The Guardian gazetesinde yer alan habere göre, DSÖ Acil Durum Programı Direktörü Dr. Michael Ryan, Washington yönetiminin iddialarını destekleyecek kanıtları DSÖ’ye iletmediğini ifade etti.
Kovid-19’un kaynağının bilinmesinin virüsün gelecekteki kontrolü açısından kritik bir halk sağlığı bilgisi olduğunu vurgulayan Ryan, “Olguya dayalı çalışan her kurum gibi biz de virüsün kökenini gösteren her türlü bilgiye açığız. Eğer ABD’nin elinde bu konuda bilgi veya veri varsa bunu paylaşıp paylaşmamaya veya ne zaman paylaşacağına karar vermeli. DSÖ’nün bilgi yokluğunda hareket etme olanağı yok.” değerlendirmesini yaptı.
“Konu siyasallaştırılmamalı”
Ryan, salgınla mücadele sürecinde Çin ile işbirliği ve bilgi alışverişinin kritik olduğunu ve konunun siyasallaştırılmaması gerektiğini belirterek “Eğer bu bir suistimal soruşturması gibi yürütülürse çözümü çok zor olur. Siyasal bir soruna dönüşür.” görüşünü aktardı.
Amerikan haber kanalı ABC News’e 3 Mayıs’ta konuk olan ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, yaptığı açıklamada, “Çin’in, yürüttükleri standartların altındaki laboratuvarlar ile dünyayı enfekte etme geçmişi var. Size bunun (Kovid-19) Vuhan’daki laboratuvardan çıktığına dair çok sayıda delil olduğunu söyleyebilirim.” ifadelerini kullanmıştı.
ABD Başkanı Donald Trump da 1 Mayıs’ta, yeni tip koronavirüsün Vuhan’daki bir laboratuvardan çıktığına ilişkin kanıtları gördüğünü ancak şu anda detay paylaşamayacağını açıklamıştı.
Beyaz Saray Kovid-19 ile Mücadele Görev Gücünde yer alan ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü (NIAID) Başkanı Dr. Anthony Fauci, “National Geographic” dergisine yaptığı açıklamada, bilimsel kanıtların virüsün yapay veya kasten manipüle edilemeyeceğine güçlü şekilde işaret ettiğini söylemişti.
ABD, İngiltere ve Avustralya’dan bilim insanları 17 Mart’ta “Nature” dergisinde yayımladıkları, “SARS-Cov-2’nin Köken Yakınlığı” başlıklı makalede, Kovid-19’un insan hücrelerine tutunduğu kısımlarında doğal seçilimin izleri olduğu, dolayısıyla laboratuvarda üretilmiş olamayacağı sonucuna varmıştı.
AA