İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü ekipleri, eşini 2.5 yıl önce kalp krizinden kaybettiği öğrenilen Mine Durak’ın, oğlu Eymen Sadık Durak’a iyi bakmadığı ve şiddet uyguladığı ihbarı üzerine 2019 yılı eylül ayında harekete geçti. Polis, uzun süre eve gelmeyen Mine Durak’ı yakınlarının yanında buldu, küçük Eymen’e ise ulaşılamadı.

ELLERİ VE AYAKLARI BAĞLIYDI

İlk önce çelişkili ifadeler veren Mine Durak, daha sonra oğlunun, erkek arkadaşı tarafından dövülerek, öldürüldüğünü öne sürdü. Durak’ın gösterdiği yerde arama yapan polis ekipleri, ağzı tuğlayla kapatılmış tandır çukurunu açtığında, poşet içinde, Eymen’in elleri ve ayakları bağlı cansız bedenini buldu. Eymen’in cesedi, otopsi ve DNA testi için İzmir Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Polis ekipleri, Mine Durak ve sevgilisi Serkan Elçetin ile sevgilinin erkekk kardeşini gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Mine Durak ve Serkan Elçetin ‘canavarca hisle öldürme’ suçundan tutuklandı. Kardeş ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Olayın ardından başlatılan soruşturmada, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianame, 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilerek, dava açıldı.

“SESLERİ DUYDUM, DÖNDÜĞÜMDE SESSİZDİ”

Geçen yıl şubat ayında ilk kez hakim karşısına çıkan tutuklu anne ve sevgilisi, birbirlerini suçladı. Çeşme’ye gittiklerini ve olayın 18 Ağustos’ta İzmir’e dönerken meydana geldiğini ifade eden Mine Durak, “Yolda tuvalet ihtiyacı için durduğumuz sırada araçtan ayrıldım. Bu sırada araçtan bağrış duydum. Döndüğümde oğlumun hareketsiz yattığını gördüm. Eymen’in öldüğünü anladım. Serkan Elçetin, ‘Susması için eliyle ağzını kapattım, kapatır kapatmaz bu hale geldi’ dedi. İki gün boyunca cesedi araçta tutup, saklayacak yer aradık. Daha sonra bulduğumuz çukura, koyup üzerine tuğla yığdık. Serkan beni tehdit edince de olayı polise anlatmadım. Serkan, olaydan hemen önce Eymen’e ‘bağırıyor’ diye kızmıştı. Ben de bu sırada tuvalete gitmiştim. Geldiğimde Eymen’e suni teneffüs yapmaya çalıştım. Hatta Serkan, ‘Bu çocuk bayılmış’ dedi. Tuvaletteyken olduğu için ne şekilde öldüğü konusunda bilgim yok, olayı da görmedim. Ama Serkan bana ‘Maden suyu içerken öldü diyelim’ demişti” dedi.

“ÇOCUĞUN BOĞAZINDAN SES GELMEYE BAŞLADI”

Serkan Elçetin ise, “Çeşme’den Ilıca’yı geçtikten sonra çocuğun boğazından ses gelmeye başladı. Mine’ye ‘Çocuğa bak, boğazında bir şey kalmış olabilir’ dedim. Aracı, sol tarafa çektim. Kendisi Eymen’i alıp, su istedi. Araçta su olmadığı için sol yanımda bulunan sodayı açıp verdim. Kendisi orta kapıya oturdu ve Eymen’i parmağıyla kusturmaya çalıştı. Sodayı benden aldı, aşağıya indiler ve 3-4 dakika sonra döndüler. Çocuk kucağında baygın şekilde geldi, içeriye koydu, o arada, ‘Çocuk yaşamıyor’ dedi. O anın heyecanı ve korkusuyla basiretim bağlandı. ‘Çocuk öldü, İzmir’e geri dönelim hemen’ dedim. Döndükten sonra evden valizleri aldı. Çocuğu gömme sürecinde araçtan hiç inmedim. Mine, gömme işini yaptı. Kürek ve kazmayı daha önce dedemden almıştım. Eymen için değil. Eymen’in ölümüne herhangi bir şekilde sebep olmuş değilim” diye konuştu.

AKIL SAĞLIĞI RAPORU İSTENMİŞTİ

Davanın geçen 2 Temmuz günü görülen 2’nci duruşmasında mahkeme heyeti, Mine Durak’ın akıl sağlığının yerinde olup olmadığının tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınmasına karar verdi. Mahkemenin istediği rapor, dava dosyasına ulaştı. Raporda, anne Mine Durak’ın akıl sağlığının yerinde olduğunun tespit edildiği bildirildi.