Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya ziyareti öncesinde düzenlenen basın toplantısında konuştu.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Rusya ile işbirliğimiz artarak devam ediyor. Bu toplantı Sayın Putin ile yılbaşından itibaren üçüncü defa yüz yüze görüşeceğimiz bir buluşma olacak. İkili ilişkilerimizi değerlendireceğiz. Suriye ve bölgesel gelişmeleri ele alacağız. İlişkilerimiz, ticaret turizm enerji ve kültür alanında gelişmeye devam ediyor. Ticaret hacmimizi nasıl artıracağımızı ele alacağız. Ülkemizde ve Rusya’da yatırım planları alan iş adamlarıyla bir araya geleceğiz. Vize serbestisi konusu da gündemimizde yer alan bir başlık. Hususi pasaport ile TIR sürücüleri için vizesiz seyahatin acilen uygulanması sonra bütün vatandaşlarımız için hayata geçmesini istiyoruz.
(Rusya ile operasyon) Bütün hazırlıklarımız yapılmış durumda. Sınır boyundaki olması gereken her şey işle hazır konumdayız. Sır cümle aynen masada bir gece ansızın gelinmesi gereken yere gelebiliriz. Baş başa görüşmemizde ele alacağımız konulardandır.
“YAPTIĞI HER İŞ HUKUKA AYKIRI”
Netanyahu’nun yaptığı her iş uluslararası hukuka aykırı. Bunlar yasal olarak yaptıkları bir şey yok. 48’den bu yana yaptıkları her iş yasadışı. BM kararlarına da aykırı. ABD’yi arkadaşlarına almak suriyetiyle bu adımları attılar. Golan ile ilgili atılan adımda Batı Şeria ile atılan adımda bunları görüyoruz. Sadece aynı takım elbiseyle çıkıp ABD’de basın toplantısı ile oldubittiye getirmek istiyorlar. Seçim yatırımı noktasında böyle bir adım atılıyor. Ortadoğu’ya yeniden karanlık gelecek hazırlanması kabul edilebilir değil. Filistinlilerin yanında yer alamaya devam edeceğiz.
“BAZILARI DEĞİL NEREDEYSE TAMAMI USULSÜZ”
Usulsüzlükler bazı değil bütünü usulsüz. Böyle bir durum olduğu için böyle bir yola başvuruluyor. Bundan sonraki süreç yargı süreci. Bunun patronajı YSK’dır. Biz bu bilgilerle TV tespitleri var. Organize bazı suçların işlendiğini görüyoruz. Bütün tespitlerle nerede nasıl yolsuzluklar yapılmış boş arazilerde tarlalarda apartmanlar adres olarak gösterilmek suretiyle… Bütün bunlarla beraber adımı atacağız. Geçmişte ve dünyada bunların örnekleri var. 10 milyonu aşkın seçmenin olduğu İstanbul’da 13-14 bin farkla seçimi kazandım havasına kimsenin girmesine gerek yok. Gönüllerin huzur bulabilmesi için yasal olarak müracaat edilmesi gereken yer ilçe, il seçim kurulları ve YSK’dır. İtiraz süreci biter ve sonuç başımızın üzeri deriz.
“SAVCILAR GEREĞİNİ YAPAR”
Örgütlü müdahalenin içinde savcılıklara duyurular var o ayrı konu, onu zaten savcılıklar bunun da gereğini o delillere dayalı olarak yapacaktır. İşin o boyutu ayrı. Bu işin hırsızlık boyutu var. Bir de sandıkta hırsızlıklar var. Şimdi biz YSK’ya gidiş, sandıktaki örgütlü müdahaleye yöneliktir. O ayrı bir iş ama o diğeri ise ayrı bir konu. Her iki kanaldan bu yürütülecektir. Temennim odur ki en ideal şekilde noktayı koyarız.
“TEŞEKKÜRLER İSTANBUL’DAN DAHA DOĞAL NE VAR?”
Yasalara ters bir pankart asılmadıktan sonra kimsenin söyleyecek bir şeyi yok. Neden teşekkürler İstanbul pankartları asıldı diyorlar. Koca koca önünde kariyerleri olan tipler. Bir seçim geçilmiş. Bu seçimde her türlü iradesini ortaya koyan İstanbul halkına teşekkür etmemizden daha doğal ne olabilir. Aynı şeyi adayıyla beraber Bay Kemal İstanbul’un her yerine asabilir. İstanbul kazandı diyebilir. Bütün mesele YSK’nın noktayı koyduğu son andır. Biz bu konularda rahatız. Bizim İstanbul halkına teşekkür etmemizden daha doğal bir şey yok.”