Doç. Dr. Deniz Gökalp 1-7 Haziran ”İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi” haftası nedeni ile iyot ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Metabolizmanın işleyiş hızını ayarlayan ve zihinsel gelişmemizde anne karnından itibaren önemi olan tiroid hormonlarının, tiroid bezinde, ‘iyot’ denilen bir elementten yapıldığını ve bu elementin son derece önemli bir besleyici olduğunu belirten Doç. Dr. Gökalp, aksi hekim tarafından belirtilmedikçe tüm toplumun iyotlu tuz tüketmesi gerektiğini kaydetti.

Çocuklarda ciddi problem

Doç. Dr. Gökalp, dünya genelinde guatrın en sık nedenin iyot eksikliği olduğunu bildirdi. Türkiye’nin endemik guatr bölgelerinden biri olarak kabul edilmesinin nedeninin, 90’lı yıllara kadar Türkiye’deki tuzların iyotlanmamasına ve birçok bölgede yaşayan insanların yeterli iyot alamamasına bağlı olduğunu kaydeden Doç. Dr. Gökalp, bu durumun en çok çocuklarda ciddi problemlere neden olduğunu dile getirdi.

İyot elementinin anne rahminden başlayarak, özellikle bebeklik, çocukluk ve genç yetişkinlik ve hamilelik dönemlerinde son derece önemli bir besleyici olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Gökalp, “İyot eksikliği, anne karnında ciddi zeka geriliği ve adaptasyon problemleri, büyüme-gelişme geriliği ve ‘kretenizma’ dediğimiz; dilin büyük olduğu ve sarılığın oluşabildiği ciddi problemlere neden olabilmektedir” dedi.

Doç. Dr. Gökalp, iyotlu tuz kullanımında dikkat edilmesi gerekenlerle ilgili şunları söyledi “Tuzlar artık daha kararlı olan moleküllerle iyotlanıyor. Böylece kullanımdaki kayıp azalıyor. Gene de evlere çok büyük paketler alınmamalı. Alınan tuzun iyotlu olduğuna emin olunmalı, ‘gurmet’ tuzları, rafine olmayan, içeriği bilinmeyen, kaya tuzu, Himalaya tuzu olduğu söylenen tuzlar kullanılmamalı. Tuz, kuru ve karanlık ortamda saklanmalı, paket veya kavanozların ağzı açık bırakılmamalı. Yemeği pişirirken başın da değil de, sonuna doğru, pişmeden hemen önce tuz eklenmeli. Böylece daha az tuzla ihtiyaç duyulan iyot alınabilir.”