Doğa Koruma ve Milli Parklar 5. Bölge Müdürü Nevzat Alğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 77 kilometrelik uzunluğuyla ABD’deki Büyük Kanyon’dan sonra dünyanın en uzun ikinci kanyonu olan Ulubey Kanyonu’nun milli park ilan edilmesine ilişkin çalışma başlattıklarını anlattı.
Ulubey ve Karahallı sınırları içinde yer alan kanyon içinde teknik ekibin çalışmaları tamamladığını, hazırlanan etüt raporunun Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğüne sunulduğunu aktaran Alğan, raporda 2 bin 648 hektarlık alanın milli park ilan edilmesini teklif ettiklerini ifade etti.
Kanyonların turizme kazandırılması için milli park projesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Alğan, “Kanyonun Karahallı ilçesi sınırlarındaki Clandras Köprüsü’nden Ulubey ilçesi Külçen mevkisine kadar olan 25 kilometrelik bölümü milli park olarak değerlendirilecek. Doğal çeşitlilik açısından çok zengin olan bu alan 77 kilometre uzunluğundaki kanyonun en değerli bölümü.” dedi.
Tarım alanları dışarıda bırakıldı
Kanyonun zemininde yer alan verimli tarım arazilerinin milli park alanının dışında tutulduğunu, çiftçilerin bu durumdan olumsuz etkilenmemesi için titiz bir çalışma yapıldığını dile getiren Nevzat Alğan, şöyle devam etti:
“Teknik çalışmaları tamamlayıp 2 bin 648 hektarlık alanın milli park ilan edilmeye uygun olduğu yönünde raporu Genel Müdürlüğümüze sunduk. Hazırlanan raporda 7 köyün sınırları içinde milli park alanı belirlendi. Kanyonun milli park ilan edilmesiyle cazibesinin artacağını planlıyoruz. Ulubey Kanyonu, yer yer 140-170 metre yüksekliğe ulaşıyor. Seyir zevki yüksek, dik yamaçların yer aldığı kanyon içerisinde değişik aktiviteler yapılabilir. Tüm bunlar yaparken çiftçileri korumak için tarım alanlarını projenin dışında tuttuk.”
Ulubey Kanyonu
Büyük Menderes grabeninin çökmesiyle yaklaşık 500 yılda oluştuğu varsayılan ve zemininden Banaz Çayı ile Dokuzsele Deresi’nin geçtiği Ulubey Kanyonu, yer yer 140-170 metre yüksekliğe ulaşıyor.
Genişliği 100-500 metre arasında değişen kanyonun, rüzgar ve suyun aşındırmasıyla oluşan kayaçları, huni biçimli karstik tepeleri ve teras şekilli duvar yapısı, ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Karstik oluşumların halen sürdüğü kanyon, tektonik evrim ve nehir aşındırması arasındaki ilişkileri gözlemlemek isteyenler için laboratuvar ortamını andırıyor.
Kanyona doğa yürüyüşü yapmak için gelen ziyaretçiler, derin vadiler boyunca uzanan uçurumlarda fotoğraf çekme imkanı buluyor.