Tüm çalışanların katılacağı sürpriz bir anneler günü kutlaması olacaktır ve HasTavuk’ta çalışan annelerin çocukları habersizce şirkete getirilir.
Çocukların kimi şiir okuyacak, kimisi şarkı söyleyecek, annelerine duygu ve düşüncelerini anlatacaktır..
Bu çocukların içinde 9-10 yaşlarında işitme engelli bir kız çocuğu da vardır.
Şiir okumak isteyen kız konuşamıyor, duyamıyordu. Peki nasıl olacaktı?
Küçük kız şunları söyler:
“Üzülmeyin lütfen.. Ben annemin sesini iç duymadım. O da benimkini. Ama biliyorum kimse beni anlamasa da annem anlar. Ben şiir okumak istiyorum”
Onu anlayan sadece annesiydi…
Sahneye çıktı, şiirini okudu. Salonda onu kimse duymadı, anlamadı. Sadece annesi…
Duygulandıran hikaye filmleştirildi
Bu hikayeyi, Hastavuk Halkla ilişkiler Müdürü Bircan Özkan’dan dinleyen genç yönetmen Ahmet Abdullah Karaca, hikayeyi senaryolaştırarak filmleştirdi.
O gün okunan şiir bestelenerek seslendirildi.
İşte o şiir…
Doğduğun gün yüzünü gördüm, bir büyük çınar gölgesi
Ne zaman düşsem hep arkamda, sanki bir masal perisi
Tanıdığım en sakin liman, en renkli bahar bahçesi
Dünyanın en güzel müziği benim annemin sesi…
***
Bir gökkuşağındaydı gördüm, parıldayan gülümsemesi
Mum gibi erirdi gördüm, aydınlatırken herkesi
Duymasam da bir kez bile, duyamasam da bilirim
Dünyanın en güzel müziği, benim annemin sesi…