Engelleri dalarak aştı

Zihinlerdeki ‘engel’i suya dalarak aşan 19 yaşındaki Deniz Erkuvvet, “Engelsiz olmanın ne demek olduğunu su ile tattım.

Engelleri dalarak aştı

DERYA DEMİR

Anladım ki engeller, dalış yapmanın önünde geçemiyor. Engel, sadece beyinde ve dillerde yer etmiş olan bir sözcükmüş ” dedi.

Uludağ Üniversitesi Sualtı Topluluğu, 2004 yılından beri devam ettirdiği ‘Dalmak Özgürlüktür’ projesiyle dezavatanjlı bireyleri yılın 4 günü engellerinden bir kaç saat kopartarak mavinin derinlikleriyle buluşturuyor. Bu zamana kadar onlarca engelli bireyi su ile buluşturan üniversite gençleri, ailelere de birer umut penceresi aralıyor. Engellileri sosyal hayata dahil etmek, engellilik konusunda toplumsal duyarlılığı arttırmak gibi amaçlarla yola çıkan Uludağ Üniversitesi Sualtı Topluluğu, birçok bireyin yaşamına dokunuyor.

engelsiz2.jpg

“ENGELSİZLİĞİ SU İLE TATTIM”…

Topluluğun sayesinde 10 yıldır mavinin özgürlüğü ile tanışanlardan biri de 19 yaşındaki Deniz Erkuvvet. Ayıkaydi Goutieres Sendromu nedeniyle doğuştan yürüyemeyen Deniz, topluluk aracılığıyla belirlenen havuzda dalış yaparak 4 gün boyunca engellerinden kurtuluyor. 6 yıl yüzen, son 4 yıldır da dalış yapan Deniz, “Dalarken hiç olmadığım kadar özgür ve rahatım” diyerek su ile buluşmanın hazzını anlatıyor.

Yine aynı engellere sahip olan kız kardeşi Yağmur ile her yıl büyük bir heyecanla havuza gelmeyi bekleyen Deniz, “Burada kendimi çok rahat hissediyorum. Çünkü ailem gibi oldular. Doğuştan beri merak ettiğim engelsiz olmanın ne demek olduğunu suyun derinliklerinde hissediyorum.

Anladım ki engelli olmak aslında hiçbir şeyin önüne geçemiyormuş, engel sadece beyinde ve dillerde yer etmiş olan bir sözcükmüş. Bundan sonraki tek amacım yıldız brove alarak profesyonel dalış yapmak” ifadelerini kullandı. 

engelsiz3.jpg

“BENDEN SONRASINI DÜŞÜNMÜYORUM”…

İki çocuğu doğuştan engelli olan anne Özgül Erkuvvet ise yıllardır Deniz ve Yağmur’u kendilerini en özgür hissettikleri yer olan havuzla buluşturuyor. Erkuvvet, “Engelli annelerinin tek düşündüğü bir şey vardır. O da benden sonra çocuğuma ne olacak sorusu. Hatta çoğu anne engelli çocuğunun mağdur olmaması için ondan sonra ölmek için dua eder.

Ama ben bu iki haftalık süreçte her gün çocuklarımı kime bırakacağım, benden sonra ne olacak sorusundan uzaklaşıyorum. Biliyorum ki dünyada iyi insanlar var. İşte o zaman umutlarım yeşeriyor. Bu 4 günlük dalış bize o kadar iyi geliyor ki. Ancak ne yazık ki Bursa’da bu tür etkinlikler düzenleyen kuruluş çok az. Etkinlikleri geçtik engelli çocukların dalış yapabilecekleri bir kurs bile yok. Bu kurslar çocuklarımızın ve ailelerinin yaşam sevinci haline dönebiliyor” diye konuştu. 

ÖZGÜVENLERİ ARTIYOR…

Deniz’in havuzla tanışma sürecini de anlatan anne Erkuvvet, “Yaklaşık 10 yıl önce arkadaşlarımın aracılığıyla böyle bir etkinlik yapıldığını duydum. Deniz’e ilk söylediğimde çok heveslendi ancak korktu. Çünkü Deniz, fiziksel durumundan dolayı kendini koruyamadığı ve ifade edemediği için çok korkak bir çocuktu.

Ancak suyla tanıştığı günden beri Deniz’de inanılmaz bir değişim oldu. Kendine özgüveni geldi. Deniz ve Yağmur ile birlikte bir yıl boyunca bu 4 günü bekliyoruz. Yağmur’un engeli daha fazla olduğu için sadece yüzüyor. Ancak bu bile kızımdaki motivasyonu o kadar artırıyor ki ben bir anne olarak duygulanıyorum” dedi. 

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X