Kovid-19’un Eris varyantının Türkiye’de 9 kişide görülmesine ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan Balık, Eris’in, Omicron’un bir alt varyantı olduğunu belirterek, “Toplumsal açıdan telaşlanmamızı gerektirecek bir durum yok. Virüsler sürekli mutasyonlarla yeni varyantlar yaparlar ve toplumda hastalığı enfeksiyonla devam ettirmeye çalışırlar.” diye konuştu.
Varyant hakkında endişe edilmemesi gerektiğini belirten Balık, “Kovid-19 salgını, ilk görüldüğü gibi hiçbir zaman olmayacak. Virüs mutasyon geçirse de artık dünya toplumunun bağışıklık sistemi, hastalığı geçirmekten ve aşılanmaktan bu virüs grubunu tanıyor.” dedi.
Balık, Eris vakalarının yurt dışında yaklaşık iki ay önce artış gösterdiğine değinerek, bu varyantın Türkiye’de de görülmesini doğal karşıladığını dile getirdi.
“Vakalarda ishal de görülüyor”
Prof. Dr. Balık, Eris varyantının belirtilerine ilişkin, “Üst solunum yolu enfeksiyonları, boğaz ağrısı, nezle, göz yaşarması, hapşırık gibi belirtiler bulunuyor. Tat ve koku kaybı eskiye göre az da olsa devam ediyor. Vakalarda ishal de görülüyor.” bilgilerini verdi.
Bu belirtileri gösteren kişilerin hastaneye gitmesi halinde test yapıldıktan sonra net şekilde tanı konulabileceğini aktaran Balık, belirtiler geçene kadar kişilerin maske takmasını gerektiğini vurguladı.
“Yeni varyantlara karşı hazırlanmış aşılar piyasaya gelecektir”
Virüsten korunmak için hijyenin önemini vurgulayan Balık, ellerin sık sık yıkanması gerektiğini söyledi.
Balık, “Daha önce aşı yaptıran sağlıklı bireylere yeniden aşı yaptırmak konusunda Dünya Sağlık Örgütü biraz rahat davranıyor açıkçası. Biz ise özellikle risk gruplarına özenli davranmak gerektiğini düşünüyoruz. Son varyantlara karşı hazırlanmış olan aşı olursa aşının etkinliği de artar. İlk varyanta karşı hazırlanmış olan aşının etkinliği tabii ki daha az olacaktır. Önümüzdeki dönemde yeni varyantlara karşı hazırlanmış aşılar piyasaya gelecektir.” diye konuştu.
“Hafif seyrettiğini söylememiz gerekiyor”
Belirtilerin kişiden kişiye değişebildiğini, hastaların çoğunlukla kısa sürede iyileşebildiğini anlatan Balık, şunları kaydetti:
“Virüs eğer solunum yollarını tutmuşsa yani alt solunum yollarına, akciğere inmişse hastalık süresi 20-25 güne kadar çıkabiliyor. Sadece üst solunum yolunda sınırlı kalmışsa 3-5 gün içinde, maksimum bir hafta içinde çoğunlukla kendiliğinden gidiyor. Dolayısıyla geçmiştekine göre hafif seyrettiğini söylememiz gerekiyor.”
Hastalığın hafif semptomlarla seyrettiği durumlarda hastayı izlediklerini ve grip, soğuk algınlığı tedbirlerini uyguladıklarını söyleyen Balık, ağır semptom gösterenlere yönelik ise özel tedavi yöntemlerinin bulunduğunu belirtti.