Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı verilerine göre, Türkiye küresel ticarette stratejik sektör konumuna gelen denizcilikte önemli adımlar attı. Türk denizciliği son dönemde uygulanan politikalarla hedeflerine ilerlerken, bu alanda atılan adımlardan biri 2004’te başlatılan ÖTV’siz yakıt uygulamasıyla kabotaj taşımacılığının canlandırılması oldu. Bugüne kadar toplam 7 milyar 250 milyon lira ÖTV tahsil edilmeyerek sektöre önemli destek sağlandı. Akdeniz ve Karadeniz çanağındaki komşu ülkelerle geliştirilen ikili ve çok taraflı ilişkiler kapsamında kurulan uluslararası düzenli Ro-Ro hatlarında taşınan araç sayısında 2003’e göre geçen yıl yüzde 165 artış oldu. Bu süreçte deniz ticaret filosu da büyüdü. Türk sahipli filo, 2003’te 8,8 milyon detveyt ton kapasiteyle dünyada 19’uncu sıradayken, geçen yıl itibarıyla 28,6 milyon detveyt ton kapasitesiyle 15’inci sıraya yükseldi.
İHRACAT ORANI ARTTI
Denizcilikteki büyümeye paralel olarak kruvaziyer turizmde potansiyeli değerlendirme çalışmalarına hız verildi. Türk bayraklı gemiler, 2008’den itibaren Paris Memorandumu kapsamında beyaz listede yer almaya başladı. Dünyanın en kaliteli yatlarını inşa edebilen gemi inşa sanayisi, ulaştığı model ve imkanlarla ihracat miktarlarını önemli oranda yükseltti ve yat inşa siparişlerinde de dünyada üçüncü sıraya yükseldi. 3 Denizde 3 Büyük Liman Projesi kapsamında, İzmir-Çandarlı, Zonguldak-Filyos ve Mersin-Taşucu konteyner limanları yapılıyor. Türkiye’nin 2023’e kadarki ana hedefi, dünya denizciliğinin her alanında ‘lider denizci ülkeler’ arasında yer almak olarak belirlendi.