CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda, Kocaeli’nin İzmit ilçesinde sendika üyesi oldukları için çalıştıkları paslanmaz çelik üretimi gerçekleştirilen fabrikadan çıkarıldıklarını belirten Birleşik Metal-İş Sendikası üyesi işçilerin Grup Salonu’da bulunduğunu belirterek, onların haklarını sonuna kadar savunacaklarını söyledi.
Gerginlik istemediklerini ancak gerçekleri söyledikçe birilerinin rahatsız olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, sorunları dile getirmeyi sürdüreceklerini ifade etti. Kılıçdaroğlu, “Bizim söylemlerimizden rahatsız olduklarını biliyorum ama gerçekleri dile getirmek benim ve partimin boynunun borcudur.” dedi.
Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz günlerde vefat eden Münir Özkul ile Aydın Boysan’a Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi.
“İki elim yakanızdadır”
Hükümetin kamyoncu ve tır esnafının sorunlarına duyarsız olmasının kendisini üzdüğünü belirten Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Dünyanın en pahalı mazotunu veriyorsun, en pahalı köprüsünden geçiriyorsun, nasıl diyebilirsin ki hayatından çok memnun? Biz hayatımızdan memnunuz diyen bir şoför duymadım. Şimdi kamyon şoförü arkadaşlarıma sesleniyorum, o arkadaşın verdiği bir bilgi vardı, ‘1 milyon 350 bin kişi buradan geçiniyor’ diye. 1 milyon 350 bin kişiye sesleniyorum, tır şoförü ol, kamyon şoförü ol, 10 numara yağ yak, hepsini biliyorum. Senin sorununu çözmek için bu Mecliste ben kavga veriyorum, senin sorununu çözmek için yolda ben kavga veriyorum, senden sadece ve sadece bir oy bekliyorum 2019’da, iki elim yakanızdadır.”
Kılıçdaroğlu, infaz ve koruma memurlarının, 657 Sayılı Kanun’da genel idare sınıfından emniyet hizmetleri sınıfına geçmek istediğini belirterek, “Buradan herkesin önünde arkadaşlarıma talimat veriyorum; infaz ve koruma memurlarının emniyet hizmetleri sınıfına alınmaları için kanun teklifini hazırlayın verin. Hep beraber aşağı indirelim. Bakalım el mi yaman bey mi yaman.” dedi.
Büyüme rakamları
2017’de yüzde 11,1’lik büyüme gerçekleştirildiğinin açıklandığını ve normalde bunun olağanüstü bir rakam olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Çin’i de attık geriye, Hindistan’ı da attık geriye ama bu büyük bir heyecan yaratmadı, çünkü vatandaş cebine baktı büyüme yok. Çiftçi baktı yok. Sanayici, memur baktı, yok. Peki nerede bu büyüme? Eğer gerçek bir büyüme olsa işsizlik azalır.” değerlendirmesini yaptı.
Milyonlarca gencin, özellikle de üniversite mezunlarının işsiz olduğunu bildiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“İşsizlike mücedele edeceklerdi sözde. 7 Şubat 2017, AK Parti’nin Genel Başkanı TOBB Genel Kurulu’nda bir konuşma yapıyor, işverenlere diyor ki: ‘Hep beraber işsizliği engelleyeceğiz. Bu seferberlikte işsizliği gümbür gümbür çökerteceğiz.’ diyor. Çöktü mü? Hayır. Ne oldu? İşsizlik mi azaldı? Yüzde 11,1 büyüdük ne oldu? İşsizliğin azalması lazım. Tam tersine dünyanın parasını akıttılar işsizlik azalmadı. Çünkü büyüme üretime dayalı bir büyüme değil. Yeni fabrikalar kurulmuyor, dışardan ithalat. Elin parasıyla, aldığın borçla ülkeyi yönetiyorsun. Elin parasıyla büyüme, kalkınma olmaz. Elin parasıyla işsizliği önleyemezsin. O nedenle biz üretim, istihdam diyoruz.
Tarım ürünü ithalatı
Tarım ürünü ithalatını da eleştiren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“AK Parti’nin Genel Başkanı yurt dışına gittiği zaman ne kadar satılacak mal varsa, veriyorlar. Et mi satılacak, zeytinyağı mı, canlı hayvan mı, hepsini satıyorlar. Bizim ülkemizde tarım öldü. Fransa’dan et getirtiyor şimdi. Türkiye’de et yok, hayvancılık da yok, çiftçi de yok, besicilik de yok. 2010 yılında başladı dışarıdan et getirmeye, hala getiriyorlar. Sırbistan’dan da getirmişlerdi. Ben, ‘Besmelesiz et getiriyorsunuz’ dediğimde, ‘Biz bunu Sırbistan’ın Müslüman kesiminden alıyoruz’ demişlerdi. Şimdi merak ediyorum, Fransa’nın hangi kesiminden alıyorsunuz?”
“Niye uzatıyorsun OHAL’i?”
Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ilan edilen olağanüstü halin (OHAL) bir kez daha uzatılması kararını da eleştirdi.
Bu yolla parlamentonun devre dışı bırakıldığını, devletin kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) yönetildiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, “OHAL’i yeniden getiriyorlar. Niye getiriyorsun kardeşim? FETÖ ile mücadele ise yap mücadeleni. Sen mücadele ettin de karşı mı çıkıldı? Tam tersini yapmak istiyorlar. FETÖ ile mücadele değil, muhalefetle mücadele ediyorlar, kendilerinin aleyhine yazan ya da gerçekleri yazan gazetecilerle mücadele ediyorlar, sivil toplum örgütleriyle mücadele ediyorlar.” ifadesini kullandı.
“11 bin yaş olur mu?”
ByLock uygulamasının bazı kişilerin iradeleri dışında telefonlarına yüklendiğinin ortaya çıktığını, bunun da CHP’nin başından bu yana savunduğu FETÖ ile mücadele sırasında mağdur edilenler olduğu görüşünü desteklediğini anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“ByLock uygulaması dolayısıyla 11 bin kişiyi boşu boşuna hapishanelerde tuttular ve işlerine son verdiler. Dediler ki ‘Bylock kullananların tamamı FETÖ’cüdür’. 11 bin kişinin FETÖ’cü olmadığı gerçeği çıktı. ‘Kurunun yanında yaş da yanar’ diyorlardı, 11 bin yaş olur mu? Bunların işlerine son verildi, açlığa mahkum edildi, ‘ağaç kökü yeyin’ denildi. Biz bunlara sahip çıktık. Erdoğan, 12 Ekim 2016’da, ‘Kusura bakmayın mağdur falan yok’ demişti. Bugün 11 bin mağdur çıktı. Ergenekon, Balyoz davalarında da aynı şey olmuştu. Şanlı ordumuzun mensuplarını utanmadan, sıkılmadan FETÖ ile iş birliği yaparak hapishanelere tıkmışlardı. Şimdi biz söylüyoruz, 11 bin ByLock kullanıcısının da Ergenekon, Balyoz davalarından mağdur olanların da itibarlarını iade edin.”