Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, 16-20 Mart, 27-29 Mart tarihlerinde yoğun yaşanmakla birlikte, geçen ayın ikinci yarısındaki don zararından 36 ilin çeşitli ilçelerinde, fındık, kayısı, ceviz, badem, şeftali, nektarin, üzüm, kiraz, armut, erik, kivi ağaçlarındaki çiçeklerin değişik oranlarda etkilendiğini kaydetti.

 

Bu yıl tarımsal üretim döneminin başladığı ekim ayından bu yana hava sıcaklıklarının özellikle kasım, aralık ve şubat aylarında mevsim normalleri üzerinde gerçekleşmesinin meyve ağaçlarında tomurcukların zamanından önce aktif hale geçmesine yol açtığına işaret eden Bayraktar, meyve ağaçlarında erken çiçeklenmenin meydana geldiğini ifade etti.

 

Birçok meyve ağacında mart sonunda oluşması beklenen erken uyanma ve çiçeklenmenin, bu yıl artan hava sıcaklıkları nedeniyle yaşanan ‘yalancı baharla’ bir ay önce gerçekleştiğine dikkati çeken Bayraktar, mart ayının yanı sıra nisanda gerçekleşebilecek hava sıcaklıklarının özellikle meyveler için hayati önem taşıdığını belirtti.

 

Mart ayının ikinci yarısındaki don zararının meyve oluşumunu ve verimi ne kadar etkileyeceği konusunda bugünden tahmin yapmanın mümkün olmadığını ifade eden Bayraktar, şunları kaydetti:

 

“Bu tarihte çiçeklerde meydana gelen don zararının verime bir miktar etkisi olacak. Bu kesin. Ancak, hava sıcaklıklarının optimum seviye de devam etmesi durumunda büyük kayıplar yaşanmayabilir. Mart ayında gerçekleşen don riskinin yanı sıra nisan ayı da oldukça önemli. Nisan ayında don riski devam ediyor. Bu ay gerçekleşebilecek don zararının meyvelerde kaybı daha fazla olabilir. Meyvecilikte optimum koşulların sağlandığı dönemlerde de meyve ağaçlarında açan çiçeklerin hepsi meyve bağlamamaktadır. Normal verim yıllarında açan çiçeklerin yaklaşık olarak elma ve armutlarda yüzde 10-15, kayısılarda yüzde 15-20, kirazlarda yüzde 25-30 ve bademlerde yüzde 20-30’u yeterli bir ürün sağlamaktadır. Mart ayı don zararının etkileri ve devamında nisan ayı iklim koşulları, 2016 yılı meyve rekoltelerinin belirlenmesinde etkili olacaktır.”