi pek çok konuyu istişare edeceğiz.
Gündemimizin ilk sırasında Gazze’ye yönelik artan saldırılar olacaktır. Netanyahu ve hükümeti her gün yeni bir kırmızı çizgiyi aşıyor. Bu sabah Gazze’nin kuzeyinden zorla çıkarılan 1,5 milyon Gazzelinin sığındığı Refah’a saldırdılar. Bu saldırılarda 100’den fazla Gazzeli kardeşimiz şehit oldu. İsrail’in bu pervasızlığının sebebi Batılı güçlerin tavşana kaç, tazıya tut diyen ikiyüzlü politikasıdır. Sahne önünde İsrail’e itidal çağrısı yaparken Netanyahu’nun katliamına göz yumuyorlar. İslam dünyasının da maalesef katliamların önüne geçme noktasında yetersiz kaldığını görüyoruz. Emirlikler ve Mısır’da gerçekleştireceğimiz görüşmelerde Gazzeli kardeşlerimiz için daha başka neler yapabiliriz? İnşallah buna bakacağız.”