İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, 22 Mayıs’ta bir televizyon programına telefonla bağlanarak MİT TIR’larına ilişkin yaptığı açıklamalar ve verdiği bilgiler doğrultusunda başlatılan soruşturma kapsamında Erdem’in 13 Ağustos’ta “tanık” sıfatıyla ifadesi alındı.
Tutuklu bulunduğu cezaevinden getirilen Erdem, beyanında ”Ben CHP’den 25. ve 26. dönem milletvekili olarak TBMM’de görev yaptım. Halen parti meclisi üyesiyim. Milletvekilliğinden önce gazeteci olarak çalıştım. 2014 yılında işsiz olduğum için serbest gazeteci olarak çalıştığım dönemde tam tarihini hatırlamadığım bir ayda CHP Milletvekili Bülent Tezcan, kamuoyunda ‘MİT TIR’ları’ olarak bilinen olayla ilgili televizyonda basın açıklaması yapıyordu. MİT TIR’arı belgesinin elinde olduğunu sallayarak göstermişti. Ben bu haberi izledikten sonra gazeteci olmam sebebiyle hemen Ankara’ya gittim. Kendisiyle CHP Genel Merkezi’ndeki odasında görüştüm. Israrla bu belgeleri istedim. Daha sonra İstanbul’daki bir adrese kargo yoluyla bana bu belgeler Bülent Tezcan tarafından gönderildi.” ifadelerini kullandı.
Belgelerin hepsinin kağıda basılmış evraklar olduğunu ve üzerinde ”gizli ibaresi”nin bulunduğunu aktaran Erdem, evrakların içerisinde jandarmanın, TIR’ların içerisinde ne olduğunu gösteren tutanakları, kamyon şoförlerinin ifadeleri, fezleke şeklinde soruşturma ile ilgili evrakların yer aldığını belirterek, şunları kaydetti:
”Ben evrakları görünce çok vahim olduğunu anladım ve kendime ait Eren Erdem isimli Twitter hesabımdan ‘Tutanakları okudum. Eğer iddialar doğru ise durum çok vahim’ şeklinde tweetler attım. Başka herhangi bir yerde bu evrakları, tutanakları paylaşmadım. Hiç kimseye vermedim. Yalnızca ismini vermek istemediğim bir gazeteci arkadaşım evraklara baktı. Fakat bir suret almasına veya fotoğraf çekmesine müsaade etmedim.”
Daha sonra bu evrakları imha ettiğini, sadece birkaç sayfasının kendisinde kaldığını belirten Erdem, bunları da IŞİD saldırılarından sonra Meclis kürsüsünde açıkladığını aktararak, ifadesine şöyle devam etti:
”Ben gazeteci olarak. Bu şekilde bir haberi televizyonda izledikten sonra işin mahiyetini araştırdım. O dönemde dokunulmazlığım bulunmadığı için herhangi bir paylaşımım da olmadı. Daha sonra bu sene mayıs ayında ismini vermek istemediğim sosyal demokrat olan, halen görevdeki bir hakim bana ulaştı. ‘Seni MİT TIR’ları belgesini Fetullahçılar’dan aldı diye tutuklayacaklar, bununla ilgili bir açıklama yapsan iyi olur’ diyerek bana dostça bir telkinde bulundu. Hakkımda basında çokça haberler çıkıyordu. Artı TV’de çalışan açık kimlik bilgilerini bilmediğim Ezo isimli spiker beni telefonla aradı ve ben de bunun üzerine dosya içerisinde bana okumuş olduğunuz ve göstermiş olduğunuz 22 Mayıs 2018 tarihli açıklamayı yaptım. Bu açıklama doğrudur. Aynen tekrar ederim.
Ben bu açıklama ile hiç kimseye suçlamada bulunmadım. Ben burada sadece MİT TIR’ları diye bilinen olay ile ilgili evrakı Fetullahçılar’dan almadığımı, Fetullahçılar ile hiçbir irtibatım olmadığını açıklamak için böyle bir beyanda bulundum. Benim bu açıklamamdan sonra Bülent Tezcan MİT tırları belgesini kendisinin basın açıklaması ile dağıttığını kamuoyuna açıkladı ve hatta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olayla ilgili olarak ‘Evet, MİT tırları belgesini Bülent Tezcan kamuoyuna açıklamıştır, ne var bunda’ gibisinden benimle ilgili açıklamada bulundu.”
Erdem, bütün hayatı boyunca FETÖ ile mücadele ettiğini öne sürerek, Karşı gazetesinde veya başka gazetelerde çalıştığı sürece hep FETÖ aleyhine haberler yaptığını iddia etti.
FETÖ ile ilgili örgütün en güçlü olduğu dönemde Nurjuvazi isimli kitabı yazdığını anlatan Erdem, bundan dolayı örgütün kendisine evrak getirmesi veya herhangi bir bilgi vermesinin hiçbir zaman söz konusu olmadığını, her zaman FETÖ’nün karşısında ve hedefinde bulunduğunu savundu.
Erdem, Bülent Tezcan’dan temin ettiği “MİT TIR’ları” dosyası diye bilinen evrakın başka kimlere verildiğini bilmediğini de kaydetti.
Olayın geçmişi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 17-25 Aralık darbe girişiminde yasa dışı ses kayıtlarını servis ettiği dönemin Karşı Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni CHP Milletvekili Eren Erdem hakkında 22 yıla kadar hapis cezası istemiyle 11 Mayıs’ta iddianame hazırlanmıştı. İddianameyi 21 Mayıs’ta kabul eden İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi Eren Erdem hakkında yurt dışına çıkış yasağı koymuştu. Erdem, aynı gün Almanya’ya gitmek üzere Atatürk Havalimanı’na gelmiş ancak hakkındaki yurt dışına çıkış yasağı nedeniyle yurt dışına çıkamamıştı.
İddianamenin kabul edilmesinin hemen ardından Eren Erdem 22 Mayıs’ta bir televizyon programına telefonla bağlanarak MİT TIR’larına ilişkin yaptığı açıklamalar ve verdiği bilgiler doğrultusunda savcılıkça soruşturma başlatılmıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 35. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sanık olarak yargılanan ve aday gösterilmeyince kaçma girişiminde bulunduğu iddiasıyla havaalanında engellendiği belirtilen Erden Erdem hakkında, kaçma şüphesi nedeniyle 28 Haziran’da yakalama kararı talebinde bulunulmuştu. Talebi değerlendiren İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi, savcılığın talebini kabul ederek sanık Erdem hakkında yakalama kararı çıkartılmasına karar vermiş, kararın ardından 29 Haziran’da gözaltına alınan Erdem, mahkemece tutuklanmıştı.