Dilek Atlı

 

Diş hekimlerine göre diş kaybı yüz estetiğini olumsuz yönde etkiliyor. Yapılan araştırmalar, bir bebeğin doğduktan ancak dokuz dakika sonra gözlerinin odaklanabildiğini ve bunun da yüz üzerine olduğunu gösteriyor. 

İnsan yüzü cinsiyetler ve ırklar arasında büyük ölçüde farklılık gösterirken, yaşlanmayla birlikte gerçekleşen diş kayıpları, güzellik ve yüzdeki estetik oranlar konusunda olumsuz etkilere neden oluyor. 

Göreceli bir kavram olması ve herkes için farklı bir anlam ifade etmesine rağmen ölçülebilir oranı olan yüz güzelliğinin yaşlandıkça değişmesi ve bozulması konusunda görüş aldığımız diş hekimi Yrd. Doç. Dr. Şebnem Altun, yaşlanmanın en önemli belirtileri arasında gösterilen diş eksikliğinin yüz estetiğini bozarak değişimlere sebep olduğuna dikkat çekiyor. Altun, şunları kaydediyor:

“Diş kayıplarının çoğalması, çene kemiklerinde erimeye yol açarak yaşlanmayı hızlandırır. Dişler ile çene kemiği arasındaki ilişki bütün yaşam boyunca devam eder. Bir diş kaybedildiğinde bu bölgedeki kemik erimeye başlar ve önce kemiğin genişliğinde, daha sonra da yüksekliğinde azalma oluşur. Dişin kaybedildiği ilk senenin ardından kemik genişliğinde yüzde 25 azalma olur. Yaşlanma zamanına bağlı olarak yüz bölgesinde meydana gelen doğal değişimler, dişlerin kaybı ile hızlanır ve uzun süreli dişsizlik neticesinde oluşan çene kemiğinin kaybı, yüz estetiğini olumsuz yönde etkiler. Dişsizlik, bilhassa ağız çevresinde dudak ve yüzdeki çizgilerde derinleşmeye, dudak köşelerinin aşağı doğru düşmesine ve kişide mutsuz bir yüz tipi oluşmasına neden olur.”

 

SANAT YANI OLAN BİLİM

 

Diş estetiği konusunda bilgi verebilmek için önce estetik hakkında açıklama yapmak gerektiğini söyleyen Altun, şunları kaydediyor: 

“Estetik için, duygu bilimidir demek yanlış olmayacaktır. Estetiğin bir anlamı da ‘güzel’dir. Estetik diş hekimliği, sanat yanı baskın bir bilimdir. Kişinin estetik ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla çeşitli tedaviler sunar. Ağız ve dişler, yüzün tamamlayıcı parçasıdır. Dişlerin beyaz olması, düzgün sıralanması ve doğal durması gibi. Sosyal ilişkilerde herkes, güzel bir gülüşe sahip olmak ister. Ancak, diş eksikliği, diş kırılması, renklenme, çapraşıklık, dişeti çekilmesi gibi nedenlerle, estetik bir dişe sahip olmayan bireyler, gülerken tedirginlik yaşar, dişlerini göstermek istemez, çoğu defa eliyle ağzını kapatır. Konuşurken, gülerken sıkıntı çeker. Sağlıklı, estetik diş ve diş etine sahip bireyin özsaygısı ve özgüveni daha yüksektir.”

 

EHİL ELLERİN ÖNEMİ

Estetiğin diş hekimliğinin doğasında olduğunu savunan Altun, “Estetik diş hekimliği, özel olarak estetiğe odaklanır, estetik ve doğal güzelliği hedefler. Estetik dişler, inandırıcı olmalı, yaşa uygun doğal görüntü ihtiva etmelidir. Diş estetiği, başta ön dişler olmak üzere tüm dişlere yapılabilir. Diş hekimliğinde çalışılan alan çok küçük ve kısıtlıdır. Ancak, küçük dokunuşlar, büyük farklar yaratır. Bu nedenle, özellikle estetik diş hekimliği uygulamalarında çok dikkatli çalışılması; tedavinin, uzman, tecrübeli ve ehil ellerde yapılması önemlidir. Günümüz modern diş hekimliğinin geldiği aşamada, kişinin estetiğe yönelik istemleri tamamen gerçekleştirilebilir. Bunlar arasında porselen laminalar, bonding uygulamaları, dolgular, inley ve onlay, yeniden konturlamalar, diş beyazlatma, gülüş tasarımı, porselen kronlar, hareketli protezler, tam protezler, implant üstü protezleri içeren tedavi yöntemleri vardır. Birey için uygun olanlar seçilerek hastanın estetik gereksinimleri karşılanır.”